GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:18.02.2025

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri YENİ YOL Grubu ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Evet, yine bir torba kanun ve yine kanun yapım tekniğine aykırı bir kanun teklifini görüşüyoruz.

Değerli arkadaşlar, bakın, iktidarın, sizlerin bu ısrarı ülkeye inanın hiçbir fayda getirmiyor. Koskoca ülke yapboz tahtasına inanın dönmüş vaziyette. Görüşmekte olduğumuz torba kanunun 1'inci maddesi Ticarette Tağşişin Men'i ve İhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesinin değiştirilmesini amaçlıyor. Bu kanun, değerli arkadaşlar, 1930'da yürürlüğe girmiş bir kanun yani doksan beş yıldır yürürlükte. Bu doksan beş yılda hem ticarette hem sanayide hem gıda teknolojisinde hem de tarımsal üretimde dünyada ve ülkemizde pek çok şey değişti ve değişmeye devam ediyor. Tükenmez kalem, teflon tava 1938'de; mikroçip 1958'de, ilk kelime işlemcisi 1964'te, ilk cep telefonu 1978'de, kompakt disk 1982'de icat edildi. Türkiye'de ilk süpermarket 1956'da kuruldu. Değerli arkadaşlar, bu örnekleri çoğaltabiliriz, sizler de ekleyebilirsiniz, ezcümle bu kanun günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak bir kanun, tümden ele alınması ve yeniden bir kanun ihdas edilmesi elzemdir. Ancak torba yasalarla kanunlara madde, madde ilaveler yapmak, fıkralar eklemek inanın sorunları çözmüyor. Bu palyatif tedbirlerle çözüm arayışlarınız fayda getirmiyor. Ülkede yollar yamalı, ayakkabılar yamalı, kıyafetler yamalı, kanunlar yamalı; ezcümle koskoca ülke yamalı bir bohça hâline geldi.

Değerli arkadaşlar, az önce de ifade ettim, bir kez daha ifade etmek istiyorum. 1930'un Türkiyesi ile 2025'in Türkiyesi birbirinden tamamen farklı. O günün şartlarına göre hazırlanan bir kanunla bugünün dijital çağında, küresel ticaretin tam ortasında olan ülkemizin ticaret ve sanayisi yönetilemez. Ülkemizde sanayi, ticaret, tarım arzu ettiğimiz kadar gelişmedi fakat önemli ilerlemeler katedildi. Bu gelişmeler yaşanırken ticari ahlaktan yoksun insanlar da elbette ki boş durmadı; onlar da yeni taklit yöntemleri, yeni hile yöntemleri, yeni dolandırma yöntemleri, hatta yeni teknikler, teknolojiler geliştirdiler.

Değerli arkadaşlar, rahmetli Demirel'in çok güzel bir tespiti var. "Enflasyon, devletleri yıkan bir olaydır, milletleri içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir; ahlakı bozar, borcu olan borcu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz; hırsızlıktan, soygundan fuhşa hemen hemen bütün yolları açar, toplumun içini bozan bir olaydır. Onun için Batılılar enflasyona 'Bir numaralı halk düşmanı.' derler." diyor rahmetli Demirel. Evet, bir numaralı halk düşmanı aramızda cirit atıyor. Enflasyon, faiz, el ele, kol kola, toplumu içten içe çürütmeye devam ediyor. Yaşanan krizler dolandırıcılara, hilekârlara, tağşişçilere kapı aralıyor.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildikten sonra her alanda ortaya çıkan krizler, vatandaşlarımız açısından bir ürünü daha ucuz nasıl alabiliriz diye market market, sayfa sayfa indirim kovalatıyor, sahtekârlara da böylelikle gün doğuyor. Bu sahtekârlar, milletimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bu çırpınışlarını, daha ucuz alternatiflere yönelme mecburiyetini, servetlerine servet katmak için fırsata çeviriyorlar. Bu nedenle, şu an görüştüğümüz 1'inci maddeyle bu işlere tevessül edenlere yönelik cezaların artırılmasını olumlu karşılıyoruz. Bakın, 12.020 liradan 482.204 liraya kadar para cezası öngörülmesi olumlu bir gelişme, lakin milyon dolarların konuşulduğu bu sahtecilik olaylarında cezaların üst limitinin daha da artırılması gerekiyor. Düzenlemede tekerrür hâlinin düzenlenmemesi, suçta ve cezada kanunilik ilkesi açısından önemli bir eksikliktir. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum. Vatandaşlarımızı zehirleyen, aldatan, elini vatandaşımızın cebine uzatanların, vatandaşımızın canına kastedenlerin üstüne sonuna kadar gidilmelidir; atılacak samimi adımlara da gönülden destek vereceğimizi buradan ifade etmek istiyorum. Buradan, iktidarın başta hukuk olmak üzere her alanda acilen reform yapması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

ERTUĞRUL KAYA (Devamla) - Hukuk, adalet tesis edilmeden ekonomik kriz bitmez, bu yangın da sönmez. Ekonomik kriz bitmeden de toplumsal çürüme her alanda maalesef artarak devam eder, işte asıl beka sorunumuz bu meselelerdir. Onun için iktidar vekillerine, kıymetli çalışma arkadaşlarımıza buradan seslenmek istiyorum: Gelin, ülkemizin yarınları için günümüz koşullarını önceleyen, geleceği öngören kapsamlı bir reform paketine iktidarıyla muhalefetiyle birlikte çalışalım; ortak paydamız vatandaşlarımızın hukukudur, refahıdır, sağlığıdır, ülkemizin, milletimizin güvenliğidir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)