GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:86
Tarih:13.05.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Birinci Dünya Savaşı'nda coğrafyamızda harita mühendisliği yapanlar, uzun yıllar bu coğrafyada kader birliği yapmış olan halkları maalesef coğrafi olarak birbirlerinden ayırmış ve âdeta birbirleriyle bin yılı aşkın bir süredir kardeş olan halkları birbirinden ayırarak ayrı vatanlara bölmüşlerdir ancak bu coğrafya ayrılık, ortak kültür, ortak kaderdaşlık ve ortak tarih şuurumuzu ortadan kaldıramamıştır. Orta Doğu'da yeniden coğrafi ve siyasi haritaların gözden geçirildiği, Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında yeniden sınırların çizilmek istendiği ve bölge halkları arasında yeni fay hatlarının oluşturulmaya çalışıldığı bu süreçte, ülke olarak hep beraber dikkatli olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Tıpkı yüz sene önce kardeşi kardeşten, babayı oğuldan, akrabayı akrabadan ayıran ve masa başında harita çizenler bugün de başka emperyalist projeleri farklı bir şekilde hayata geçiriyor olabilirler ve olmaktadırlar. Dolayısıyla -burada bize düşen- özellikle Türkiye, Suriye, Irak ve İran'da yaşayan milletler ve halklar olarak -bu- kendi meselelerimizi aynı masanın etrafında beraber konuşabilme iradesini ortaya koymamız lazım. Sınırlarımızı aşan bir kaderdaşlık, sınırlarımızı aşan bir birlikteliği hep beraber hayata geçirmemiz lazım. Elbette devletler silahlı örgütlerle mücadele ederken güvenlikçi politikaların yanında farklı enstrümanlarla da bu silahlı örgütleri ortadan kaldırıcı bir kısım tedbirler alırlar ve almaları da gerekmektedir ama daha iki sene önce "Sadece güvenlikçi politikalarla bu meseleler çözülmez." diye bu meydanlarda, basında bu konuları dile getirdiğimiz zaman, bizi terörist olmakla itham edenlerin dönüp bir kez daha o kullanmış oldukları zehirli dilden dolayı milletten özür dilemeleri lazım. Çünkü kullandığınız dil sadece sizi zehirlemiyor, seçmen kitlelerinizi zehirliyor, 85 milyonun arasına nifak sokuyor. Dolayısıyla sorunlu bir siyasi dil "Siz dün şunları, şunları, şunları yaptınız." deme haklılığını bize verse dahi, bugün bu meselenin sorumluluğu ve milletimizin barışması açısından sorumlu bir siyasetçi olarak şunu yapıyoruz: İki sene önce söylediğiniz üslupla sizlere cevap vermekten kaçınıyoruz ama bu meseleyi de "Nefret edilecek, haydi nefret et." "Alkışlanacak, haydi alkışla." topyekûn yaklaşımıyla çözemeyeceğimizi sizlerin de bilmesi lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT KAYA (Devamla) - Dolayısıyla hepimizin üzerine düşen bir vazife var, bu meseleyi sağlıklı bir şekilde konuşabilmeyi başarmamız lazım. Daha düne kadar, kullandığı zehirli dille bu meseleyi çözümsüz hâle getirenlerin, bugün de kaygılarını, endişelerini dile getiren insanları sanki barış karşıtıymış gibi göstermelerinin de bu memlekete yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu hep beraber görelim. "Akıl akıldan üstündür." derler. Dolayısıyla bir ortak anlayış çerçevesinde burada meseleyi etraflıca konuşabilmenin yollarını aramamız lazım ama yine, sonunda bir kez daha ifade etmek istiyorum ki bu meseleler gruplara verilecek talimatlarla çözülmez, bu meseleler birkaç kişinin kafa kafaya vererek belirlediği planın işlemesiyle de çözülmez.

Bu konuları konuşacağız ve talimatla değil müzakereyle iş gören bir Parlamentoda bu konuyu enine boyuna konuşup milletin çıkarlarını hayata geçireceğimize inanıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)