| Konu: | Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 26.03.2025 |
ULAŞ KARASU (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Recep Tayyip Erdoğan 28 Temmuz 2004 tarihinde çıktı "Büyük Orta Doğu Projesi'nin Eş Başkanıyım." dedi. Demokrasi ve insan hakları getireceği bahanesiyle BOP, BOP'u kuranlar, Mısır'dan Filistin'e, Fas'tan Afganistan'a, Suriye'den Yemen'e gözyaşı getirdi, acı getirdi, katliamlar getirdi. Halkanın sonunda kim vardı? Tabii ki Türkiye. Önce Balyoz ve Ergenekon davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerindeki Atatürkçü, yurtsever subayları kumpaslarla, gizli tanıklarla, Zekeriya Öz gibi savcılarla hapislere attılar, birer birer ihraç ettiler. O davaların savcısı kimdi? Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi nasıl Akın Gürlek'e sahip çıkıyorsa o gün de Zekeriya Öz'e sahip çıkıyordu. O gün ortağınız kimdi? Fethullah hoca efendiniz. Sonra bunlarla rant ve çıkar kavgası başlayınca ortaklık bozuldu, birbirinize girdiniz. 17-25 Aralık yolsuzluğunu, hırsızlığını milat koydunuz, sonra 15 Temmuz darbe girişimi ve sistem değişikliği.
Peki, bu süreçler içinde neler yaşandı iktidarınızı devam ettirmek için ve son halkayı tamamlamak için? Peki, sonra ne oldu? 2019'da bir adam çıktı "Her şey çok güzel olacak." dedi ve Erdoğan'ın oyunlarını bozdu. Önce mazbatasını vermediniz, sonra kazandığı seçimi iptal ettiniz. Akıllanmadınız, 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu 4'üncü kez sizi sandığa gömdü. Artık Türkiye'nin 1'inci partisi Cumhuriyet Halk Partisiydi. Yeni kumpaslar kurmanız gerekiyordu çünkü İstanbul'u kaybetmiştiniz çünkü İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybederdi. Bunu da en iyi Recep Tayyip Erdoğan biliyordu. (CHP sıralarından alkışlar) Önce "Belediyeleri silkeleyin." dedi, sonra "Turpun büyüğü heybede." dedi. İnsanlar çocuklarının beslenme çantalarına kuru ekmek koyamazken yirmi üç yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten AKP'nin Genel Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisine kumpas kurmak işleriyle uğraşıyordu. Bu kurulan kumpasın savcısı da hâkimi de sarayda oturmaktadır. Anketlerde artık iktidarı kaybettiğini gördüğü için sandıktan korkmaktadır. Sandık gelene kadar Cumhuriyet Halk Partisini toplumun gözünde nasıl itibarsızlaştırırım diye hukuksuz, adaletsiz, darbelere sarılmaktadır.
Ey Erdoğan, 12 Eylülün postallı darbecileri Cumhuriyet Halk Partisine diz çöktüremedi ki senin kravatlı darbecilerin bize diz çöktürsün! (CHP sıralarından alkışlar) Saraylar, padişahlar, fermanlar, vatan cepheleri, darbeler, idam sehpaları bize diz çöktüremedi ki senin kumpasların diz çöktürsün! (CHP sıralarından alkışlar) Her türlü kumpasınızın karşısında ne Özgür Özel ne Ekrem İmamoğlu ne de Cumhuriyet Halk Partisi bir adım geri atmayacak, sizi iktidardan gönderene kadar mücadeleye devam edecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
Tayyip Erdoğan yirmi yedi yıl önce hapishaneye girerken ne diyordu? "Hürriyetlerin kullanılmadığı bir demokrasi düşünülemez ve hürriyetler ancak hukuk yoluyla garanti altına alınabilir çünkü hukuksuz bir demokrasi haksız bir demokrasidir." Daha neler, neler. "Yargı, artık baskıcı bir rejimin aleti olmuştur." diyen, "Gayriahlaki ve hukuki yollarla millî iradeyi yok etmek istiyorsunuz." diyen kimdi? Recep Tayyip Erdoğan'dı. Şimdi aynı Recep Tayyip Erdoğan, sokaklarda, meydanlarda onun yirmi yedi yıl önceki sözlerini hatırlatan gençlere "ahlaksız" diyor, "soysuz" diyor, "provokatör" diyor, "Vandal" diyor, "marjinal" diyor. Recep Tayyip Erdoğan niçin kızıyorsun? O gençler sana senin sözlerini hatırlatıyor. O gençlerin yol göstericisi, padişahın idam fermanını yırtıp atan, yedi düveli dize getiren Mustafa Kemal Atatürk'tür. (CHP sıralarından alkışlar) O gençler yetkiyi Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nden alıyor. O gençler 12 Martlarda, 12 Eylüllerde idam sehpalarını kendisi tekmeleyen onurlu gençlerin mirasçılarıdır. O gençler seni ilk seçimde gönderecek olanlardır. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün Kadir Gecesi, tüm İslam âleminin Kadir Gecesi'ni kutluyorum. Bu mübarek ayda, bu mübarek gecede bir kez daha hatırlatıyorum; İslam'ın tek şartı namaz kılmak, oruç tutmak değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ULAŞ KARASU (Devamla) - Peygamber'imizin buyurduğu gibi "Bir saat adaletle hükmetmek bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır." Dinimize göre en büyük günahlar iftira atmak, kul hakkı yemek, yalan söylemektir. Hiç merak etmeyin, bu haksızlıklarınızın, hukuksuzluklarınızın hesabını bu dünyada da mahşerde da mutlaka vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Çıkıyorsunuz kürsülerde, trol hesaplarınızda Recep Tayyip Erdoğan için "Yiğit Genel Başkanımız" diyorsunuz. Anadolu'da yiğitlik arkadan vurarak, kumpas kurarak, çelme takarak olmaz; yiğitlik er meydanında belli olur. Bizim yiğidimiz, aslanımız kumpaslarınızla Silivri'de; sizin yiğit dediğiniz binlerce korumayla Meclise gelebiliyor. (CHP sıralarından alkışlar) Kendinize güveniyorsanız getirin sandığı mert de kimmiş namert de kimmiş herkes görsün, kararı halk versin. (CHP sıralarından alkışlar)