GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:12.02.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir kere, eğri oturup düz konuşalım, işin adını koyalım; kimse, kimsenin aklıyla alay etmesin, kimse de kimsenin aklını hafife almasın. Birbiriyle çelişen, dönem dönem konjonktüre göre farklı farklı yaptığınız uygulamaları "Hukuki bir süreç." diye gelip bu kürsülerden anlatmaya lütfen çalışmayın çünkü biz sizin yirmi iki yıllık devriiktidarınızda birbiriyle çelişen o kadar uygulamalarınızı gördük ki... Bugün de bu kürsülerden "hukuk profesörü" diye çıkardığınız arkadaşın canhıraş bir şekilde, masumiyet karinesini âdeta yok sayarak bu operasyonlardan gözaltına alınanları peşinen suçlu ilan edici yaklaşımlarıyla toplumun aklıyla alay etmeyin. Bir kısım belediye, Kartal ve Ataşehir Belediye Başkan Yardımcıları, bir kısım belediyelerin meclis üyeleri, toplam 10 kişi hakkında terörle ilgili soruşturma başlatıldı. Masumiyet karinesi, beraatizimmet esastır; her medeni toplumda, her insani toplumda asgari bir eşiktir beraatizimmetin esas olması çünkü kişi, suçluluğu sabit olmadığı müddetçe masumdur. O hâlde, bu kürsülerden çıkıp bu operasyonları savunurken kişileri sanki terörden hüküm giymiş gibi burada anlatmakla bu konuları savuşturamazsınız.

Bir diğer konu, bu operasyonlarla eş zamanlı olarak cumhuriyet savcılıkları basın açıklamaları yapıyor. Bu basın açıklamalarında masumiyet karinesini yerle bir ederek öyle bir algı oluşturuluyor ki sanki büyük büyük teröristler suçüstü yakalanmış gibi bir algıyla bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Benzer başsavcı açıklamalarını biz aslında... Onun için dedim ya farklı farklı dönemlerinizi de biliriz biz sizin. Ergenekon, Balyoz operasyonlarında da aynısını yapıyordunuz; sabahın köründe insanları gözaltına alıyordunuz, sonra başsavcılıklarınız açıklama yapıyordu, kontrolünüzdeki medya da çarşaf çarşaf haberlerle o kişileri peşinen suçlu ilan etti. Yıllarca yaptınız bunu, günün sonunda çıkıp ne dediniz? "Aldatılmıştık, Cenab-ı Allah bizi affetsin." Benzeri şeyleri birkaç sene sonra söylemeyeceğiniz ne malum!

Bir de her cumhuriyet başsavcısı bu ülkenin eşit bir başsavcısıdır, il cumhuriyet başsavcılarının kendilerini Türkiye Cumhuriyeti başsavcısı görme alışkanlıklarından vazgeçmesi lazım. Nerede Nuh Mete Yüksel? Nerede Vural Savaş? Nerede Zekeriya Öz? Benzer rollere soyunan her yargı mensubu daha sonra toplumun yüzüne bakamayacak durumlara düşmüştür ki bunların bir kısmını muhalefet partisi, bir kısmını da siz gerekli dönemlerde başsavcı atadınız. Buradan bir ders çıkarın, geçmişte sizi mağdur edenleri başkaları baş tacı ediyordu, sizin baş tacı ettikleriniz de başkalarını mağdur ediyordu; yeni mağduriyetlere asla ve asla prim vermeyin.

Bir diğer husus: 30 Haziran 2019, tekrarlanan İstanbul seçimleri.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kaya.

BÜLENT KAYA (Devamla) - Yıllardan beri tecrit uygulanan ve avukatlarıyla dahi görüşmesi yasak olan Öcalan'a bir akademisyen gönderdiniz, sonra onun İstanbul seçimlerini direkt etkileyebilecek bir mektubunu Anadolu Ajansı'nda yayınladınız. Bunun şimdi ziyaretle ne alakası var? Peki, bu bir kent uzlaşısı adımı mıydı? Osman Öcalan'ı TRT Kurdî'ye çıkardınız. Niye? Kent uzlaşısı adımıydı. "7 Haziranda tek başına yüzde 10 barajını geçeriz." diye seçime giren o zamanki HDP'ye ne dediniz? "Ya, bağımsız olarak girin, bizim tek başımıza seçilebileceğimiz sayının altına düşürmeyin. Bak, siz parti olarak girmekle çözüm sürecini baltalıyorsunuz." diye HDP'nin seçime parti olarak girmesini çözüm sürecinin en büyük düşmanı olarak gösterdiniz ve ondan sonra da 7 Haziranda zaten alta düştünüz.

Dolayısıyla burada şunu ifade etmeye çalışıyorum: Kimse kimsenin aklıyla alay etmesin. Kimse bu durumda, bu kürsüde yarın gülünç duruma düşecek hiçbir konuşmayı yapmasın diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP, DEM PARTİ ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)