GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 21 Mart “Nevroz” Bayramı'na, Kürtlerin talebine, 19 Mart tarihinde ve sonrasında yaşananlara, kayyum atamalarına, yaşanan süreçte kadınların hedef alınmasına, Eş Genel Başkan Yardımcıları Sevtap Akdağ'ın duruşmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:70
Tarih:25.03.2025

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de ekranları başında bizi izleyen değerli halklarımızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

21 Mart Nevroz Bayramı'nı geride bıraktık ve Diyarbakır'dan İstanbul'a, Kars'tan Edirne'ye kadar, Tekirdağ'a kadar Türkiye'nin dört bir yanında; yine, Orta Doğu'nun birçok kentinde ve Avrupa'da çok coşkulu Nevroz kutlamalarına tanıklık ettik. Nevroz alanlarının temel bir mesajı vardı, o mesajı buradan sizlerle de paylaşmak istiyorum. Nevroz'da bir araya gelen milyonlar aslında barış talebini en yüksek şekilde haykırmış oldular. Yine, 27 Şubatta Sayın Öcalan'ın yaptığı çağrının arkasında durduklarını, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan çözülmesi talebini bir kez daha haykırmış oldular. O anlamıyla, bu yılki Nevroz alanlarındaki mesajın hem Büyük Millet Meclisinin hem de siyaset kurumunun gerçekten üzerine iyi düşünmesi ve bunu iyi anlaması gerektiğini düşünüyorum.

Evet, "Kürtler ne istiyor, Kürtlerin talebi nedir?" diyenlere bir kez daha söylüyoruz: Kürtler, barış istiyor. Kürtler, Kürt sorununun demokratik yollardan çözülmesini istiyor. Kürtler, eşit ve özgür bir yaşamın artık bu ülkede tesis edilmesini istiyor ve Kürtler, demokratik bir sistemin kurulmasını istiyor, demokratik cumhuriyetin inşa edilmesini istiyorlar. O anlamıyla, Türkiye demokratikleşmeden, en nihayetinde Kürt sorununun çözülmeyeceğini de çok iyi bilen bir yerden, toptan bir demokratikleşme talebini de alanlarda milyonların tek bir ses, tek bir yürek haykırdığının da altını çizmemiz gerekiyor.

Evet, bu Nevroz, çözüm Nevroz'uydu. Bu Nevroz, barış ve demokratik toplum çağrısının arkasında duran milyonların aslında iradesini gösteren tarihî bir Nevroz'du. Ben Meclisin de bu tarihî Nevroz'a ve bu tarihî Nevroz'un mesajlarına kulak kabartması gerektiğini tekrardan ifade ediyorum.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Gazi Meclisin Apo'dan alacağı bir mesaj yok, Türk milletinin de yok, almıyoruz da!

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Bekle bitirsin; bekle bitirsin, söz al!

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ve en önemlisi, artık, Nevroz Bayramı'nın yeni bir başlangıcı tartıştığımız, Kürt ve Türk ittifakını konuştuğumuz bu zeminde Türkiye Büyük Millet Meclisinin tam mutabakatıyla resmî tatil ilan edilmesi için de bir an önce adım atılması çağrımızı da buradan yenilemek istiyorum.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Nevroz en eski Türk bayramı.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz, 19 Mart tarihinde Sayın Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan'ın da içerisinde olduğu çok sayıda kişiye operasyon yapıldı ve bu 3 isim ve yine, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da tutuklandılar ne yazık ki. Öncelikle bütün bu operasyonu, bütün seçilmişlerin ve onlarla beraber çalışanların gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını kınadığımızın, reddettiğimizin, bütün bu süreci de demokrasiye darbe olarak nitelendirdiğimizin altını çizmek istiyorum. Seçilmiş belediye başkanlarını gözaltına almak, tutuklamak, belediyelere kayyum atamanın kendisi bir darbedir, antidemokratik bir yöntemdir, yargının araçsallaştırılmasıdır ve bugün ne yazık ki iktidar bunu sistematik bir şekilde yapmaya devam ediyor. Bugün İstanbul'un yaşadıklarını dün aslında Van da Mardin de Hakkâri de Kars da yaşadı. Bugün Sayın İmamoğlu'na yapılanlar Gültan Kışanak'a, Ahmet Türk'e, Selçuk Mızraklı'ya, Bekir Kaya ve Sare Kaya'ya da yapıldı. O anlamıyla, Kürt halkına yapılan hukuksuzlukların bugün bütün ülke sathına yayıldığını, aslında bölgedeki her antidemokratik uygulamanın, her hukuksuzluğun bugün bütün ülkeyi esir aldığını hep beraber görüyoruz ve bundan büyük dersler çıkarmamız gerektiğini de ifade etmemiz gerekiyor.

Evet, şafak baskınları yapıldı, 99 kişi hakkında gözaltı kararı vardı, 71 kişi gözaltına alındı, 40'tan fazla insan yine bu gözaltılardan sonra tutuklandı ve sokağa çıkan, bütün bu darbeye karşı çıkan, bütün bu hukuksuzluklara karşı çıkan; demokratik bir ülkeden, seçimden, sandıktan, eşitlikten, özgürlükten yana ses çıkaran yüz binlerce, milyonlarca insan var. Bu sese de Meclisin kulak kabartması gerekiyor. Bu sese yanıt olarak oluşturulan polis şiddetinin kendisi, yine şafak operasyonlarıyla 1.113 kişinin gözaltına alınması, tutuklanması da en az İstanbul'a yapılan operasyon kadar vahim bir durumdur; bunun altını çizmemiz gerekiyor. Kulak kabartılması gereken şey "Neden milyonlar sokaktadır?" sorusu olmalıdır. Milyonlar, hukuksuzluğa karşı çıktığı için sokaktadır; milyonlar, darbeye karşı çıktığı için sokaktadır; milyonlar, yargının araçsallaştırılıp bugün ülkenin daha da antidemokratik bir yere doğru savrulmasının önüne geçmek için sokaktadır. Öğrencisinden emeklisine, kadınından gencine, işçisinden siyasetçisine kadar her kesim, her toplumsal kesim sokakta demokrasi için, eşitlik için, özgürlük için ses çıkarıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu sese kulak vermek yerine, bu sesi duymak yerine, bu sesin gereğini yapmak yerine, sokağa çıkan insanların üzerine polis şiddetiyle gitmek, panzerlerle su sıkmak, o insanları darbetmek, cinsel işkenceye maruz bırakmak, gözaltında çıplak arama işkencesine maruz bırakmayı asla ama asla kabul etmiyoruz. Bu polis şiddetini de kınadığımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Yine, Şişli Belediye Başkanı tutuklandı ve Şisli Belediyesine kayyum atandı. Bakın, Şişli Belediye Başkanı en yüksek, rekor oyla seçilmiş bir Belediye Başkanı Resul Emrah Şahin; yüzde 66,6 oy almış. Bugün o yüzde 66,6 oy alan Belediye Başkanı cezaevinde ve Belediye kayyumla yönetilmeye çalışılıyor ve kayyumun ilk icraatlarını da yine hepimiz gördük; ilk olarak halkın ucuz ekmek yediği kent lokantalarını kapatmak oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Evet, buradan DEM PARTİ olarak şunu ifade edelim: Bu mesele CHP meselesi değildir, mesele İmamoğlu meselesi değildir, bu kayyum atamaları DEM PARTİ meselesi değildir; bu mesele memleket meselesidir, bu mesele demokrasi meselesidir, bu mesele temel hak ve özgürlüklerin olup olmayacağı meselesidir; bu mesele bu ülkede seçimlerin geçerli olup olmayacağı, iktidarın çıkmadığı sandığı meşru görüp görmeyeceği meselesidir. Bu mesele geleceğimize dairdir ve bu anlamıyla burada herkesin demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden yana tutum alması beklentimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bütün seçilmiş siyasetçiler derhâl serbest bırakılmalıdır. Bu kayyum rejimine artık son verilmelidir. Meclis de bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Hâlihazırda 10 siyasi partinin verdiği kanun teklifi duruyor; bu hızla yasallaşmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sekizinci dakika, buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Toparlayacağım Başkanım.

Gerçekten, toplumun sesine kulak veren bir sağduyuya, toplumun taleplerini gören bir sağduyuya ihtiyaç olduğunu buradan bir kez daha ifade ediyoruz ve özellikle de bütün bu hengamenin içerisinde kadınların hedef alınmasını, kim olursa olsun kadınlara yönelik cinsiyetçi küfürler yapılmasını, kadınların cinsiyetçi küfürlerle hedef hâline getirilmesini de kınadığımızı ifade etmemiz gerekiyor ve bu konuda DEM PARTİ Kadın Meclisi olarak da bunu kınadığımı ifade etmek istiyorum.

Son olarak Sayın Başkan müsaade ederseniz şunu da ifade ederek bitirmek istiyorum: Bugün, Merkez Yürütme Kurulu üyemiz ve aynı zamanda, Emek Komisyonu Eş Sözcümüz, Eş Genel Başkan Yardımcımız Sevtap Akdağ'ın duruşması vardı ve haksız hukuksuz cezaevinde bir HDK operasyonu sonucunda. Bugün yeniden tutukluluğuna devam kararı verildi. Neymiş? İstanbul'da devam eden HDK operasyonuna bakacakmış hâkim beyin kendisi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ortada suç var mı? Yok. Ortada suçlu var mı? Yok. Sadece iktidar, algı operasyonlarıyla kendi iktidarını sağlamlaştırmak için kâh kent uzlaşısını kriminalize ediyor, kâh HDK'yi kriminalize ediyor, kâh DEM PARTİ'yi kriminalize ediyor ve bunun üzerinden de arkadaşlarımızı özgürlüklerinden yoksun bırakıyor. Bunu da kınadığımızı ve cezaevinde olan 30 arkadaşımız ve Sevtap Akdağ şahsında da bütün siyasi mahpusları buradan selamladığımızı, sevgilerimizi yolladığımızı ifade etmek istiyorum.

Bu ülkeyi özgürleştireceğiz, bu ülkeyi demokratikleştireceğiz ve bütün yoldaşlarımızın da özgürlüklerine kavuşmasını sağlayacağız diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)