| Konu: | Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, İstanbul Milletvekili Özlem Zengin ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.02.2025 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bir şey söyleyerek başlayayım: Kötü söz sahibine aittir deyip devam etmek istiyorum.
Şimdi, az önceki tartışmaya dair şunu söyleyelim: Bu ülkede çok uzun, ta Osmanlı'ya dayanan bir kadın mücadele tarihi var ve bu ülkedeki kadınların kazanımlarını her bir kadının eliyle, tırnağıyla, dişiyle; sokakta cop yiye yiye, büyük kampanyalar yapa yapa; örgütlenerek, dernekler kurarak, partilerin içinde aktif olarak kazandıklarının altını çizelim. Bu anlamıyla, bu tartışmanın, "kadınlara temel hak ve özgürlüklerini, seçme ve seçilme hakkını o verdi, bu verdi" tartışmasının kadınları görmeyen bir yerden yapılmasını çok sakıncalı buluyoruz; onu söyleyelim.
İkincisi, şimdi, kadınlara seçme ve seçilme hakkının... Ya, bu ülkede hepimizin yaşam güvenliği olan İstanbul Sözleşmesi mevcut iktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ortadan kaldırıldı; bu hakikati görmeden bence cümle kurulmamalı. Bu İstanbul Sözleşmesi bizim her birimizin yaşam garantisiydi, bu ülkedeki kadınların mücadelesiyle kazanılmış bir anlaşmaydı; adını bile bu ülkeden, bu ülkenin kentinden aldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bunları es geçip gerçek anlamda böyle sanki birçok şey ihya ediliyormuş gibi bir şey değil. Bu ülkede kazanılan ne varsa bu ülkede mücadele eden, bedel ödeyen, can veren kadınların kazanımıdır; hiç kimse kusura bakmasın. Bu anlamıyla böyle bahşediyormuş gibi, erkekler ya da kim ise işte bize bahşediyormuş gibi bir politikanın kendisi... Bu Meclis bile yasal düzenleme yapmışsa sokakta kadınlar direndiği için, sokakta kadınlar mücadele ettiği için olmuştur, kazanılmıştır. Bugün de aksine kadın kazanımlarına el konulmaya çalışılıyor. En başta da nafaka hakkı bugün onuncu yargı paketine konulup yeniden getirilmeye çalışılıyor. O anlamıyla, bütün haklarımızı tırpanlamaya çalışan bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız, kadına yönelik şiddet komisyonunun başına erkek koyan bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız; gidip merkez medyayı toparlayıp getiren, her gün kadına karşı şiddeti meşrulaştıranları dinleyen, brifing alan bir Komisyon Başkanı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Onun için, bence gerçekleri bu düzlemde konuşursak iyi olacaktır.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)