| Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 11.02.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA AYTEN KORDU (Tunceli) - Sayın Başkan, Genel Kurulu ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Elbette, bugün burada önemli bir konuyu konuşuyoruz. FETÖ örgütlenmesi bu Mecliste daha önce çok tartışıldı. Bu iktidarın kendisinin FETÖ örgütünü içerisinde barındırdığı, büyüttüğü ve daha sonra terör örgütü ilan edip kendisinin malına, mülküne çöktüğü ve cezaevlerine soktuğu bir cemaatten bahsediyoruz aslında. Bu ülkede darbe mekaniği, sürekli, her an diri tutulan bir zihniyetle işledi Türkiye'de. Türkiye'deki derin yapının AKP'nin iktidarını korumak adına toplumun muhalif kesimlerine yönelik, özellikle de Kürt halkına karşı nasıl kullanıldığını görmek gerekiyor. AKP, cemaatin iktidar içerisindeki kumpasları ve yıllarca iktidara giden yollarını döşedi, tüm devlet yapısını kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdi. Bugün aynı zihniyetin kayyım atamaları, siyasi operasyonlar ve siyasallaşan yargı eliyle devam ettiğini bir kez daha buradan söylemek istiyorum. İşte, bugün AKP'nin bu zihniyetinin izlerini, Kürt halkı üzerindeki baskılarını ve adaletin yok sayıldığı bir ortamda kayyım atamalarıyla halkın iradesini gasbetmeye ve darbe politikalarına devam ettiğini bir kere daha belirtmek istiyorum. Belediye başkanları, halkın seçtiği temsilciler yerine kendi yandaşlarını kayyım olarak atamak sadece Kürt halkının iradesine darbe vurmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye'nin demokratik yapısını tehdit eden bir adım olarak da karşımıza çıkmaktadır. İstanbul'daki belediyelerin kent uzlaşısıyla seçilen üyelerinin gözaltına alınıp açıkça uzlaşının hedef alınması ve Van Büyükşehir Belediye Başkanımızla ilgili siyasi yargının kararı bunun en net örneklerinden bazılarıdır. Türkiye'deki bu tehdit sadece bir siyasal krize işaret etmekle kalmaz, aynı zamanda tüm demokratik yapının zayıflamasına ve toplumun huzurunun bozulmasına yol açacaktır. Cemaatin AKP'nin iktidarını korumak adına kullandığı yöntemlerin hâlâ günümüzde aynı şekilde devam etmesi toplumsal ve siyasal adaletsizliklerin derinleşmesine sebep olmaktadır. Bu noktada yalnızca Kürt halkı değil, tüm Türkiye halkları bu tehditlere karşı birleşmeli; demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü ve barışı mutlaka savunmalı ve iradesine sahip çıkmalıdır.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)