GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:92
Tarih:28.05.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Yüksek faiz politikalarının, sabit kur dayatmasının ve kemer sıkma uygulamalarının Türkiye ekonomisinin üretici kesimleri üzerindeki yıkıcı etkilerinden bahsetmek istiyorum bugün. 2025'in ilk dört ayında konkordato başvuruları rekor seviyeye ulaşmış, Borsa İstanbulda işlem gören 552 şirketin 282'si yılın ilk çeyreğinde zarar açıklamıştır. Özellikle enerji, demir çelik ve beyaz eşya gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren büyük sanayi kuruluşlarının zararları üretim ekonomisinin sistematik biçimde zayıflatıldığını ortaya koymaktadır. Buna karşın, en yüksek kârları yine bankalar açıklamıştır. Bu durum kaynakların üretimden koparılarak faize yönlendirildiğini açıkça göstermektedir. İşletme kredilerinin yıllık faiz oranı yüzde 60'ın üzerinde seyretmektedir. Sanayicilerimiz yatırım yapamaz hâle gelmiş, kapasite kullanım oranı son bir yılda gerilemiştir. Aynı şekilde, kamu bütçesi de ağır faiz yükü altına girmiştir. 2025'in sadece ilk 4 ayında faiz ödemeleri 260 milyar lirayı aşmıştır. Bu, vergi gelirlerinin üçte 1'inin faize gittiği anlamına gelmektedir.

Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz hafta Hazine Bakanlığı tarafından Kredi Garanti Fonu'ndan açıklanan 30 milyar liralık destek sonrası tulumbaya su taşıma döneminin geçtiğini, artık tulumbayı reform etme zamanının geldiğini belirtmek istiyorum. Eğer tulumbanın altı delikse o suyla üretim canlanmaz, yatırım artmaz çünkü sorunlarımızın çözümü sihirli formüllerde ya da kısa vadeli kampanyalarda değil yapısal reformlardadır ve bu reformlar yalnızca teknik değil özellikle siyasi bir irade meselesidir. Bizim ihtiyacımız olan siyasi irade meselesi nedir? Bizim ihtiyacımız olan siyasi irade, güven veren bir hukuk düzeni; sade, öngörülebilir bir vergi sistemi, üretimi teşvik eden bir sanayi politikası, bankacılık sisteminin girişimciliği öncelediği bir finansal mimari ve liyakate dayalı; şeffaf, hesap verilebilir bir yönetim anlayışıdır. Ekonomik sorunları dile getirmek zayıflık değil bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun gereği olarak çağrım şudur: Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarının ideolojik önyargılardan uzak biçimde araştırılması ve reformların temelini oluşturacak ortak bir strateji belirlenmesi konusunda birlikte hareket etmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen, buyurun.

BURAK AKBURAK (Devamla) - Unutmayalım, bugünün ihmal edilen işi yarının krizidir ama doğru teşhis varsa doğru tedavi de muhakkak mümkündür.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)