GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 13 ŞUBAT ERZİNCAN İLİNİN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 94'ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:64
Tarih:09.02.2012

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzincan'ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Doğu Anadolu'nun etrafı dağlık, ortası bağlık yeşil incisi can Erzincan'ımızı bizlere armağan eden İstiklal Savaşı'nın Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, Erzincan ve havalisi sorumlusu Halit Paşa ve silah arkadaşlarına, dünden bugüne tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı uzun ömürler, şehit yakınlarına sabır ve metanet diliyor, bu vesileyle Erzincanlı hemşehrilerimizin kurtuluş bayramını tebrik ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kendisinden sonra gelecek nesillerin istiklal ve hürriyetini canından aziz sayan bir inancın bayraktarlığını yapmış mensubu olmaktan gurur duyduğumuz yüce milletimizin şanlı bir geçmişi, muhteşem bir tarihi vardır. 13 Şubat 1918 öylesine anlamlı bir tarih ki, ne ağıtlar yaktı, ne acılar çekti Erzincan. 13 Şubat 1918 Erzincan için dönüm noktası, işgalin bitişi, istiklal ve hürriyetin dillerde destan olduğu gündür.

Gururluyuz, çünkü 13 Şubat, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş harcına, yiğit Erzincanlıların kan ve can kattığı gündür.

Biz, 75 milyonun kardeşliğini, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da, Erzurum Aziziye Tabyalarında, 13 Şubatta Erzincan'da kanla yazdık. Ay yıldızlı bayrağımızda 75 milyonun kanı vardır, canı vardır.

Milletimizin vahdet bilinci ve arzusu, her türlü bölücü ve ayrılıkçı faaliyetlerin üzerindedir. Millet olmak, ortak acılar, ortak kazançlar, ortak amaçlar demektir. Takdir edersiniz ki, bu muhteşem tarihin altın sayfaları, yüce milletimizin, kanla, canla yazdıkları kahramanlık destanlarıyla doludur.

Üç kıtanın neredeyse yarısına yüzyıllarca hâkim olan Osmanlı Devleti, farklı dillerin, farklı dinlerin, farklı kültürlerin, altı yüz yıl birlikte yaşamasını sahip olduğu adalet anlayışı sayesinde sağlamıştır.

Osmanlı zamanında milleti sadıka olarak bilinmesine rağmen Ermenilerin büyük bir kesimi, asırlar boyu bir arada yaşadıkları milletimizi işgal yıllarında arkadan vurarak Erzincan'da, Doğu Anadolu'da, Kafkasya'daki Müslüman köylerini kana boyamışlardır. 

Aynı Ermeniler, bir taraftan da yaptıkları soykırımları propagandalarla milletimizin üzerine atmaya ve günümüze kadar uzanan bir sözde soykırım yalanına bazı kesimleri de inandırmaya muvaffak olmuşlardır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihler 25 Temmuz 1916'yı gösterirken Erzincan işgal edilir. O tarihlerde işgal altındaki vatan topraklarımızın üzerinde ne zalimlikler  yapılıyorsa  Erzincan'da da katbekat fazlası vardır.

Fırat kenarındaki kuyu toplu mezarlarında, Erzincan şehir meydanında, Vahit Bey Konağı'nda ve ilimizin ilçe ve köylerinde katledilen sivil  Erzincanlı sayısı 16 bindir. Bu veriler Kâzım Karabekir Paşa'nın anılarında mevcut olup sadece Erzincan ve havalisine ait değildir, incelendiğinde Doğu Anadolu'da ürkütücü rakamları görürüz

Dün, Ermeniler ve Taşnak, 1974-1994 yılları arasında Dışişleri mensuplarımıza saldıran Ermeni ASALA, günümüzde ise -maalesef- 40 binin üzerinde insanımızın canına mal olan PKK terör örgütü. Senaryo aynı, cinayetler aynı, sadece provokatörler değişik.

Dün kurtuluş mücadelesi verip sınırlarını şehit kanlarıyla çizen bu millet, bugün de dış güçlere taşeronluk yapan PKK terör örgütüyle mücadele etmektedir, etmeye de devam edecektir. Barış, huzur ve kardeşliğimize, güven ve istikrarımıza kast etmek isteyenlerin hevesleri mutlaka kursaklarında kalacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şairin deyimiyle:

"Bana ne ellerin gülizarından.

Benim gonca gülüm Erzincan kokar,

Gönlüm cayır cayır yansa narından,

Ocağımda külüm Türkiye kokar, Erzincan kokar." diyor, bu duygu ve düşüncelerle Erzincan'ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümünde, kanlarıyla vatan topraklarını sulayan kahraman atalarımızı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Karakelle.