Konu: | Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 59 |
Tarih: | 19.02.2025 |
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Sayın milletvekilleri, gecenin bu vaktinde tabii ki de daha iç açıcı şeyler konuşmak isterdim. Bir haftalık sürece baktığımızda, AKP rejiminin bugüne kadarki özellikle erkek devlet şiddetini, polis şiddetini epeyce yaşıyoruz. Yargının bütün kitleler üzerinde, özellikle AKP'ye muhalefet eden kitlenin üzerindeki baskısını yaşıyoruz.
Ben biraz kronolojik sırayla anlatmak istiyorum bir haftalık süreci: 14 Şubatta Kadıköy'e Khalkedon Meydanı'na giden kadınlar; sadece, öldüren sevgi istemediğini söylediği için "Bu ülkede eşitlik yoksa aşk da yok." dediği için "Trans cinayetleri politiktir, LGBT+'lar vardır." dediği için AKP polislerinin şiddetine uğradık. Açıklama yapamayacağımızı söylediler. Öyle pırlantalar istemediğimizi, ucuz mutfak eşyalarıyla kadınları kandıramayacaklarını söylediğimiz için bizi gözaltına almaya çalıştılar ve şiddet uyguladılar. Bizim 2024 yılında 354 kadın arkadaşımız katledildi, 259'u şüpheli bir şekilde öldü. Bunlardan birisi Gülistan Doku ve hâlen cenazesi bulunamadı. Rojin Kabaiş'in ise ölümü şüpheli olarak duruyor. AKP'nin önce bunları araştırması gerekiyor.
Peki, 15 Şubatta ne oldu, hemen bir gün sonra? Sayın Abdullah Öcalan'ın komployla Türkiye'ye getirildiği tarihte Van'a kayyum atandı ve AKP bütün polis şiddetine devam etti, halka şiddet uyguladı; kafamızı kolumuzu kırarak ya da Vekilimiz "Nevroz"a uyguladığı erkek devlet şiddetiyle, polis şiddetiyle bizi yıldıracaklarını zannediyorlar ama Kürt halkını böyle inkâr edemeyeceklerini görmeleri lazım.
Peki, 15 Şubatta ne oluyordu? Türkiye'de işçi sınıfı; AKP rejiminin karşısında hak arıyor, bu kadar az ücrete çalışmak istemediğini belirtiyor, bu kadar kötü çalışma koşullarında çalışmak istemediğini belirtiyordu. Gebze'den Van'a kadar, Gaziantep'ten Urfa'ya kadar birçok işçi direniyor ve bu direnen işçilere karşı da AKP rejimi ya "Grev yapamazsınız." diyor ya da "Asla size örgütlenme hakkı tanımayacağım." diyor. Bunlardan birisi de BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, işçilerinin haklarını aradığı için 16 Şubat günü gözaltına alındı ve sonrasında tutuklandı.
Peki, 16 Şubatta ne oldu? Türkiyeli Göçmen İşçiler Kültür Derneği (ACTIT) Fransa Paris'te, oradaki faşistler tarafından saldırıya uğradı; aynı Sakine Cansızlar gibi katledilmeye çalışıldılar. 22 Şubatta bu faşist saldırılara karşı direnişte olacaklar ve bu saldırıları protesto edecekler.
Peki, 17 Şubata baktığımızda ne oldu? Halkların Demokratik Kongresi kriminalize edilmeye çalışıldı. Bu ülkede işçileri, emekçileri, kadınları, köylüleri savunan, doğa talanına karşı çıkanlar kriminalize edilerek 52 arkadaşımız gözaltına alındı ve şu anda hâlen gözaltındalar. HDK kriminalize edinmeye çalışılıyor. Türkiye halklarının Kürt halkıyla yan yana olduğunu bir kez daha beyan ediyoruz.
Peki, AKP bu süreçte, bu hafta boyunca ne yaptı? Burada, yanımızda, Altındağ ilçesinde yaşayan, bizim "Necla teyze" diye bildiğimiz, 81 yaşındaki Necla teyze, Güvenli Sokaklar Derneği tarafından köpeklerini vermek istemediği için hedef gösterildi ve dün akşam evinde ölü olarak bulundu. Yani, AKP rejimine baktığımızda, hiçbirimizin güvenliği söz konusu değildir; onlar için rant, sermaye söz konusudur. Böyle telefonumuza baktığımızda her sabah bir operasyonla uyanıyoruz, onlar da kendi sermayesini büyütmeye uğraşıyor ama biz asla boyun eğmeyeceğimizi biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ÇİÇEK OTLU (Devamla) - Eşit ve özgür bir yaşamı kurmaya çalışacağız. Önümüzde 8 Mart var, önümüzde 21 Mart var ve biz bu süreç boyunca halkların kardeşliği için, kadınlar da kadınların özgürlük mücadelesi için mücadele edeceğiz. "..."(*) (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)