GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konuşma sürelerine, kadın programlarına, Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:12.02.2025

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, konuşmalar bence çok uzun oluyor Sayın Başkanım yani buna da bir formül bulmamız lazım yani makul bir sınırlama, dakika meselesi de işi çözmüyor ama son derece geniş bir alanda söylenen sözler var, bunlara cevap verseniz -itiraz ettiğim şeyi ben yapmış oluyorum ama- gün içerisinde her hâlükârda bunlara cevap vereceğiz çünkü "Bunlar günün sonunda insanların zihinlerinde soru işareti uyandırır mı?" acaba diye düşünmeden geçemiyorum.

Şimdi, ben bütün bu konular içerisinde doğrusu tek bir konuya cevap vermek istiyorum ve fikirlerimizi ifade etmek istiyorum; bu sabah kuşağı meselesi.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Uçak...

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - O ayrıca, onu da konuşuruz, o sizin temrininiz hâline geldi.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Uçağı konuşalım, uçağı biraz konuşalım.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Şu kadın meselesi önemli, kadın kuşağı.

Doğrusu bunu söylemeye de çokça hakkım olduğunu düşünüyorum çünkü ben kendim her gün, üç yıl boyunca her gün canlı olarak kadın kuşağı programı hazırlayan, sunan insanlardan birisiyim. Sabah kuşağı yapmanın ne anlama geldiğini bildiğimi düşünüyorum ve kendim program yaparken de bir rekabet içerisinde diğer kanallarda nasıl kadın programları yapıldığını gördüm ve iyi bir program yaparsanız, işte, böyle şeyler yapmadan da izlenebileceğini kendim de yaşayarak gördüm ve şuna inanıyorum: Bir ülkede kadın programlarının nasıl olduğunu tanımlamak -evvelden on yıl derdim, şimdi daha kısa tutuyorum- beş yıl sonra bu ülkede ne olacağının bire bir iz düşümüdür. Kadın kuşağı programları fevkalade önemlidir ve şu anda, gerçekten, Türkiye'de bir kadın kuşağı programları sorunu var. Sadece sabah değil öğleden sonra da var olan programlarda dehşet problemli işler oluyor. Şimdi, bununla ilgili geriye dönük olarak çokça işler de yapıldı. Örneğin, bir zamanlar evlilik programları vardı, bence insan onuruna hiç yakışmayan programlardı. Bunların ortadan kalkmasıyla alakalı olarak benim de dâhil olduğum, kadın örgütlerinin de dâhil olduğu ve aynı zamanda bakanlarımızın içinde olduğu çalışmalar yapıldı, bunların bir kısmı nihayet buldu ama şu anda hâlâ bu problem var ve bu problemi beraber çözmemiz gerekiyor.

Şimdi, biraz evvel arkadaşımız Sayın Ekmen gösterdi; bunları zinhar kabul edemeyiz, bunları tasvip edemeyiz. Bizler hukukçu olarak, hukuk fakültelerinde, özellikle pratik çalışmalarda... Bugün değil yıllar öncesinde de çok daha öncesinde de hayatın içerisinde pek çok anlatılması zor tarifsiz çirkinlikler vardır, hukuki problemler de vardır maalesef. Bunların var olması, bunların hukuken en ağır yaptırım alması başka bir şeydir, bu çirkinliklerin ekranlarda gösterilmesi bambaşka bir şeydir. Eğer siz bunları ekranlarda gösterirseniz insanların zihninde bunların olması muhtemel hâle gelir, bunlar normalleşir maalesef. Şimdi, bu anlatılan şeylerin ekranlarda olmaması için biz parti olarak uğraşıyoruz, hep beraber çalışmamız lazım. Şimdi, bunun için önümüzde bir fırsat var. Biliyorsunuz, hepimizin oylarıyla Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu Komisyon bu işleri yaparken, bu konuda araştırma yaparken elbette ki televizyon programlarını da incelemek durumunda. Ben de biraz evvel, siz söyledikten sonra burada öğrendim davet edilen kişiyi ve Komisyon Başkanımızı aradım. Şunu söylemem lazım: Komisyon olarak bütün sabah ve öğlenden sonra kuşağı programı yapan yapımcı ve program sunucularını davet etmişler. Tabii, burada siz soruyorsunuz "Ne öğrenilecek?" diye. Bence onlar öğrenmeliler; bu olan bitenin Türkiye'ye ne kadar zarar verdiğini, toplumu ne kadar bozduğunu, buradaki rahatsızlığı görmeliler. Aynı zamanda, bizler bu Komisyonun tamamlanmasından sonra burada düzenlemeler yapmalıyız. Size katılıyorum, biraz evvel söylediğiniz şeye katılıyorum. Bir defa, bu konularla ilgili, efendim, özel hâl, bu konuda herhangi bir indirime yol açacak olan şeylere bizim engel olmamız lazım, iyi hâl indirimi de dâhil olmak üzere bizim bu konuyla ilgili olarak muhakkak suretle herhangi bir şekilde indirime müsaade etmeyecek, kolay bir yönteme müsaade etmeyecek belki de yeni düzenlemeler yapmamız lazım. Aynı şey televizyon yayıncılığı için de geçerli. Bugün sadece onlar değil çağrılanlar arasında... Tabii, reklam gelirleri çok önemli, bu reklam gelirleriyle ilgili olarak Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketinin Genel Müdürü de davet edilmiş durumda. Yine, aynı şekilde, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı da davet edilmiş durumda, daha pek çok davetliler de olacak. Buradaki mesele, bir taraftan soru sormak, bir taraftan da davet edilenlerin her birinin aynı ortamda bulunarak yapılan işin yanlışlığını bir bütün olarak görmelerini sağlamak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Herkese görev düşüyor; reklam veren firmalara da görev düşüyor, televizyon kanalı sahiplerine de görev düşüyor; kamuoyunda medyayla alakalı iş yapan herkese bu konuda özel bir duyarlılık düşüyor, bir diğer önemli duyarlık da bence izleyenlere düşüyor. Yani burada toplumsal olarak bir refleks vermemiz lazım. Hiçbirimiz ekranlarda bu kadar çirkin, bu kadar nahoş şeyleri izlemek durumunda değiliz, bu kadar detay detay dinlemek durumunda değiliz. Herkesin ruh dünyasında hasar açıyor; çocuklara zarar veriyor, kadınlara, aileye. Bize düşen şey, burada olması gereken şey, gerçek manada toplumsal hayata faydası olacak kültür, sanat, dünya standardında yapılan kuşak programları var, bu kuşak programları formatına Türkiye derhâl geçmek durumundadır ve bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin de ortak bir çağrısı olmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Komisyonun amacı da zaten bunu sağlamaktır ve bir taraftan da kadına karşı yapılan şiddete giden yolları tıkamak için bunları yapmaktır. Bu olan bitenler de maalesef bu şiddetle alakalı meseleyi büyütmekte, bunları normalleştirmekte. Komisyonun faaliyet raporu içerisinde bu konuya dair önleyici tedbirlerin neler olacağı da zaten sarih bir şekilde ifade edilecektir.

Teşekkür ediyorum.