GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 28'inci Yasama Döneminin ilk iki yılına, yargı paketine ve 31 Temmuz Covid düzenlemesine, AK PARTİ grup yönetimine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:94
Tarih:03.06.2025

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak 28'inci Yasama Döneminin iki yılını geride bırakıyoruz. Bugünkü Meclis Başkanlığı seçimi ve ardından da Başkanlık Divanında oluşacak görevlendirmeden sonra 28'inci Dönemin ikinci dönemi olan yani son üç yıla hep beraber başlamış olacağız. Bu iki yıllık süreç içerisinde yasamanın çalışma şekliyle ilgili, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin iş tutuş tarzıyla ilgili yasama kalitesini düşüren birçok olaya şahitlik ettik. Burada birçok kanuni düzenleme istisna olması gereken torba yasalar şeklinde getirildi. Birçok kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği ya da başka süreli olan işlerde âdeta son gün faturasını ödeme alışkanlığı edinmiş kişiler gibi son gün Türkiye Büyük Millet Meclisine getirildi ve alelacele yasalaştırılması istendi.

(Uğultular)

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, biraz uğultu var, istirham ediyorum.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda gerçekten büyük bir uğultu var. Değerli hatibin sözleri yeterince anlaşılamıyor. Bu nedenle değerli milletvekillerimizin saygıyla hatibimizi dinlemelerini hassaten rica ediyorum. Sohbetini yapmak isteyen arkadaşlar kuliste daha rahat sohbet edebilirler. İstirham ediyorum, Meclisimizin çalışmalarını saygıyla dinleyerek destek olalım, yardımcı olalım.

Şimdi, Sayın Kaya, lütfen buyurun.

Sürenizi yeniden başlatıyorum.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Dolayısıyla yasama faaliyetleri münhasıran milletvekillerinin hakkı, sorumluluğu ve yetkisinde olan bir husustur ama bu iki yıllık süreç içerisinde şunu net bir şekilde gördük ki yasama faaliyetleri münhasıran milletvekillerinin yetki ve sorumluluğunda olan bir şey değil; sadece ve sadece başka taraflarda hazırlanmış olan metinlerin burada şeklen kanunlaştırılmasıyla ilgili milletvekillerinin oy kullanma hakkı dışındaki hemen hemen bütün haklarının elinden alındığı bir süreci birçok kanun teklifinde yaşadık. En son yargı paketinde de bu hususu bir kez daha yaşadık. Bayramdan önce Adalet ve Kalkınma Partisi grup yönetimiyle ve diğer partilerle beraber yapmış olduğumuz müşterek toplantıda bize denilen "Meclis Başkanı seçiminin olduğu gün grup önerileri olmaz, kanun görüşmeleri olmaz; sadece Meclis Başkanı seçimi olur, bugüne kadar teamül bu şekilde. Dolayısıyla salı günü Meclis Başkanımızı seçelim, daha sonra bu dönemi kapatmış olalım. Dolayısıyla bütün kanun tekliflerimizi bayramdan önce yasallaştırmayla ilgili bir katkı içerisinde olalım." Biz de Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna dedik ki: "O zaman bizi belirsiz bir sürece sokmayın. Buyurun, bayrama kadar getirmek istediğiniz kanun tekliflerini beraber oturup konuşalım, beraber bir planlama ve takvim yapalım."

Bize Adalet ve Kalkınma Partisi net bir şey ifade etti yargı paketiyle ilgili; "31 Temmuz Covid mağdurlarıyla ilgili ciddi bir mağduriyet var. Bizim ceza ve infaz sistemimizde suç tarihi esas alınır, hükmün kesinleşme tarihi sanığın lehine olan hükümlere göre veya infaz tarihi sanığın lehine olan hükümlere göre değerlendirilir. Dolayısıyla toplumda 31 Temmuz Covid düzenlemesindeki eşitsizlikle ilgili bir intiba var. Bu konuda bir düzenleme yapılması şarttır." diye bunun gerekli olduğuna dair kendi kanaatlerini bizimle paylaştılar. Daha önce de Adalet Bakanı bu konuda bir eşitsizlik olduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdir ve yetkisinde olmakla birlikte bu konuda bir değerlendirme yapmanın isabetli olacağını ifade etmişti.

Değerli iktidar milletvekilleri, muhalefet partileri hangi konuyla ilgili olursa olsun toplumsal hassasiyetleri elbette gündeme getirirler ve bunun gündemleşmesi, kamuoyu oluşmasıyla ilgili son derece önemli ve faydalıdır ama iktidar partisi milletvekili olmak, iktidar partisi grup başkanı, grup başkan vekili olmak, iktidar partisinin bakanı olmak sorumluluk gerektirir. Söylediğiniz söz ağzınızdan çıktığı an artık onun esirisiniz. Dolayısıyla Covid yasasıyla ilgili bir düzenlemeyi getirdiğinizi ifade ettiğiniz an ya da "Toplumda böyle bir beklenti var, bunun düzenlenmesi lazım." diye olumlu bir yaklaşımda bulunduğunuz an bu konuyu düzenlemezseniz binlerce insanın mağduriyetine sebep olursunuz. Bugün, bayramdan önce ailesiyle bayramlaşıp cezaevinden çıkmayla ilgili beklenti içerisine soktuğunuz binlerce insan maalesef bu bayrama buruk girecek. Sizin plansızlığınız yüzünden, sizin dar gündeminiz yüzünden, bilemediğimiz kapalı ajandalarınız sebebiyle biz bugün bunları yaşıyoruz. O hâlde çıkın, bu Meclise ve bu topluma iki hafta önce tam da Grup Başkan Vekilleriyle yaptığınız toplantıda söylediğiniz sözden iki hafta sonra niçin caydığınızı, hangi sebeple vazgeçtiğinizi bu Meclise ve bu topluma anlatın. Eğer anlatmazsanız sadece dar bir çerçevede yürüttüğünüz gizli ajandanızla hem Hükûmeti hem de Meclisi yönetmek durumunda olduğunuza dair bir kanaati beslemiş olursunuz.

Dolayısıyla söz konusu olan infaz, söz konusu olan af gibi konularsa ve bu konular hele hele iktidar partisinin sorumluluk makamında olan kişilerin ağzından çıkan sözlerse insanların bir gün dahi özgürlüklerinden mahrum olması kabul edilecek bir şey değil. "Canım biraz daha yatsınlar, ekim ayında görüşürüz." diyerek taca atacağımız bir top değil bu değerli arkadaşlar. Eğer bu beklentiyi kamuoyunda siz oluşturduysanız bir saniye dahi cezaevindeki bir insanın özgürlüğünden mahrum olmasına asla ve asla sebep olamazsınız, bunun hesabını da bu topluma veremezsiniz. Dolayısıyla biz bugün getirilen yargı paketi içerisine 31 Temmuz Covid düzenlemesindeki eşitsizlikleri giderecek bir düzenlemenin mutlaka ve mutlaka yapılması gerektiğini ifade ediyoruz.

Buradan bir temennim de Adalet ve Kalkınma Partisinin değerli milletvekillerine. Burada, hepimiz, bütün milletvekilleri olarak kurbanlık koyun gibi boynumuzu uzatıp Adalet ve Kalkınma Partisi grup yönetiminden gelecek talimata göre bu Meclisi çalıştıramayız. Bu Meclis kendi gündemine sahip çıkmalı, bu Meclis toplumsal meselelere duyarlılık göstermelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla eminim bizlere ulaştığı kadar AK PARTİ'li değerli milletvekili arkadaşlarımıza da Covid düzenlemesiyle ilgili şikâyetler ve adaletsizlikler ulaşıyor. Gelin, hiç olmazsa bir kez, hep beraber vicdanlarımızın sesini dinleyelim, grup yönetimlerimizin aldığı kararların bu Meclis iradesinin üstünde bir irade olmadığını herkese gösterelim. Bu Meclisin çalışma şekline Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurulu karar verir; ne Adalet Bakanı ne de dar bir bürokrat çevresi ne de bir partinin grup yönetimi asla ve asla karar veremez. Dolayısıyla bugün Meclis Başkanlığı seçimimizi yapalım, toplumda bir beklenti oluşmuş olan ve bu pakette yer alan, yarın cezaevinde bulunan kişileri etkileyen maddeleri de hızlıca, hep beraber burada kanunlaştıralım ama asla ve asla bu paketin hızlı bir şekilde burada yasallaştırılmasıyla ilgili bir beklenti içerisinde olmayın. Biz sizin bu yasama teklifinizin asla ve asla aracı olmayacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Son bir dakikayla toparlayacağım Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla değerli AK PARTİ'li vekil arkadaşlarım, grubunuz, bugün sizi sabah saatlerine kadar çalıştırmayla ilgili mesajlar atabilir. Gelin, burada bulunun, sadece el kaldırıp indirerek sizlere birer oy makinesi olarak görenler de olabilir. Tenzih ediyorum sizleri, hepiniz çok saygıdeğer vekillersiniz ama bugün sabaha kadar bu Meclis çalışmak durumunda kalacaksa, geçen gün komisyon toplantısı on yedi saat çalışmak mecburiyetinde kalıyorsa bunun müsebbibi bizler değiliz; bunun müsebbibi, kendi dar ajandasıyla Meclisi yönetmeye çalışan sizin grup yönetiminizdir; bunun müsebbibi, sizleri sadece çoğunluk oluşturmak için bu Meclise davet eden ama toplumun size karşı dile getirmiş olduğu sorunlara duyarsız kalmanızı talep eden grup yönetiminizdir. O hâlde, sizin grup yönetiminizin plansızlığının, sizin grup yönetiminizin ani karar değişikliklerinin müsebbibi muhalefet partileri değil, sizin kendi grup yönetiminiz diyor, hepinize saygılarımı sunarak toplumsal vicdana kulak vermenizi istirham ediyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)