GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:18.02.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizin önemli kanayan yaralarından biri YÖK; darbe ürünü, çok kullanışlı, böyle olduğu için de her dönem varlığını sürdürüyor. Değerli milletvekilleri, akademi bir ülkenin geleceğidir; gençliği yetişir, geleceğe emanet edilir. Ülkemizde KHK'yle binlerce akademisyen ihraç edildi, mahkemenin beraat vermesine rağmen keyfî bir tutumla görevlerine iadelerine izin verilmedi. Her şeyden önce şunu ifade etmeliyiz ki akademinin temeli özgürlüktür ama ülkemizde akademinin en önemli sorunu esaret altında olmasıdır. Kadrodan bahsediliyor, oysa bir insan, herhangi bir akademik unvanı aldığı zaman yeni bir kadro beklemeksizin direkt kadro ile unvanı eşitlenmelidir. Burada savunulamayan taraf şu: Hiçbir kamu kurumunda çalışan elemanın maruz kalmadığı bir duruma akademisyenler maruz kalıyor. Bir akademisyen, yirmi yıl süreyle geçici sözleşmeli işçi statüsünde çalışıyor. Her bir yıl sonunda görevi, sözleşmesi bitti, yeniden form dolduruyor, iş başvurusunda bulunuyor, ilgili merciler onayladıktan sonra göreve başlıyor. Böyle olduğu için de doğal olarak bazı kadrolara özel şart getiriliyor ki yirmi yıldır bir unvanla çalışan üniversite personeli ile başkasının arasındaki ayrım gözetilsin diye.

Burada esasen sorulması gereken hususlardan biri akademisyenlerin özlük hakları. Bir araştırma görevlisi ortalama 60 bin lira maaş alıyor. Bu maaşla doktora öğrenciliğini mi yapsın, sempozyuma mı gitsin, yurt dışına mı gitsin, kendisine bilgisayar mı alsın yoksa ay sonunda ev kirasını mı ödesin? Bugün, akademisyenlik istenmeyen meslek hâline geldi. Üniversiteyi dereceyle bitirmiş öğrenci ya özel sektörü tercih ediyor veya fırsat bulursa yurt dışına gidiyor. Bu açıdan, biz, geleceğimizi tehlikeye atmış oluyoruz.

Değerli milletvekilleri, üniversitelerdeki kadro meselesi ülkemizin en önemli sorunlarından biri. Bir taraftan, bir fakültede 100 öğretim üyesi var, öğretim elemanı var, belki 10 öğrencisi yok, hepsi masabaşı, yatmak zorunda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Bir taraftan da ne zorluklarla karşılaşıldığını görüyoruz. İdare ülkece sahipsiz bırakıldığı için ne öğrencisi olmayan akademisyenler iktidarın umurunda ne de kadro peşinde koşan, on beş yıl-yirmi yıl çalıştığı üniversitede bir yıl daha devamı için zorlanan kimseler. İşte, bu süreç sonucunda -üzülerek ifade etmeliyiz ki- kurunun yanında yaş da yanıyor. Aslında, bir zorunluluk olarak kadrolara özel şart eklenirken bütün akademisyenler bir şekilde töhmet altında bırakılıyor. Defalarca YÖK'le ilgili sorun söylendiği hâlde hiçbir şekilde maalesef ki gündeme gelmiyor, bunun sonucunda beyin göçü gerçekleşiyor. Norm kadro rektörlerin elinde bir sopa gibi duruyor. Yirmi yıldır, yirmi beş yıldır sözleşmeli işçi olarak çalışan, her yıl yeniden kadro talebinde bulunan insanların nasıl bir ruh hâliyle karşı karşıya olacağını tahmin etmek de zor değil.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)