Konu: | Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 93 |
Tarih: | 29.05.2025 |
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 29 Mayıs, Gezi direnişinin başlangıç günü. Burada, vefat eden, Gezi direnişinde "Ben ağaçların vekiliyim." diyerek onur ve özgürlük yürüyüşünü başlatan ve Türkiye halklarına aslında direnişin ne olduğunu gösteren Sırrı Başkanı da ve bu uğurda ölenleri de saygıyla anarak başlamak istiyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
26 Mayısta Sivas'ın Zara ilçesindeki Bolucan köyünde bir maden kazası oldu. Buradaki maden ocağının patronu Fahrettin Kıtlık 2009 yılından bu yana "ÇED Gerekli Değildir" diyerek usulsüz bir şekilde alanı genişletti, orada bulunan Bolucan köylülerinin tüm itirazına rağmen her gün o sahayı genişletti ve dinamitin patlaması sonucunda İranlı göçmen işçi Ali Rıza Nesirzade öldü ve 2 işçi çok ağır yaralı. Bu vesileyle, Ali Rıza Nesirzade'yi saygıyla anıyor, yaralanan işçilere şifalar diliyorum ve ölen Ali Rıza'nın da ailesine başsağlığı diliyorum.
Evet, bir kere daha bir maden kazasına tanıklık ediyoruz. Daha İliç Komisyonunun araştırması bitmeden -Soma maden faciasındaki sorumlulara az ceza verilmesi- Amasra katliamının cezasının üzerinden vakit geçmeden bir katliamla daha karşı karşıyayız. Sadece patronların zengin olması için doğayı katledenlere ve bunun sorumlusu olan ÇED'e de buradan seslenmek istiyoruz: Sadece patron sorumlu değildir, aynı zamanda ÇED de sorumludur çünkü görevini yapmamaktadır. Her şeyi kâr için yapanlara seslenmek istiyoruz Bolucan köylüleri adına: Bu patlamalardaki usulsüzlüklere artık son verin, bu bilim dışı kullanılan yöntemlere son verin, denetimin sıfır olmasını engelleyin. Yani 2009 yılından bu yana sürekli sahayı genişleten, üretimi artıran ve buna izin veren AKP iktidarı artık bu maden kazalarını durdurmalıdır. Fahrettin Kıtlık 2024 yılında 2,5 milyon ton üretim için izin istemiş ve bu izin verilmiş durumdadır AKP iktidarı tarafından. Bu kaza olduktan sonra, bu patlama, bu katliam olduktan sonra Fahrettin Kıtlık "Benim bu konudan haberim yoktu, maden çalıştırılıyor muydu?" demiştir. Evet, soruyoruz: Bu madende çalıştırılan kaçak işçilerden haberiniz yok muydu? Bu patlama olurken kullanılan dinamitlerden haberiniz yok muydu? Sahayı genişletmek, üretimi artırmak için başvuran Fahrettin Kıtlık değil miydi? Kaçak işçiler çalıştırılıyor ve göçmen işçilerin hiçbir güvencesi yok, güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor.
Doğanın katliamını görüyoruz. Bu düzene, köhne ve sadece kâr hırsı için bütün doğayı katleden zihniyete ve bu soygun düzenine "Hayır." diyoruz. O nedenle de bu yaşanan katliamın bir iş cinayeti olmadığını, bir katliam olduğunu ve buradan da artık yeni Somaların olmaması, yeni İliçlerin, yeni Amasraların ve yeni Zaraların olmaması için mücadele edeceğimizi belirtiyoruz. Çünkü eşit ve özgür yaşam için, ekolojist bir düzen için mücadele eden DEM PARTİ'nin programı bu katliamları durduracak bir programdır. O yüzden de insana, doğaya ve hayvana özgürlük istiyoruz. Artık doğanın katledilmemesini, insanların yaşam için madenlere götürülüp o madenlerde güvencesiz, saatlerce sadece patronlar zengin olsun diye çalışmasını istemiyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)