Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 74 |
Tarih: | 09.04.2025 |
CHP GRUBU ADINA FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saray son bir yılda milletin seçtiği 7 belediye başkanımızı görevden aldı, 6'sını tutuklattı, 3'ünün yerine de kayyum atadı. Millî iradeye darbe süreci İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın 19 Martta tutuklanmasıyla zirve yaptı. Hukuk devletini ve demokrasimizi bitiren bu süreç ekonomide de büyük bir türbülansa neden oldu. Türk lirası değer kaybetmesin diye Merkez Bankası üç haftada tam 44 milyar dolar sattı. Banka bu dövizleri yüzde 40 faizle ve Türk lirasının değerini sabit tutma sözü vererek toplamıştı yani bu döviz sıcak paracılara dolar cinsinden yüzde 40 faiz ödenerek toplanmıştı. 19 Marttan sonra sıcak paracılara verilen Türk lirasının değerini sabit tutarak zarar ettirmeme sözünü tutabilmek için iki yılda toplanan döviz iki haftada eritildi; kaybeden vatandaş, kazanan sıcak paracı oldu. Sonra da ekonomi yönetimi "Rezervler şoklara karşı tampondur." dedi. Rezervler sadece geçici şoklara karşı tampondur sayın milletvekilleri. Yapısal soruna dönüşen, sarayın hukuksuzluğunun neden olduğu güven bunalımını basamadığınız parayla, parayı satarak önleyemezsiniz, atlatamazsınız. Saray kavuk hırsıyla arabayı tam gaz duvara tosladı, ne tampon kaldı ne de kaporta, küresel ekonomide tarife savaşları nedeniyle kriz beklentileri artarken lazım olacak rezervleri koltuk sevdasıyla tüketti, ekonomiyi dış şoklar karşısında savunmasız bıraktı. Bunun sorumlusu ne görevden alınan belediye başkanlarımız ne hukuksuzluğa direnen demokrasi âşığı muhalefet ve partimiz ne de anayasal protesto hakkını kullanan gençlerimizdir, bunun bir tek sorumlusu vardır, o da saraydır.
Değerli milletvekilleri, tek kişilik yönetimin hukuk tanımazlığının milletimize faturası eriyen rezervlerle de sınırlı değildir. Üç haftada Türk lirasının değer kaybı, dış borç yükümüzü 680 milyar lira artırdı. Şirketler bu dönemde 192 milyar lira kur farkı zararı yazdı. Borsa şirketlerinin piyasa değeri 1 trilyon liradan fazla eridi. Ülkemizin kredi temerrüt risk primi son bir buçuk yılın en yüksek seviyelerini gördü. Gösterge tahvil faizleri yüzde 37'den yüzde 47'ye sıçradı; sadece iki haftada ihtiyaç kredisi faizi 10 puan, tüketici kredisi faizi 6 puan, ticari kredi faizi de 5 puan yükseldi. Yabancılar, ellerindeki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetlerinin beşte 1'ini sattı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Öztrak, lütfen tamamlayın.
FAİK ÖZTRAK (Devamla) - Bunlar, kapanan şirketler, işinden olan insanlar ve pahalılık olarak milletimizin sırtına yüklenecek. Sarayın seçim kaybetme korkusuyla millî iradeyi hiçe sayması, maceracı siyasetinin neden olduğu hayat pahalılığının altında zaten ezilen vatandaşlarımızı bir kere daha perişan etti ama bu hukuksuzluğun etkisi daha da derinleşecek çünkü sarayın yönetiminde tüketici de yatırımcı da malından, canından emin olamıyor, döviz gelmiyor, iş olmuyor, aş olmuyor, ekonomi küçülüyor. Türkiye artık sarayın "Sana ne oluyor, bana ne oluyor?" anlayışıyla yönetilemiyor. Saray, hatalarından da hiçbir şey öğrenemiyor, hiç ders almıyor. Peyami Safa'nın dediği gibi, tecrübe yaşlanarak değil, yaşanarak kazanılıyor; zaman insanları değil, armutları olgunlaştırıyor.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)