GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Birleşimi yöneten TBMM Başkan Vekili Tekin Bingöl'e, Milliyetçi Hareket Partisi 21'inci Dönem Niğde Milletvekili Mükerrem Levent'in vefatına; İsrail'in İran'a saldırmasına, Türkiye'ye yönelik mesajına ve yapılması gerekenlere, 14 Haziran Dündar Taşer'in vefatının seneidevriyesine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:17.06.2025

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, öncelikle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilliğine seçilmeniz münasebetiyle zatıalinize tebriklerimizi ve başarı dileklerimizi sunuyorum; hayırlı uğurlu olsun. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak da yapacağınız görevde her türlü destek ve katkıyı vereceğimizi şimdiden ifade ediyorum.

Ayrıca, bugün 21'inci Dönem Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekilimiz Sayın Mükerrem Levent Bey'in vefatını teessürle öğrendik. Mükerrem Levent Bey'e Allah'tan rahmet, ailesine ve camiamıza başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.

Sayın Başkan, bölgemiz ve dünya yeni bir İsrail saldırganlığıyla karşı karşıyadır. İstikrarsızlığın ve terörün kaynağı olan İsrail 13 Haziranda İran'a da geniş kapsamlı saldırılara ve suikastlara başlamıştır. Her iki ülke arasındaki karşılıklı saldırılar 5'inci günde de devam etmektedir. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum sadece iki ülke arasındaki bir savaş değildir, İsrail'in saldırganlığı bölgesel çatışma ve küresel istikrarsızlığın kaynağıdır. İsrail'in sözde "yükselen aslan" adını verdiği gerçekte düpedüz bir terör operasyonu olan son saldırısı İsrail'in Vandal ve kanlı yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Düşmanlık ve vahşetin sembolü hâline gelen İsrail'in açtığı derin yaralar, gerçekleştirdiği büyük yıkımlar ve sebep olduğu felaketler artık dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Bu saldırı uluslararası müzakerelerin yoğun olarak sürdüğü bir dönemde başka hesapların varlığını da gözler önüne sermektedir. İsrail, nükleer tesisleri ve askerî üsleri hedef almanın yanı sıra, sivil hedeflere de acımasızca saldırarak insanlık onurunu hiçe saymaktadır. İsrail, son yıllarda Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran'a saldırarak coğrafyamızın her köşesine terör ve şiddeti taşımaktadır. İsrail'in bu saldırgan ve şirret kimliği dünya barışının altına yerleştirilmiş bir dinamittir.

Eğer siyonizmin bu kudurgan politikalarına "Dur!" denilmezse İsrail daha da azgınlaşacak ve bölgemizi tam anlamıyla bir kan gölüne çevirme potansiyeline sahiptir. Bu terör devletine karşı askerî, ekonomik ve stratejik önlemlerin alınmasının vakti çoktan gelmiştir. Bebekleri öldüren, yardım gemilerini hedef alan bu barbarlık tarihin çöplüğüne süpürülmelidir. İsrail'in son saldırılarının altındaki Türkiye'ye yönelik sinsi mesajını da doğru okumak gerekmektedir. "Terörsüz Türkiye" ve Türkiye Yüzyılı projelerinden rahatsızlığını her fırsatta açığa vuran İsrail'in bu güç gösterisi karşısında Türkiye olarak birliğimizi ve dirliğimizi tüm gücümüzle koruyup güçlendireceğiz. İsrail'in hedefi, sözde vadedilmiş topraklardaki büyük İsrail devletidir.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli 6 Aralık 2023 tarihindeki açıklamasında -isabetle vurguladığı gibi- "Kurulması hedeflenen büyük İsrail devleti projesine göre Nil'den Fırat'a kadar sözde vadedilmiş topraklara sahip olmak istiyorlar. Bu hedefin nihai aşaması da Türkiye'dir." demiştir. 1 Ekim 2024'teki konuşmasında ise şunları ifade etmişti: "İsrail'in sabotaj ve saldırılarının aynı zamanda Türkiye'ye verilmiş bir mesaj olduğunu inkâr etmek söz konusu değildir." Yine, 8 Ekim 2024'te de "Bugün mesele Beyrut değil Ankara'dır. Bugün hedef Şam, Bağdat değil İstanbul'dur. İsrail terörünün, küresel barbarlığın saklı ajandasında Türkiye vardır." vurgusu yapmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız da 1 Ekim 2024'te Meclisimizde yaptığı konuşmada şöyle konuşmuştu: "'Vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin tamamen dinî bir fanatizmle Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir." Netice itibarıyla, bir kez daha vurgulamak isterim ki İsrail durdurulması gereken vahşi ve sinsi bir terör devletidir. Artık, günü kurtarmaktan başka işe yaramayan bıktırıcı kınama mesajlarından çok daha fazlası yapılmalıdır. Aktif ve çok boyutlu önlemleri almak hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun bir gereğidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Milliyetçi Hareket Partisi olarak, İsrail'in pervasız saldırganlığına karşı her türlü caydırıcı tedbirin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.

Sayın Başkan, 14 Haziran, Türk milliyetçiliğinin fikir dünyasına unutulmaz katkılar sunan, devlet ve siyaset insanı kimliğiyle tarihe damgasını vuran merhum Dündar Taşer'in vefatının seneidevriyesidir. Dündar Taşer sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda derin bir devlet ve tarih bilincine sahip bir düşünürdür. Onun titizlikle inşa ettiği fikir dünyası ve ortaya koyduğu yüksek tasavvur ve idealler Türk milletinin varlığı, birliği ve bekası uğruna bizlere emanet edilmiş kutlu bir miras ve bir sorumluluktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun lütfen.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Dündar Taşer'in en özlü ifadelerinden biri aynı zamanda temel bir hedefin de ifadesidir: "Bizim derdimiz, büyük Türk milletinin iradesini büyük Türk devletinin idaresine dönüştürmektir." "Terörsüz Türkiye" hedefimizi de bu çerçevede kıymetlendiriyoruz. O, kendini büyük Türkiye idealine adamıştı, bu idealin mimarı ise devlet ve tarih şuurudur. Onun "Medeniyet ve siyaset mücadelesinde ancak tarihî zemine dayanarak sonuç alınabilir ve başarıya ulaşılabilir." sözü bizler için fikrî bir pusula olmaya devam edecektir. Ayrıca, Dündar Taşer'in "Mesele" isimli kitabını da bütün milletvekili arkadaşlarımıza hassaten tavsiye etmek istiyorum.

Dündar Taşer'i rahmetle ve şükranla anıyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.