| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.02.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gerek DEM PARTİ'nin gerekse İYİ Partinin tarım temalı önergeleri, aslında toprağımızın bereketini, çiftçimizin alın terini, daha doğrusu, ülkemizin geleceğini, bağımsızlığını konuştuğumuz önergeler. O ciddiyetle de muamele edilmesini bekliyordur önerge sahipleri.
Yüzü gülmeyen çiftçinin, ekilmeyen tarlanın, yoksullaşan sofranın sebebi, ihmal edilmiş tarım politikaları maalesef. Bazı rakamlarla konuşalım. Bundan on yıl önce tarımsal istihdam oranımız yüzde 20,3 iken bugün yüzde 14,8'e geriledi yani tarlada çalışan 100 kişiden 5'i tarımı terk etti. Buna "dünyanın bir sorunu" deyip boyun mu eğeceğiz, topraktan vaz mı geçeceğiz? Mazotun, gübrenin, tohum fiyatlarının artışına, üretim maliyetlerinin yükselmesine, buna karşınsa teşviklerin, desteklerin yetersizliğine, çiftçinin emeğinin hakkını alamamasına rıza mı göstereceğiz? Geçtiğimiz yıl bütçeden tarıma ayrılan destek 91 milyar 465 milyon liraydı, bunun yüzde 70'i bitkisel üretime, yüzde 22'si hayvancılığa, yüzde 6'sı kırsal kalkınmaya ayrılmış; peki, araştırma geliştirme için ne kadar ayrılmış? Bütçenin binde 8'i, 752 milyon lira yani 21 milyon dolar. Bakın, sadece Hollanda'nın Wageningen Üniversitesi 2015 yılında tarım AR-GE'si için ayırdığı payı 550 milyon dolar olarak açıkladı; bizim Bakanlıkça ayırdığımız bütçenin 27 katı, bir üniversite tek başına ayırmış bu bütçeyi. Üretime ayırmak, verimi yükseltmek için AR-GE yatırımı yapmayacaksak bu sektörü nasıl ayakta tutacağız, bu sektör nasıl büyüyecek?
Değerli milletvekilleri, bu kürsüde önerge sahibimizin de belirttiği üzere, pestisitlerle alakalı daha önce önergeler vermiştim, elbette kabul buyrulmamıştı. En fazla kontrolden geçen ürünlerimiz ihracata gidiyor ama o ürünlerde dahi güvenilir limitleri aşan pestisit ve aflatoksin nedeniyle her gün bir başka ülke gümrüğünden iade haberi alıyoruz. Bakanlığın açıklamaları ile odaların, birliklerin açıklamaları asla birbirini tutmuyor, kamuoyu burada tatmin edici bir cevabı alamıyor. İnşallah bugün iktidar vekilimiz buna cevap verir.
Peki, o en fazla denetimi yapılan ihraç ürünlerinde bu sorun yaşanırken üretimin yüzde 90'ının ülkede değerlendirildiği bir sistemde hangi ürünleri yiyoruz, vatandaşlarımıza ne yediriyoruz, sofralarımıza hangi zehirleri koyuyoruz, pestisit denetim raporlarını neden halktan saklıyoruz? Bu pestisitlerin sebep olduğu bir diğer tehlike de tarım arazilerini yok etme tehlikesi. Tarım arazileri zaten imara açılarak, plansız şehirleşmeye kurban edilerek uzun zamandır gözden çıkarılmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Ün.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - 2004-2024 yılları arasında işlenen tarım arazisi yüzde 9 oranında azalmış. Bir de üzerine vahşi, kontrolsüz zirai ilaç kullanımıyla topraklarımız hızla tarım vasfını kaybediyor. Rehabilite edilmeyen, zehirleşen topraklar hızla betonlaşmaya başlıyor.
Gençler neden tarımla uğraşmak istemiyor? Çünkü bu sektör cazip değil; çünkü emek yüksek, kazanç düşük; çünkü prestijli bir meslek algısı yok. Geleneksel yöntemler yerini hızla modern teknolojilere, yapay zekâ destekli üretim modellerine bırakmadıkça, tarımı taşıyacak, sırtlayacak nüfus bulmak imkânsız hâle gelecek. Bunların efektif şekilde yapılmadığı bir sistemde, kırsaldaki gençlerin bahis sitelerinin ağlarına düşmesinden, sanal kumarın esiri olmalarından yakınmak en hafif tabiriyle sorumlular adına sorumsuzluktur. Bu yanlış politikalar yüzünden tarım sadece tarlada değil, zihinlerde de öldürülüyor maalesef.
Meselenin bir bağımsızlık meselesi olduğunu hatırlatıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)