GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:12.02.2025

SEMRA DİNÇER (Ankara) -

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "adalet" dediğimiz kavram toplumun omurgasıdır ancak ne yazık ki bu ülkede omurga çoktan kırılmış durumdadır. Adaletin olmadığı bir ülkede Adalet Akademisi kuruluyor; hangi adalet akademisini kuracağız, çok merak ediyorum. Adaletin eşit ve düzgün dağıtılmadığı, hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığı bir düzen içerisinde akademi kurarak ancak göz boyarsınız. Bugün Türkiye'de adaletin içinde bulunduğu durum hepimiz için bir utanç tablosudur. "Ben Anayasa Mahkemesini tanımam." diyen bir Cumhurbaşkanından, işine gelmeyince yargı kararlarını yok sayan bir iktidardan adalet beklenemez. Her geçen gün adaletin sorgulandığı bir ortamda koca koca binalar inşa edince adaletin geleceğini, adalet akademileri kurunca da adaletin tesis edileceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz arkadaşlar. Bu ülkede adaleti simgeleyen terazinin kefeleri ne yazık ki bir tarafın ağırlığını artık taşıyamaz hâle gelmiştir. Kadınların yaşam hakkı erkek şiddetiyle ellerinden alınırken suçlular mahkeme salonlarından iyi hâl indirimleriyle gülümseyerek çıkıyorlar. 2024 yılında öldürülen kadınların sayısını tekrar hatırlatmak istemiyorum size çünkü Emine Bulut'un "Ölmek istemiyorum." diye attığı çığlık hâlen kulaklarımızda. Şimdi, siz kadınların yaşam hakkını koruyamadığınız bir ülkede Adalet Akademisini kursanız ne, kurmasanız ne. Çocuklarımız istismara uğruyor, istismarının karanlık gölgesinde yaşamaya mahkûm ediliyor, bu suçu işleyenler ise bir şekilde serbest bırakılıyor; Ensar Vakfı skandalı da bunun en büyük örneğiydi.

Değerli milletvekilleri, bugün Adalet Akademisinden bahsedenlerin demokrasi siciline bir bakalım. Belediyeye atanan kayyumlar halkın iradesine vurulmuş bir darbedir. Yerel seçimlerde halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları şafak operasyonlarıyla gözaltına alınıyor, vatandaşa hizmet etme hakkı da elinden alınmaktadır. Gezi'de barışçıl bir demokrasi protestosuna katılan insanlar delilsiz ve hukuksuz bir şekilde cezalandırılmaktadır. Adalet Akademisi nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Adalet Akademisi iktidarın tabelasıdır. Şimdi size soruyorum: Bu akademilerde kimler adaleti bize öğretecek? Mahkemelerde kadın katillerine indirim yapanlar mı yoksa seçilmiş belediye başkanlarını gece yarısı operasyonlarıyla tutuklayanlar mı, Mustafa Kemal Atatürk'e ve laik, demokratik cumhuriyete sahip çıkan teğmenleri ihraç edenler mi yoksa barışçıl protestolara katılan gençleri terörist ilan edenler mi adaleti öğretecekler? (CHP sıralarından alkışlar) Daha bu ülkede Anayasa Mahkemesi kararına rağmen halkın oylarıyla seçilen Hatay Milletvekili Can Atalay'ın kazanılmış hakları verilmedi. Can Atalay'ın yeri burası olması gerekirken bugün hâlen tutsak tutulmaya devam ediliyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bolu Kartalkaya'da kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acısı hâlen yüreklerimizi acıtırken sorumluları ise koltuklarda oturmaya devam ediyor. Bütün bu olaylar karşısında sessiz kalan bir iktidarın "adalet" kavramını ağzına alması bu ülkenin halkına yapılmış bir hakarettir. AKP iktidarı, yirmi üç yıldır darbe rejimini aratmayacak uygulamalarıyla adaletin üstüne beton dökmüştür. Türkiye'de muhalif olmak AKP iktidarı eliyle suç hâline getirilmiştir, sadece AKP iktidarı döneminde Türkiye resmen açık hava hapishanesine dönüştürülmüştür.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu düzeni değiştirmek boynumuzun borcudur. Halkın iradesini gasbeden kayyum düzenini ortadan kaldıracağız, kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi devlet politikası hâline getireceğiz, çocuklarımızın güvenle büyüyebileceği bir Türkiye için çalışacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Dinçer.

Buyurun.

SEMRA DİNÇER (Devamla) - Doğruları yazdığı için katledilen Uğur Mumcu için, halktan yana tavır alarak işçinin, emekçinin hakkını savunan Can Atalay için, 6 Şubat depreminde Kartalkaya'da ihmaller sonucu yitirdiğimiz canlarımız için, katledilen kadınlar ve çocuklar için bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Adalet, sadece bir tabeladan ibaret olmayacak, halkın vicdanında yerini bulacak. Adalet, herkesin eşit bir şekilde nefes alabileceği bir sistemin temel taşı olacak ve son söz olarak tarih bu ülkenin adalet mücadelesinde kimin nerede durduğunu da asla unutmayacak.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)