GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:09.04.2025

ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İklim değişikliği günümüzde sadece çevresel aktör değil dolaylı yönden birçok krizi etkileyen bir konudur. İklim değişikliğini küresel ısınma, kuraklık gibi insanlığı doğrudan etkileyen sorunlar arasında değerlendirmemiz gerekiyor. Dünya ülkeleri otuz yıldır çeşitli girişim, protokol ve anlaşmalarla bu sorunlara çare aramakta, bölgelerinde ve ülkelerinde ciddi ve kesin önlemler almaktadırlar.

İklim değişikliği açısından alınacak önlemler, hukuki ve siyasi sorumluluklar tüm dünyada ciddi bir dönüşüme sebebiyet verirken Türkiye'de bu dönüşüme ayak uydurulmamıştır. Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler olsa da sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve taraf ülkelere bağlayıcı hedefler getirmeyi amaçlayan Kyoto Protokolü 2009'da Meclisimizde onaylanmış fakat protokolün getirdiği yükümlülükleri yerine getirme konusunda somut adım atılmamıştır. Küresel sıcaklığı engellemek için 2015 yılında imzaladığımız Paris Antlaşması da altı yıl gecikmeyle 2021'de onaylanmıştır.

Ülkemiz, iklim konusundaki tüm uluslararası çalışmalara iştirak etmesine rağmen hâlâ kapsamlı iklim kanunu oluşturmamıştır. İYİ Parti olarak yaptığımız incelemede gördük ki emisyon ticaret sistemine odaklanan, buna karşın iklim krizine sosyal, ekonomik ve ekolojik boyutlarıyla yanıt vermeyen bir kanun görüşüyoruz. Çocuklarımız ve geleceğimiz risk altındayken, tam manasıyla beklentileri karşılayan bir iklim kanunu hazırlamamız gerekirken hâlâ ticaret sistemiyle ilgili konuları görüşmekten çekinmeyen, günü kurtaracak politikalarla uğraşan bir iktidar var.

Değerli milletvekilleri, dünyaya adalet dağıtmış Türk milleti ne oldu da adalet arar hâle geldi? AK PARTİ iktidarı "adalet" kavramını zedelediği ve temelinden sarstığı için bugün insanlarımız demokrasi ve özgürlük arayışında sokaklara dökülmüş durumdadır. Hak arayan, ülkedeki huzursuzluk canına tak eden halkımız biliyor ki bu çarpık düzeni siz imar ettiniz. Bu çarpık düzene "Dur!" demek isteyenleri, adalet arayanları hainlikle, çapulculukla suçluyorsunuz. İktidara geldiklerinde Türkiye'yi vesayetten arındırılmış özgürlükler ülkesi hâline getireceklerini iddia eden AK PARTİ iktidarı, geldiğimiz noktada yargı vesayetini kendi elleriyle hortlatmış durumdadır. Muhalif düşünceye, farklılıklara, kendileri gibi düşünmeyene saygı göstermeksizin yasamayı tıkayan AK PARTİ iktidarı ve vesayet altına alınan, haksız yargıya karşı sokaklara dökülen gençlerimizden ders aldığınızı düşünüyorum. Boykot siyaseti, protestolar işinize gelmiyor biliyoruz. Yandaş medyada, Mecliste, sokakta her fırsatta halkımızın haklı muhalefetini basit ve hukuksuz gösterme gayretinizi de anlıyorum çünkü korkuyorsunuz. Adaleti sarsan iktidar, bunun sadece hukuki bir sorun olmadığını görmeli, bu toplumsal krizin daha da büyüyeceğini bilmeli ve aklını başına almalıdır. Tek adam rejimi ve AK PARTİ iktidarı yargı erkini maşası gibi kullanarak muhalif sesleri susturmaya, ötekileştirmeye, hain damgası vurarak gerekirse hapse atmaya kadar giden ceberut bir zihniyete dönüşmüştür. Bu ceberut tutum Türk demokrasisine, hukukuna, adaletine ve toplumumuzun mutabakatı olan birlikte yaşama anlaşmasına yani Anayasa'ya aykırılık teşkil etmektedir. Türk toplumunun huzur ve refahını önceleyen, insanımızın gelecek kaygısından uzak yaşamasını sağlayan adımlar atmak yerine vatandaşımızı kutuplaştıran bu ahlak dışı siyasetinizle hiçbir yere varamazsınız. Gençlerimiz gelecekten umutsuz. İktidar yandaşıysanız, saray rejiminin kenarında, köşesinde bulunuyorsanız ne âlâ? Ancak bu ülkenin aydınlık geleceği olan ve sokaklara adalet aramak için dökülen gençlerimiz ne yapacak? Fırsat eşitliği olmayan, torpil, akraba kayırmacılığı, siyasal ünsiyet bağıyla iş yapılan bir ülkede adaletten bahsedemezsiniz. Gençlerimiz yalnızca adalet istiyor. Biz gençlerimize Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ün şu ifadeleriyle söz veriyoruz: "Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet varlığı da kabul olunmaz."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Beyaz, lütfen tamamlayın.

ERSİN BEYAZ (Devamla) - Unutmayın, kendi sonunuzu kendiniz getirdiniz. Binlerce yıllık devlet geleneğimizi sulandırarak her şeyin bir kişi ve bir parti için yapılmasına sebep olan bu çarpık düzen en yakın zamanda sandıkta yıkılacaktır.

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)