GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:17.06.2025

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; herkese iyi bir akşam diliyorum.

Ben bölgede bir on beş gün dolaşarak buralara geldim. Vallahi birçok hastaneyi dolaştım ve gördüm hastanelerde nasıl bir Orta çağ yaşandığını; onları sizlerle paylaşmak istiyorum. İş yok, aş yok, sağlık kökten yok çünkü orası farklı insanların yaşadığı, farklı kimliklerin yaşadığı yer.

Şimdi, sevgili Başkan, siz hekimsiniz, yanı başınızda bir hekim daha var. Şurası Ağrı Doğubayazıt, burası bir hastane sevgili milletvekilleri. Bakın, şöyle bir hastanede oradaki insanlara hizmet ediliyor. Burası Uganda değil, burası Ağrı Doğubayazıt Hastanesi.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bursa Çekirge Hastanesi de öyle.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Ankara'da bile öyle.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Burası acil bölüm, Ağrı Hastanesinde acil bölümde sunulan hizmet; bunu da görün, bölgede nasıl bir hizmet sunulduğunu. Burada da hastane tamamen çökmüş. Ağrı Hastanesi beş yıllık bir hastane, Doğubayazıt Hastanesi de on iki yıllık bir hastane ve sizin eseriniz. Bakın, bu hastanelerde insanlara sözüm ona hizmetler sunuluyor.

Benim işim bu, nerede bir hasta varsa yanı başındayım, hiç kimlik bilmem, Çorum'dan mı gelir, Yozgat'tan mı gelir; gideriz, ziyaret ederiz, yanı başında oluruz. Bugün de ben şehir hastanesindeydim ve orada yüzlerce insanla yüz yüze geldik. Burası da Ankara işte, Ankara Şehir Hastanesi; işte bu da sizin eseriniz. Şimdi, aradaki fark bu. Özellikle bizim Kürt coğrafyasındaki toprakların dili olsa tam yüz yıldır oraya gelen her siyasi aktörün, iktidarın verdiği sözleri... Vallahi, gelen herkes Kürt coğrafyasını bir Paris'e dönüştürür, seçimler sonrasında unutulur gider ve bu hastane ile Ağrı'daki hastane arasında, emin olun, yüz yıl değil bin yıllık bir fark vardır.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Vallaha, Diyarbakır ile Bursa arasında da yüz yıllık fark var.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Lütfen... Seni ciddiye almıyoruz zaten, boş ver be! Sürekli bize sataşarak da konuşma.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Biz de sizi almıyoruz, gittik ve gördük.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Bizi ciddiye almak yürek ister, yürek! Atatürk'ü sevmeyi ister, Türk milletini sevmeyi ister.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, ben aradaki uçurumu söylüyorum yani genetik kodlarınızda ırkçılık varsa, genetik kodlarınız ret ve inkâr üzerine inşa edilmişse burada "Tanrı birdir." desek buna da itiraz edeceksiniz, onun için hiç gerek yok. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - "Tanrı" değil, Allah tek zaten.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Size cevap da vermeyeceğiz.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Herhâlde, veremezsiniz.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Şimdi, şunu söylüyorum, bakın, burada yasalar masalar çıkarırsınız ama bu yasalar bu halkın yararına çıkmıyor. Siz batıda başka bir hukuk uyguluyorsunuz, Kürt coğrafyasında farklı bir hukuk uyguluyorsunuz. Emin olun, hastaneleri dolaştım, bakın, orada anneler feryat ediyor. Yahu, tekerlekli sandalye yok, ambulans yok, sedye yok. Apandisiti patlamış bir çocuk Ağrı Devlet Hastanesinde ameliyat olamıyor ama nerede oluyor? Bir başka ilçede oluyor. Ağrı'da sürekli bunları manipüle eden bir birim var; oradaki İl Sağlık Müdürü, Vali sürekli bunların üstünü örtmeye çalışıyor ama bir kent bu konuda rahatsız ve haksızlığa maruz kaldığını söylüyor.

Şimdi, Sağlık Bakanında hiç utanma duygusu yok, onlarca kez buraya getirdik. Kendisi Ağrı'ya gittiğinde, vallahi bir halk ayaklandı, Ağrı ayaklandı, dediler ki: "Ya, biz çok mağduruz, ne olur sorunlarımıza bir çözüm bulun." Alelacele geldi, oraları tekrar boya badanayla kapatmaya çalıştı; e, oralardan sular akıyor, oralardan kanalizasyon akıyor hastaneye. Şimdi, boya badanayla siz kanalizasyonu, suları kapatamazsınız. Onun için açık, net olarak söylüyorum: Adil olacaksınız, adaletli olacaksınız. Sonra dönüp diyorsunuz ki: "Ya, bu Kürtler ne istiyor?" Vallahi, ne söyleyeyim?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Hiç öyle bir şey demiyoruz.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Ya, en basit bir sağlık konusunda biz eşit değiliz, hayatın hiçbir alanında eşit değiliz. Siz buralarda farklı bir hukuk uyguluyorsunuz, Kürt coğrafyasında farklı bir hukuk uyguluyorsunuz.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Hiç öyle bir coğrafya yok.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Bizce adil olun, adaletli olun; barışacaksanız ilk önce bu haksızlıkları topluca ortadan kaldırın; gelin, şu halktan bir özür dileyin, "Size yüz yıldır bu haksızlığı yaptık, bir daha da yapmayacağız." deyin. Gelin, bir toplumsal sözleşmeyi imzalayın "Biz sizi reddettik, inkâr ettik, asimile edemedik..." Vallahi bütün silahlarınızı da getirseniz Kürtler asimile olmaz, Kürtler eşitlik istiyor diyorum.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)