| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 09.04.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA METİN ERGUN (Muğla) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; İYİ Parti Grubu olarak verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Muhterem milletvekilleri, 2023 Ekiminde Özbekistan, bu yılın Şubat ayında Kazakistan ve geçtiğimiz hafta Türkmenistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne büyükelçi atamıştır. Bu durum Kıbrıs davamızın dost ve kardeş devletlere dahi anlatılamadığının somut bir delilidir. Türk devletlerinin Rum yönetimiyle ilişkilerini derinleştirmesi bizlere acı bir gerçeği göstermektedir: İktidarın Kıbrıs diye bir davası yoktur, kaldı ki Annan Planı sürecinde bu gerçek teyit edilmiştir. Görev süresi boyunca iktidar, Kıbrıs Türklüğünün haklı davasına sahip çıkmamış, Kıbrıs Türkünün sesini dünya kamuoyuna duyurmak için hiçbir çaba sarf etmemiştir. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki bizim için Türkistan, Türk cumhuriyetleriyle kurulan bağlar yalnızca tarihî değil stratejik açıdan da vazgeçilmezdir; bu bağların zayıflaması dış politikamızın dost ve kardeş ülkeleri bile ikna edemediğinin göstergesidir ve bunun en büyük sorumlusu yıllardır dış politikayı iç siyasetin malzemesi yapan, diplomatik teamülleri yok sayan AK PARTİ iktidarıdır.
Muhterem milletvekilleri, Türk devletlerinin Avrupa Birliğiyle stratejik ortaklık kurma ve Rum yönetimiyle ilişkilerini geliştirme kararları iktidarın dış politikadaki iflasının ve Türk dünyasına yönelik vizyonsuzluğunun göstergesidir. Bu öyle bir zayıflıktır ki dost ve kardeş ülkeler bile Ankara'nın verebileceği tepkiyi sorgulamamaktadırlar çünkü Türkiye kötü durumda olan ekonomisi ve dünyadaki etkisizliğiyle artık bu ülkelere ilham veremeyen, tesir edemeyen bir konuma gelmiştir. Elbette bu devletler egemendir, kendi çıkarlarını gözetebilirler ancak kardeşler arasındaki çıkarlar ortaklık vizyonuna dayanmalıdır ve iktidar bunu gerçekleştirememiştir. Bu devletlerin Rum yönetimini tercih etmeleriyle bir şey kaybetmeyeceklerini düşündükleri açıktır. Bu devletlerin Kıbrıs'ta büyükelçilik açması sadece diplomatik bir gelişme değil, Türkiye'nin Kıbrıs'taki hassasiyetlerinin dikkate alınmadığının bir göstergesidir. Bu tutum Türkiye'nin yıllardır sürdürdüğü kararlı Kıbrıs politikasına aykırıdır.
Muhterem milletvekilleri, Kıbrıs bizim için yalnızca dış politika değil egemenlik ve güvenlik meselesidir. Türk Cumhuriyetleri ile Rum yönetimi arasında tesis edilen ilişkiler bir gecede ortaya çıkmamıştır, bu gelişmeler uzun bir sürecin ürünüdür. Tüm bu yaşananlar karşısında AK PARTİ iktidarının şu sorulara cevap vermesi gerekmektedir: Rum yönetimi ile Türk devletleri arasındaki ilişkiler bu şekilde olgunlaşırken iktidar bu süreci sessizce izlemek dışında ne yapmıştır? Türk devletleri Kıbrıs Türklüğünün haklı davasına sahip çıkmaya neden ikna edilememiştir? Rum yönetimine yapılan büyükelçi atamalarına niçin sessiz kalınmıştır? Esasında mesele açıktır: Sükût ikrardan gelir. İktidarın Kıbrıs'taki gelişmelere seyirci kalması mevcut durumu kabul ettiğinin göstergesidir. Şunu hiç kimse unutmamalıdır ki İYİ Parti olarak biz Kıbrıs Türklüğünün haklı davasına sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken önergemize desteklerinizi bekliyor, hepinizi bir kez daha saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)