| Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.02.2025 |
AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Mübarek Berat Kandili'nin ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifi'yle karşımıza yine "adalet" kavramının altını oymaya yönelik bir girişim getirilmektedir. Sanki bu ülkede yaşadığımız adaletsizliklerin tek sebebi hâkim ve savcıların yetersiz yetiştirilmesinden ibaretmiş gibi bir izlem yaratılıyor. Oysa herkes görüyor ki sorun, sadece yeni hukukçular yetiştirmek meselesi değildir. Asıl mesele, iktidar partisinin adı "Adalet ve Kalkınma Partisi" olmasına rağmen adalete zincir vurmasıdır. Yargıyı bağımsızlığını neredeyse tamamen yitirmiş bir araca dönüştürmüş durumdasınız. Bu yüzden, "AKP'nin adaleti" ifadesi artık birçok kişinin dilindedir. Kuvvetler ayrılığının yok edildiği, yargının yürütmenin emrine girdiği, "hukukun üstünlüğü" kavramının ayaklar altına alındığı bir ortamda akademi kurup hâkim ve savcı yetiştirseniz ne yetiştirmeseniz ne? Dünya Bankasının Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde Türkiye'nin 2004'te 81'inci, 2014'te 86'ncı, 2023'te ise 132'nci sıraya gerilemesi hepimizin yüzüne bir tokat gibi çarpmaktadır. Ülkemizi 2014 yılından 2023'e hukukun üstünlüğü sıralamasında tam 46 sıra gerileterek adalet sistemini en çok bozan ülke olmayı başardınız. Bu düşüş doğrudan doğruya siyasi müdahale ve baskılarla yargı kurumlarının zayıflatılması sonucu yaşanmıştır. Ayrıca, V-Dem verileri hukukun üstünlüğü açısından, 80 darbesi döneminde, hatta 1900'lerin başındaki istibdat döneminden bile daha kötü bir durumda olduğumuzu gösteriyor yani sorun birkaç iyi hâkim ya da savcı yetiştirmekle çözülecek boyutu çoktan aşmıştır. Şimdi, siz bir istibdat rejiminde iktidarmış havalarında olup hukuku ayaklar altına almışken Adalet Akademisi kurulsa ne olacak, kurulmasa ne olacak?
Gözümüzün önünde yaşananlara bir bakalım: CHP'li belediye başkanlarına açılan davalar, somut delillere dayanmadan tutuklanan gazeteciler, keyfî gözaltılar, iktidarın muhalefete ve basın özgürlüğüne karşı bu kadar hoyratça tutum sergilediği bir ülkede Adalet Akademisi üzerinde konuşuyor olmamız ne yazık ki trajikomik bir duruma işaret ediyor. Siz "Bizim yandaşları nasıl yerleştiririz?" hesabını yaparken adaletin kılıcı çoktan körleşmiş durumda. Bu ülkede kendi siyasi çıkarlarınız dışında kalan herkes yargının hedefi hâline gelebiliyor. Adaletin böylesine tek sesli bir aparata dönüştüğü yerde hangi akademi hangi ideal hukukçuyu yetiştirebilir?
Hukukun siyasallaşmasının demokrasiyi derinden yaraladığını da unutmayın. Birincisi, seçme ve seçilme hakkı yara almaktadır. Vatandaşların oy vererek seçtiği belediye başkanları keyfî görünen gerekçelerle makamlarından indirilebiliyorlarsa seçimlerin anlamı sorgulanır hâle gelir. İkincisi, korku iklimi yaratılarak muhalefetin ve eleştirisel seslerin susturulması tek sesli bir toplum dayatır, gerçekler karanlıkta kalır. Üçüncüsü, adalete güvenin sarsılması toplumsal sözleşmeyi tehlikeye atar. Bugün gelinen noktada özellikle muhalefet yanlısı geniş bir kitle nezdinde mahkemelerin telefon talimatıyla karar verdiği yönünde yaygın bir inanç vardır. Böyle bir algı hâkimlerin verdiği meşru kararları bile tartışmalı hâle getirmektedir. Artık öyle bir noktaya geldik ki AKP sebep, adaletsizlik netice ilişkisinden kurtulmanın yolu bellidir. Adaleti yeniden tesis etmek, hukuku bağımsız kılmak için önce bu iktidarın değişmesi gerekmektedir, yoksa her çıkardığınız kanun...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, tamamlayın lütfen.
AYKUT KAYA (Devamla) - ...her kurduğunuz akademi siyasetin güdümündeki bir yargı mekanizmasının parçası olmaktan öteye gidemez. Adalet ancak herkes içindir, kimsenin siyasi emellerine alet edilemez. Yapılan keyfî tutuklamalara, sindirme çabalarına ve hukukun ayaklar altına alınmasına karşı burada veryansın ediyorsak sebebi ülkenin geleceğine duyduğumuz endişedir. Unutmayın ki bir gün adalet size de lazım olacaktır.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)