GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 107’nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:64
Tarih:11.03.2025

MEHMET EMİN ÖZ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Erzurum, biliyorsunuz, bundan yüz yedi yıl önce düşmandan kurtarıldı. Erzurum Türk tarihine, Türk coğrafyasına 1.945 metreden bakar; şehrin macerası düşünülürse bu yükseklik daima göz önünde bulundurulması gereken bir şey olur. Malazgirt Zaferi'nin açtığı gedikten yeni vatana giren cetlerimizin ilk fethettikleri büyük, merkezî şehirlerden biridir Erzurum. Türklerin Anadolu'daki ilk başkentidir Erzurum. Tarihin ikinci dönüm yerinde Millî Mücadele'nin ilk temeli gene Erzurum'da atılır. Her şeye rağmen hür ve müstakil yaşamak iradesi ilkin bu kartal yuvasından kanatlanır. Atatürk, Erzurum'dan işe başlar, tıpkı ilk fetihler gibi oradan Anadolu'nun içine doğru yürür; oradan başlayarak yurdumuzu milletimizin tarihî hatırası adına yeni baştan fethederiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzurum 1048'de Türklerin eline geçti. Biliyorsunuz, 1071 Malazgirt Savaşı'yla beraber Erzurum Saltuk Bey'e verildi, Saltuk Bey Doğu Anadolu'da bir devlet oluşturdu ve buranın başkenti olarak da Erzurum'u seçti. Selçuklulardan sonra Erzurum sırasıyla Moğolların, Timurluların, İlhanlıların, Akkoyunlu ve Karakoyunluların ve nihayet Safevilerin ve Osmanlı'nın eline geçti. Çaldıran Zaferi'nden sonra Erzurum, 1829 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin en önemli şehirlerinden biri oldu.

Ve değerli milletvekilleri, Erzurum, 1829 yılına kadar çok müreffeh bir şehirdi. Evliya Çelebi Erzurum'da gümrük memurluğu yaptı. Erzurum'u anlatırken şöyle diyor: "Osmanlı'nın 3 tane büyük gümrük şehri vardır; İstanbul, İzmir ve nihayet Erzurum." 1829 yılında Ruslar Erzurum'u işgal ettikten sonra Erzurum'un nüfusu 132 binden 60 bine düştü. O tarihten sonra, uğursuz 93 Muharebesi'nden sonra Erzurum'un nüfusu biraz daha azalırken 93 Harbi'nde kaybettiği toprakları geri kazanmak için Sarıkamış Harekâtı'na girişildi ve bundan sonra tekrar Erzurum Rusların egemenliği altına girdi.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir'de Erzurum'dan bahsederken "3 defa geldim Erzurum'a; birincisinde oldukça bayındır, ticaret yolları üzerinde, şehirde ticaret yapılır, eğitim çok iyi, 33 tane medresesi var, bir ilim şehri netice itibarıyla." der. İkinci geldiğinde "Erzurum, tamamen ölümün zafer kazandığı bir şehir hâline gelmişti." diye anlatır ve nüfusu da 8 bine düşmüştür. 1916 yılında Sarıkamış Harekâtı'ndan sonra Erzurum Rusların yönetimine girer ve 1917'de ihtilal olup Ruslar çekilince bu sefer Ermenilere bırakırlar. Bu Ermeniler Erzurum'da büyük katliamlar yaparlar. Değerli milletvekilleri, sebebi şudur: 1829 ve 1877-78 Osmanlı-Rus savaşında Ruslar Erzurum'dan epey bir sayıda Ermeni götürmüşlerdir, onların torunları ve çocukları Rus ordusuyla gelmişler ve Ruslar çıkarken bunlara teslim etmiş Erzurum'u. İşte, bu anlattığımız dramatik katliamları bu Ermeniler yapmıştır. Kâzım Karabekir nihayet 12 Mart 1918 yılında Erzurum'u düşman işgalinden kurtarmış ancak Erzurumlular buna sevinememişlerdir çünkü bir süre sonra Mondros Mütarekesi'nin 7'nci ve 24'üncü maddelerine dayanılarak Erzurum yeniden bir kuşatma altında, bir işgal altında kalma durumuyla karşı karşıya gelmiştir. 10 Mart 1919 yılında Erzurum'un ileri gelenleri Vilâyât-ı Şarkiye Müdâfaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin bir şubesini Erzurum'da kurmuş, şehir Birinci Dünya Savaşı ve Cumhuriyet Dönemi'nde devletin Doğu siyasetinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Değerli arkadaşlar, Erzurum hem Osmanlı döneminde hem Cumhuriyet Dönemi'nde bir askerî garnizon şehri olarak tasarlanmış; Rusya, İran ve Kafkaslara yapılan askerî üs görevini üstlenmiştir. Bu nedenle, bu olay şehrin gelişimini zora sokmuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Öz, buyurun, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN ÖZ (Devamla) - Arkadaşlar, nihayet Cumhuriyet Dönemi'nde ilk üniversitenin kurulmasıyla beraber şehrimiz kültür ve ticaret alanındaki gelişimini devam ettirmiştir. Erzurum en büyük gelişimini şüphesiz son yirmi yılda yakalamıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şehrimize olan büyük ilgisi sayesinde eğitim, sağlık, kültür alanlarında önemli atılımlar yapılmıştır. O nedenle Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. 12 Mart 1918 Erzurum'un kurtuluşu bütün Türkiye'nin kurtuluşunun bir müjdesi gibidir. O nedenle, hem Erzurum'un hem de Türkiye'nin kurtuluş bayramını kutluyorum.

Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)