GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Parlamento Muhabirleri Derneğinin 61'inci kuruluş yıl dönümüne ve Oturum Başkanı TBMM Başkanı Vekili Bekir Bozdağ, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:81
Tarih:29.04.2025

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Önce olumlu bir gündemle ilgili bir kelam edip arkasından arkadaşlarımızın söyledikleriyle ilgili kanaatlerimizi paylaşmak istiyorum.

Bugün Parlamento Muhabirleri Derneğinin kuruluşunun 61'inci kuruluş yıl dönümü. Kendim de basın camiasında çalışmış bir insan olarak, özellikle Parlamento gibi çok zor bir yerde -pek çok farklı fikir var- çalışan muhabirlerimizi önce tebrik ediyorum; son derece zarif bir şekilde işlerini yapıyorlar, her bir parti grubuna aynı mesafede durarak işlerini yapıyorlar ve kendi aralarında da son derece uyumlu bir çalışma arkadaşlığı ortaya koyuyorlar. O sebeple, Parlamentoda yaşananları anlatan, aktaran kameramanından muhabirine kadar tüm arkadaşlarımızın bu özel gününü öncelikle tebrik ediyorum.

Şimdi, geliyorum, Başkanım, baştaki itirazımda kararlıyım; siz kendi uygulamanızı ifade ettiniz ama biraz evvel zaten Ali Mahir Başarır arkadaşımızı dinlerken tam da bunu kastetmiştim yani zaten aynı şeyleri söyleyeceğiz. O sebeple, bu tartışmaları bir gram öne almanın bize faydası olmadığını düşünüyorum. Sataşma denen şeyin daha şahsi bir şey olduğu kanaatindeyim. Tabii ki bizler gruplarımıza, partilerimize olan sataşmaya cevap veriyoruz ama burada bir milletvekilinin bir dakikada söylediği bir şeye bu kadar uzun cevap vermeyi işin doğal akışına, muhasebesine, muhakemesine uygun bulmadığımı tekrar ifade ediyorum.

Şimdi, kendisi konuşmalarında dedi ki: "Ben tutanağı gördüm." Ben sevmediğim bir soruyu soracağım -daha evvel eski Genel Başkanınız çok yapardı- soruyorum: Siz bizim görmediğimiz, hiç kimsenin bilmediği, görmediği bir tutanağı nerede gördünüz de bu paranın kumbaradan çıktığını iddia ediyorsunuz? Ben de şunu söylüyorum ki kumbaradan çıkan hiçbir para yoktur, bu para kasadadır, kasadan alınırken evladına ait olduğu söylenmiştir; ben de bunu söylüyorum. Nerede gördüğünüz... Eğer siz bu evrakı kumbaradan... Çünkü, siz ceza avukatlığı yaptığınızı söylediniz. Sonuç olarak, eğer bir soruşturma yapılıyorsa, rüşvetle alakalı bir soruşturma varsa evde çıkan bütün paralar tek tek, hangi yerden, ne çıkmış kayıt altına alınır ve bunlar kayıt altında bir tutanağa işlenir, tutanak da ilgili kişiye imzalatılır, onun imzası dâhilinde olur ve mümkün olduğunca da kamera kaydı olur. Bunların her tarafı değilse bile genel anlamda da bir kamera kaydı vardır. Eğer bu tutanakta ve kamera kayıtlarında kumbaradan çıkan bir para, bir kız çocuğunun kulağındaki küpeyle alakalı bir şey varsa buna sonuna kadar beraber devam ederiz, bakarız, nedir, ne bitiyor.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Savunursunuz yani.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Tabii. Olmaması gerektiğini söyleriz.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Kızı savunursunuz.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Böyle bir şeyin olmaması gerektiğini söyleriz ama bu tutanakta kumbarayla alakalı böyle bir şeyin olmadığını da söylüyorum ben.

Şimdi, sonuç olarak, burada mesele, bunun ötesinde, biz bu dosyayı bilmiyoruz, siz de bence bilmiyorsunuz, iddianameyi görmedik. Bizim buradan çağrımız bence şu olmalı: Bu iddianame bir an evvel yazılmalı çünkü iddianame yazıldığında bizim her birimizin bunu görme imkânı olacak. Yani iddianame kamuoyuna bir an evvel açıklanmalı ve böyle olduğu takdirde de bu tartışmaları ve hacmini aşan... Yani çok korkunç şeyler söylüyorsunuz "darbe" diyorsunuz, "cunta" diyorsunuz, bunları biz size iade ediyoruz. Ne demek darbe, ne demek cunta? Şimdi, böyle bir şey mümkün değil.

Ha, bir de enteresan bir ifade kullanıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Cumhuriyet Halk Partisinin Cumhurbaşkanı adayı." Bakın, bu ifadeyi bence çok yanlış kullanıyorsunuz.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Neden?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Daha önce de bu vardı. Daha önce, hatırlarsanız, geçen seçimde siz insanları sahneye çıkarıp 9 kişiyi "İşte cumhurbaşkanı yardımcılarımız." diye takdim ediyordunuz, "İşte cumhurbaşkanımız." diye takdim ediyordunuz. Şimdi, Cumhurbaşkanı adaylığı hukuki bir ünvandır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Evet.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Aday olursunuz. Şu an Cumhurbaşkanı adayı mıdır resmî olarak?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Evet, bizim resmî olarak partimizin adayıdır.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sizin için de resmî olarak değil.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Resmî, resmî.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bizim için diyorum zaten, 16 milyon insan imza vermiş.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Bakın, adaylık öyle olmuyor. Adaylık yüksek...

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - 130 milletvekili verdik ya!

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Değerli arkadaşlarım, bakın, hepimiz milletvekiliyiz, burada hukukçu arkadaşlarım çok, bir insanın bu sıfatı alabilmesi için bunun hangi prosedürü gerektirdiğini hepimiz biliyoruz. Şunu diyebilirsiniz: "Muhtemel, olmasını istediğimiz, arzu ettiğimiz Cumhurbaşkanı adayımız." Kaldı ki bu süreçlerin hepsi... İlk başladığı zaman da siz bu oylamalarınızı daha yapmamıştınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zengin lütfen tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - O yüzden, bunları söylediğinizde hacminin ötesinde, anlamının fevkalade uzağında kavramlarla meseleyi anlatıyorsunuz. Burada olması gereken şey, ben de sonuna kadar diyorum, hukuken en doğru şekilde, en hızlı şekilde bu süreçleri hep beraber takip edelim ama nihayetinde bu ne bir darbedir ne de bir cuntadır. Biz buraya seçilerek geldik. Hangi cuntadan bahsediyorsunuz? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bu ülkedeki, şu an Meclisteki bütün milletvekilleri halkın iradesiyle seçildi geldi, biz de halkın iradesiyle seçildik geldik ve buradayız.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Halkın iradesini içeri atıyorsunuz!

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Bu iradeyi reddederek böyle konuşmaları burada yapamazsınız. Bunu biz şiddetle reddediyoruz.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Kayyum atıyorsunuz halkın iradesine!

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sonuç olarak, değerli arkadaşlarım, benim girizgâhım böyledir.

Turhan Bey, söylediğiniz konuyu çok önemsiyorum. Konuya dair daha detaylı bilgi sahibi olmak için Bahçelievler İlçe Müftümüzle şimdi milletvekilimiz konuşuyor. Bu konu asla es geçilemez, asla küçümsenemez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Her bir çocuğumuz bizim için fevkalade kıymetlidir. Bu konuyla alakalı yapılanları, İlçe Müftülüğünün ve Diyanetin yaptığını ve soruşturma varsa, her neyse tüm bunlarla alakalı öğrendiğim bilgiyi de Genel Kurulda sizlerle paylaşacağım.

Sizleri saygıyla selamlarım.

Teşekkür ederim.