| Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 08.05.2025 |
CHP GRUBU ADINA TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim ve sesimizi duyan, görüntülerimize ulaşan bütün vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Elbette ki Ceylan Vekilin son cümlelerinden hepimiz etkilendik. Bu, doğruydu; geçen hafta aramızdan ayrılan sevgili Sırrı Süreyya Önder Meclis Başkan Vekilimiz, gerçekten, burada çok gergin olduğumuz zamanlarda da ortamı yumuşatabilmeyi beceren, "Mahmut" diyerek bazen Mahmut'a, bazen başka arkadaşlarımıza takılarak hepimizin burada iyi çalışmasını sağlayan bir arkadaşımızdı. Meclis Başkanımız, mesela, sabahtan beri mimiğimiz aynı ama Sayın Başkanım, Sırrı Süreyya Önder olsaydı bunu çok daha renkli görürdük. Biz de bütün Başkan Vekillerimizi Sırrı Bey gibi görev yapmaya davet etmiş olalım.
Yine, tabii, geçen hafta Genel Başkanımıza yapılan bir saldırı var. Biliyorum, birçok partinin siyasileri, genel başkanları da elbette buna bir tepki verdiler ama önemli olan tepki vermek değil, asıl önemli olan bunun sonuna kadar takip edilip örtme çabalarında bulunanlara yargı yoluyla bu soruşturmayı sonuna kadar götürmektir.
Bugüne yine her gün gibi X'te Ekrem İmamoğlu'nun hesaplarının askıya alınmasıyla uyandık. Yahu, ne kadar çok korkuyorsunuz bu Ekrem İmamoğlu'ndan! Aslında biraz haklısınız, 2 defa...
ALİ TEMÜR (Giresun) - Hırsızlardan korkarız!
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Hırsızlardan korkulur, doğru söylüyorsunuz ama sizde hırsızlık yapan çoktur, bizde hırsızlık yapan bulunmaz, Cumhuriyet Halk Partisinde bulunmaz; onu söyleyeyim. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ TEMÜR (Giresun) - Hırsızlardan korkulur, hırsızlardan korkulur!
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Şimdi, tabii, bu korkunun sebebi şu: Seçim sandığı, başka bir nedeni olmaz bunun.
Ayrıca, yine, bugün bizim Büyükçekmece Belediyemize bir soruşturma başlatılmış. Cumhuriyet Halk Partisinin kurultaylarına soruşturma başlatılıyor, belediye başkanlarına tutuklamalar yapılıyor, İstanbul il örgütümüz ve 24 örgüt görevlimize soruşturmalar açılıyor; bütün bunların sebebi sandıktan ve Ekrem İmamoğlu'ndan olan korkunuzdur, başka hiçbir şey değildir. Büyükçekmece Belediyesinde son on yıllık ihale süreçleriyle ilgili bir talep var "Takip edelim." diyorlar ona ama Ekrem İmamoğlu'na geldiği zaman, orada 2019 yılından sonra yani görev süresinden sonra olan ihale dosyaları isteniyor. Yani özet, bir korku var çünkü 2'nci parti oldunuz ama bir şey yapmaya çalışıyorsunuz, 1'inci olacağız diye 2'nci partiyi geçmeye çalışan durumundasınız, gene 2'nci olacaksınız.
Şimdi, bugün sosyal medyada görüldü. Sayın Ekrem İmamoğlu'na yüzde 56,7 olan destek X hesabının kapatılmasından sonra birdenbire bugün, şu an itibarıyla yüzde 65'e çıkmış durumda. İşte, bence korktuğunuz, çekindiğiniz yer burası.
HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sandık gelecek.
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Şimdi, bizim vekil dedi ki, Harun Vekil dedi ki: "Dijital heykel mi yapmak istiyorsunuz?" Dijital heykel değil, biz dijital hırsızlıktan milleti korumak istiyoruz, hepsi bu kadar, bunu da yapacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Şöyle söyleyeyim: Demin bir milletvekilimiz çok güzel ifade etti Anayasa'dan doğan haklarını kullanan insanları yani toplantı, gösteri ve yürüyüşe dair hak kullanmak isteyenleri, Anayasa metniyle çok güzel okudu ama arkasından da "Zorbalık..." vesaire dedi. Zorbalık şudur arkadaşlar: Gösteri ve toplantı hakkını kullanmak isteyenlerin; bir, alana girmesini engellemek; iki, toplu taşıt kullanımını engellemek; üç, internette bant daraltması yapıp birbirleriyle iletişimi kesmek; dört, ses ve kitle iletişim cihazlarını alanlara sokmamak. Bütün bunları kim yapıyor? Sizin iktidarınızdaki sizin valiniz yapıyor, sizin bakanınızın talimatıyla yapıyor dolayısıyla burada özgürlükleri kısıtlayan kimmiş? AKP iktidarıymış.
Gencecik bir çocuk var, Esila Ayık, hasta ya, hasta bu çocuk; bizim Rize'den de Ege Arifoğlu var. Ege Arifoğlu'nun suçu, izlenmiş de ağzı oynuyormuş; ses yok. Cumhurbaşkanına hakaret eden diğerleriyle birlikte ağzı oynuyormuş, avukatının savunmasında verdiği ifadedir bu. Bu hâllerinden dolayı Gezi tutuklularına, Tayfun'un Vera'sına öfkeniz var, kızgınlığınız var. Sizi anlıyoruz, seçimi kaybetmekten korkuyorsunuz; başka hiçbir şey değil bu. (CHP sıralarından alkışlar)
Biraz da kanunla ilgili konuşacağım size tabii.
HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sandık gelecek.
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Sandık gelsin, biz de zaten onu istiyoruz. Cesaretiniz varsa getirin sandığı, sonucun ne olacağını göreceksiniz. Buradan, bu kürsüden ilan ediyorum: Ekrem İmamoğlu yüzde 65 oyla Cumhurbaşkanı seçilir. Sizin yapacağınız siyasi yasaklar para etmez; Ekrem Bey'in işaret ettiği herhangi biri de seçilir, Ekrem Bey de seçilir.
Değerli milletvekili, torba yasa, yasa yapma tekniği açısından hani çok acil durumlarda başvurulması gereken bir uygulama. Sizin iktidarınızda ne yazık ki genelgeçer durumuna ulaşmış ve yine bir torba yasa olarak bu kanunları önümüze koydunuz. Aslında Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü ama başka bir şey daha var, tali komisyona da gönderilmiş ama tali komisyonda görüşme yok yani Adalet ve Anayasa Komisyonlarında görüşme yok. Bu arada, biliyoruz, arkada 180 madde daha var. Sayın Cumhurbaşkanının kanun hükmünde kararnameyle çıkardığı ve Anayasa'ya aykırı bulunan 180'e yakın madde daha torbalara doldurulmuş, bekleniyor; belli ki siz de buna hiç itiraz etmeyeceksiniz.
32 maddelik torba yasa teklifi, kanunla düzenlenmesi gereken hususlarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle işlem yapıldığı için Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği düzenlemeleri içeriyor yani Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisini gasbederek işlem tesis etmesini sağlıyor; fiilî durum yani bu. Anayasa'ya uymayan Cumhurbaşkanı için yasa teklifi getiriyorsunuz.
Etki analizinde birçoğu mali yük getirmeyen maddeler var. Bütçeyle ilgili değil, Anayasa ve Adalet Komisyonlarında hatta diğer komisyonlarda görüşülmesi, tartışılması gereken bu maddeler komisyonlarda hiç görüşülmeyip alelacele bize geldi.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine 2017 yılında OHAL ortamında girdiniz ve Anayasa değişikliği şaibeli olan bir referandumla da bu sisteme geçildi. O zaman biz "Bu sistemle bir yere varılmaz." dedik ama Sayın Bahçeli'nin, Anayasa'ya uymayan Cumhurbaşkanının hukuksuzluklarını hukuk içine almak için Anayasa değişikliği önerdiğini hatırlıyoruz. Uymayan Cumhurbaşkanına Anayasa uydurdunuz, şimdi de Anayasa'ya uymamaya devam eden Cumhurbaşkanına yasa çıkaralım diyorsunuz. Dar bir çevrenin isteğiyle değiştirdiğiniz ve kendi kafanızla yaptığınız bu Anayasa'ya dahi uymuyorsunuz. Sayın Gülizar Biçer Karaca burada Anayasa Mahkemesinin kararını okuttu, Can Atalay'ın serbest bırakılması lazım ama yapmıyorsunuz. Yani bugün Anayasa fiilen her alanıyla askıya alınmış durumda.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin hızla karar alma imkânı vereceğini ve Türkiye'yi uçuşa geçireceğini söylediniz. Yargının ve Meclisin ayak bağı olduğunu, Cumhurbaşkanının aldığı kararların Mecliste tartışılmasının ve bu kararların yargı denetimine tabi olmasının ülkenin kalkınmasının önünde engel teşkil ettiğini söylediniz ve bu ayak bağlarından kurtulmak için, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesi için gerekeni yaptınız. Ne oldu? Aradan sekiz yıl geçti, ne ekonomi uçuşa geçti ne hızlı kalkınma hamleleri yapılabildi ne de tek bir adam tarafından çabucak alınan kararlarla herhangi bir sıçrama yapılabildi. Aslında, tam tersine, eğitimden sağlığa, ekonomiden dış politikaya ülke, öncekinden daha kötü duruma geldi. Bu rejim ekonomiyi iyileştirilemedi, enflasyonda bizi dünyada 2'nci sıraya yerleştirdi; yoksul halka sahip olan bir ülke durumuna geldik. Dış politikada savruldukça savrulduk, ABD ve İsrail'in oyuncağı hâline geldik ve FETÖ'ye verdiğiniz gibi Trump ve Netanyahu ne istiyorsa veriyorsunuz, ne istiyorsa veriyorsunuz.
1995'te Sayın Cumhurbaşkanının henüz Belediye Başkanıyken söylediği sözü bir daha hatırlatıyorum burada: "Eğer benim komuta merkezim bana 'Papaz elbisesi giyecek.' diyorsa papaz elbisesini giyerim, bu şekilde gider görevimi yaparım." diyordu. Emir komuta merkeziniz size "Yerli ve millî görünün." demiş, öyle görünüyorsunuz ama arkadan başka dolaplar çeviriyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Bitireceğim.
BAŞKAN - Sayın Ocaklı, lütfen tamamlayın.
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Bu gittiğiniz yol değil arkadaşlar, bu kuralsızca ülkeyi yönetmeye kalkmanız, saray ve çevresi şaşaa içinde yaşarken halkı yoksullaştırmanız kabul edilemez; buradan bir yere varamayız. Adalette, eğitimde, sağlıkta, ekonomide, tarımda, iç işlerinde, dış işlerinde; velhasıl her alanda yozlaşmış, iflas etmiş, devrini tamamlamış bir ekipsiniz. Bu saatten sonra sizden sadra şifa verecek herhangi bir şey beklemiyoruz. Milletimizle birlikte beklediğimiz tek bir şey var, o da seçim sandığıdır. Birazcık insafınız, vicdanınız kaldıysa yönetemediğiniz bu ülkeyi daha fazla boğmayın, bu ülkenin önünü açın, seçim kararını hep birlikte alalım. Şeklen değil tam demokrasi istiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)