GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:08.05.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Maalesef her geçen gün derinleşen ekonomik kriz halkları yoksulluğa, yoksunluğa sürüklemeye devam ediyor. Ocak ayında, çalıştığı cam fabrikasında hayatını kaybeden 60 yaşındaki Ayhan Kurt'u hatırlar mısınız diye sormak istiyorum. Emekli olduğu hâlde çalışmaya mecbur kalan milyonlarca emekliden sadece birisiydi. Bir yanda insanlar emekli olduğu hâlde çalışırken diğer yanda yedi sülalesini zengin ettiği hâlde milyarlık borçlarını sildiğiniz patronlar duruyor bu ülkede. Türkiye, ürettiğiyle değil âdeta sadaka kültürüyle yurttaşını hayatta tutar hâle geldi. Emeklilik maaşları sadaka değil bedeli onlarca yıl emekle, alın teriyle peşin ödenmiş bir haktır, ömrünün son demlerine gelen emekçiler için yaşam nafakasıdır; buna "yaşam" denilirse tabii. Yaşam sadece nefes almaktan, gece uyuyup sabah uyanmaktan ibaret değildir; yaşam "Yarın akşam ne yiyeceğim?" diye düşünmeden rahatça uyuyabilmektir. Ne yazık ki Türkiye'de yaşamını çalışarak geçiren, rahat edeceği yaşları sabırla bekleyen emeklilerin yüzde 50'sinden fazlası geçim sıkıntısı yüzünden yaşamaya devam etmeye mecbur bırakılıyor. Geçen sene 79 yaşındaki A.Ç. Konya'da bir inşaattan düşerek yaşamını yitirdi. Bakın, "79" diyorum, "29 yaşında" demiyorum. Bırakın inşaatta çalışmayı belki hastaneye bile tek başına gidemeyecekti bu amca, bu dede belki de fakat neden buna mecbur bırakıldı? İşte, sizin emekliye reva gördüğünüz bu maaşlar yüzünden. Bu sistem emekliye açık açık şunu söylüyor: "Ya açlıktan öl, ya da çalışırken öl." "O bizi kıskanıyor." dediğiniz Avrupa'da emeklilere millî gelirden ayrılan bütçe yüzde 9'ken, Türkiye'de ise bütçeden sadece yüzde 4 ayrılıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? O Türkiye'ye gelen, tatil yapan Avrupalılara, emekli olan 65 yaşındaki Ayşe teyzenin temizliğe gitmesi demek, sizin memleketin yaşlısına reva gördüğünüz tam da bu.

Geçen yılı "Emekliler Yılı" ilan ettiniz, yüz binlerce emekli sokaklara indi, miting yaptı, "Geçinemiyoruz." dedi. 72 yaşındaki teyzenin sözlerini hep birlikte hatırlayalım: "Emekliyim, dilenciden bir farkım yok. Pazara gidiyorum, canımın istediğini alamıyorum; akşam saatlerini bekleyip çürükleri, ezikleri topluyorum." diyordu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kunt Ayan, lütfen tamamlayın.

DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Gidin, semt pazarlarına bakın, 70-80 yaşında insanlar tezgâh açmış, belki gün sonunda birkaç parça şey alır da evime götürürüm diye bekliyor. İşte, sizin bu ülkede emekliye reva gördüğünüz şey tam da bu tablodan ibaret ama bu, böyle gitmek zorunda değil arkadaşlar. Gelin, bu Meclis çatısı altında yoksulluğa, açlığa mahkûm edilen emekliler için bu defa "evet" deyin, bu çalışmanın altına hep birlikte imza atalım. Artık emekliler inşaatlardan düşerek yaşamlarını yitirmesinler, artık emekliler yoksullukla talim edilmesinler.

Bu önergeye katıldığımızı bir kez daha buradan ifade ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)