GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:31
Tarih:08.12.2011

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 bütçesinin tümü üzerinde görüşlerimi bildirmek üzere söz almış bulunuyorum. Sözlerimin başında yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Önemli bir bütçe tasarısı üzerinde konuşuyoruz. Bütçe görüşmeleri bir yönüyle de ülke gündeminin ele alındığı, partilerin vizyonlarının, ufuklarının ortaya konulduğu, yapılanların, yapılacakların, teklif ve önerilerin değerlendirildiği görüşmelerdir. Aziz milletimizin yapılan bu değerlendirmeleri, söylenen her sözü, ortaya konan üslup ve düzeyi en iyi şekilde değerlendireceğine, adalet terazisinde herkesin notunu vereceğine inancımız tamdır.

Tıpkı önceki bütçeler gibi bu bütçemiz de Türkiye'nin potansiyelini açığa çıkaran, Türkiye'nin zenginliğini, dinamizmini, imkânlarını, kaynaklarını, fırsatlarını yine Türkiye'ye kazandıracak bir bütçedir. On yıl boyunca AK PARTİ bütçelerinin temel bir karakteristiği vardır. Bu temel karakteristiklere baktığımızda, öncelikle AK PARTİ bütçeleri, insanımızın en temel eğitim ve sağlık ihtiyacını karşılamayı öncelikli görür. Yoksullukla mücadeleyi hız kesmeden sürdürür. Devletimizin imkânları ölçüsünde, çiftçinin ekip biçtiği mahsulün, köylümüzün yol, su ve diğer altyapı hizmetlerinin hakkını veren, işçinin, memurun alın terini karşılıksız bırakmayan, emeklinin geçimini ön planda tutan, öğrencinin eğitim, barınma, yiyecek ihtiyaçlarını karşılayan, özürlü ve bakıma muhtaç vatandaşlarımıza destek olan bir karakteristiği vardır.

Yine AK PARTİ bütçelerinin bir diğer temel karakteristiği, ülkemizin dört bir tarafına ihtiyaç duyduğu yatırımları götüren, reel kesimi destekleyen, bilime, araştırmaya, geliştirmeye önemli paylar ayıran, mahallî idarelerimizi destekleyen bir özelliği vardır. İşte bu yüzden biz, Türkiye'yi ülkelerden bir ülke olarak görmeyiz, Türkiye bizim için bir sevdadır ve işte bu yüzden milletimize aşkla hizmet ederiz. Bizim tek derdimiz ülkeyi büyütmektir. Bizim milliyetçilikten anladığımız ülkenin itibarını büyütmektir, millete hizmet üretmektir, proje üretmektir, plan üretmektir, ekonomiyi geliştirmektir, iç ve dış politikaya vizyon kazandırmak, millî değerleri yüceltmek, millî kültürü yaşatmak bizi biz yapan değerleri muhafaza etmektir; yol yapmaktır, okul açmaktır, hastane inşa etmektir, konut inşa etmektir; şehirleri, evleri doğal gaza kavuşturmaktır; hızlı tren hatları döşemek, Türkiye'ye ufuk açmak, aydınlık bir kapı aralamaktır. AK PARTİ bütçeleri işte bu anlayışla hazırlanır. Bu anlayış sayesinde Türkiye, her alanda tarihinde görülmemiş gelişmelere imza atmaktadır ve aynı zamanda Türkiye, bölgesel roller üstlenmekte, takdirle adından bahsedilen bir ülke konumuna gelmektedir. Bu anlayış, çalışmayı, hele hele dersine çok çalışmayı gerektirir, gecesini gündüzüne katmayı gerektirir, rahatından, konforundan vazgeçmeyi gerektirir, kendini millete adamayı gerektirir ve milletten aldığı emaneti yüreği tir tir titreyerek muhafaza etmeyi gerektirir. Eğer buna yüreğiniz yetmiyorsa kelimelerin gölgesine sığınırsınız ve maalesef kelimeler insanı kurtarmaz. "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz." der büyüklerimiz. Bu aziz millet ariftir, sözün hakikatini bilir. İşte bu yüzden, bu aziz millet her seçimde bugüne kadar bize teveccühünü göstermiştir. Özümüz, sözümüz bir olduğu için bize emanetini gönül rahatlığıyla teslim etmiştir.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Cebinizi doldurdunuz, gidin, gidin.

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Milletimiz bizi bugüne kadarki performansımız ile değerlendirmiştir ve biz çok çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz.

Dokuz yılda ulaştığımız tarihî başarıların, kırılan rekorların, sessiz devrim olarak nitelendirilen dönüşümün arkasında büyük bir hazırlık vardır, ciddi bir çalışma vardır, vizyon vardır, azim ve kararlılık vardır, aşk vardır, cesaret vardır.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Büyük bir soygun vardır!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; işte bu anlayışla, biz AK PARTİ'yi bir güven ve istikrar adası hâline getirdik, Türkiye'yi bir güven ve istikrar adası hâline getirdik. Güven ve istikrarı sağladığımız oranda Türkiye hamdolsun gelişti, büyüdü, kalkındı, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma yolunda emin adımlarla ilerledi. Sağlanan bu güven ve istikrar ortamında, Türkiye'nin, milletimizin özgüveni yeniden tesis edildi. Artık, önünü görebilen bir Türkiye var. 2023'ü hedefleyen, planlayan, güven ve istikrarın yanına istikbali de eklemiş, geleceğini gören bir Türkiye var bugün, hamdolsun.

Bugün, çok şükür, milletimiz artık sorunlarının çözümsüz olmadığına, hiçbir hedefin hayal olmadığına, Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğuna inanmıştır. Geçmişte öğrenilmiş çaresizlik dediğimiz prangadan Türkiye kurtulmuş, kendi özgüvenine, cesaretine yeniden kavuşmuştur. Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğuna inancımızla birlikte, ileriye doğru yürüyen ve aynı inancı, aynı umudu kalbinde taşıyan AK PARTİ olarak, biz Türkiye ekonomisini daha iyi ve ileri noktalara taşıdık taşımaya devam ediyoruz. Sadece bununla yetinmedik siyasete, siyasetçiye güven kat sayısı yerlerde sürünüyordu, bu güveni yeniden tesis ettik. Umutlar, beklentiler, hayaller yitirilmişti, Türkiye'yi yeniden hayal kurabilen ve hedeflerini gerçekleştirebilen bir ülke hâline getirdik. Türkiye dışarıda itibarını kaybetmişti, Türkiye'nin saygınlığını, itibarını iade ettik, uluslararası gücünü ileri noktalara taşıdık. Demokrasiyi, insan haklarını, istikrarı, güveni, hamdolsun güçlendirdik. Son derece dirençli, son derece sağlam, sağlıklı, geleceğe güvenle bakan, gelecek güzel günlere inanan insanların ülkesi artık Türkiye.

Türkiye'nin nereden nereye geldiğini halkımızla birlikte bütün dünya da çok iyi görüyor. Bugünkü Türkiye'nin dünkü Türkiye olmadığını, ezberlerin  bozulduğunu, kronik sorunların hâl yoluna konulduğunu, değişim ve dönüşümün hız kazandığını, büyük Türkiye idealinin tüm bölgemizde hissedildiğini herkes yakından müşahede etmektedir. Türkiye bugün geçmiş dönemlere kıyasla, hamdolsun daha önce hiç tecrübe etmediği güvenli, istikrarlı ve güçlü bir durumda.

Türkiye'nin bugün arz ettiği manzara budur. Eğer bu manzarayı göremiyorlarsa, eğer bu manzaraya ilişkin farklı söylemler, farklı bir dil, farklı bir üslup kullanılıyorsa o zaman üretilen evhamlara, vehimlere bakarak karanlık tablolar çizmekten vazgeçip birazcık başımızı başka taraflara çevirmek ve Türkiye'nin hakikatini görmek durumundayız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, bütçemizin ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ünal.