GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:29.01.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Sayın Başkan, sayın vekiller; aslında, bugün torba kanunla ilgili konuşacaktım yani mesela, bu torba kanunda emeklilere hayatı nasıl zindan ettiğinizi, sefalet maaşına onları nasıl talim ettirdiğinizi, emeklileri nasıl umursamadığınızı, kendi yandaş holdinglerinize, şirketlerinize vergi istisnaları ve muafiyetleri tanırken emeklilere hiçbir hakkı tanımadığınızı anlatmak istiyordum ama konuşamayacağım veya nasıl İşsizlik Fonu'nu patronlara yıllardır peşkeş çektiğinizi anlatmak istiyordum bu torba kanunda olduğu gibi ama onu da konuşmayacağım veya Devlet Denetleme Kurulu maddelerindeki Anayasa'ya aykırılıkları anlatmak istiyordum, onu da konuşmayacağım. Enflasyon programınızın nasıl başarısız olduğunu ve enflasyon programıyla elde edilen sonuçların aslında Türkiye'de ücretiyle, emeğiyle geçinenlerin nasıl aleyhine sonuçlar doğurduğunu anlatmak istiyordum ama onu da konuşmayacağım. Neden bunları konuşmuyorum? Çünkü Siirt'e kayyım atadınız, Siirt'e kayyım atadınız ve maalesef, bugün Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna pek de hoş olmayan şeyler söyleyeceğim, hoşlarına gitmeyecek şeyler söyleyeceğim.

Sayın vekiller, bakın, bir şey hatırlatmak istiyorum önce, son dokuz yılda 152 kayyım atadı bu iktidar, 152. Bu rakamı hiç düşündünüz mü? Son dokuz yılda, 2016'dan bugüne kadar ve bu atanmış olan kayyımların neredeyse hepsi bizim belediyelerimize atandı. Bu Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı bıkmadı kayyım atamaktan, biz de bıkmadık sizin darbeciliğinizi ve sahte demokratlığınızı anlatmaktan ve bıkmayacağız.

Şimdi, bakın, kayyım atamak sadece teknik bir iş gibi geliyor size ama öyle değil, çok politik bir iş ve aynı zamanda da tarihselliği olan bir iş, bunu da size bugün anlatacağım, tarihselliği olan bir iş. Dokuz yılda 152 kayyım. "Darbe nedir?" Adalet ve Kalkınma Partisi grubuna sorsak "Seçilmiş iradeyi başka bir güçle ve yolla çiğnemektir." der, hepsi bunu söyler. Peki, Türkiye tarihi askerî darbeler tarihidir, Türkiye'nin demokrasi tarihi askerî darbeler tarihidir. Merkezî Parlamentoya yapılan darbe oluyor da belediye meclisine yapılan ne oluyor; seçilmiş belediye meclisini ortadan kaldırmak, feshetmek, işlemez hâle getirmek ne oluyor; seçilmiş belediye başkanlarını görevinden uzaklaştırıp yerine, atanmış, âdeta sömürge valisi ve kaymakamları oraya yerleştirmek ne oluyor? İşte, bu da siyasi darbe oluyor. Siyasi darbe yapıyorsunuz ve siz kayyım atadığınız her yerde, 152 kayyım atanmış olan her yerde, şu yazı var ya "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diye, bu yazı yerine "Egemenlik kayıtsız şartsız kayyımındır." diyorsunuz. İşte, siyasi darbecisiniz siz, bunu bir kez daha size söylemek istiyorum. "Egemenlik kayıtsız şartsız kayyımındır." sizin için. Siz darbeyle ne yapmış oluyorsunuz? Halkın, sandığa olan inancını yok etmeye çalışıyorsunuz, demokratik siyasete olan inancını yok etmeye çalışıyorsunuz, demokrasiye ihanet ediyorsunuz, demokrasiye hançer saplıyorsunuz; yaptığınız bu esas itibarıyla. Bütün bunları yaparken hiç utanmadan, sıkılmadan, yüzünüz kızarmadan diyorsunuz ki: "Kanunlara göre adım atıyoruz." Evet, kanunlara göre adım atıyorsunuz. İşte, 27 Mayıstan bugüne kadar Türkiye'de askerî darbeleri yapmış olanların hepsi de neye dayandırıyorlar o yaptıkları darbeleri? İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesine. Çıkıyorlardı askerî darbeleri yaptıktan sonra, Parlamentoyu feshettikten sonra "İç Hizmet Kanunu'na göre yaptık biz bu işi." diyorlardı. Siz de aynı zihniyetle davranıyorsunuz. İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesini sizin iktidarınız kaldırdı, iyi bir şey yaptı ama şimdi bir kanun maddesine dayanarak halkın iradesini gasbediyorsunuz, siyasi hırsızlık yapıyorsunuz. Hırsızsınız ya, açıkça hırsızsınız! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Kayyım ataması ne anlama geliyor biliyor musunuz? Kayyım ataması halkın iradesini, millet iradesini gasbetmek anlamına geliyor; sandık ve seçim hukukunu yok saymak anlamına geliyor; seçme ve seçilme hakkını yok saymak anlamına geliyor; Anayasa'yı çiğniyorsunuz, sandıkta kaybettiğinizi yargı kararıyla elde etmek anlamına geliyor; yerel demokrasiyi yok etmek anlamına geliyor; sadece belediye başkanını değil, belediye meclisini de işlemez hâle getirmek anlamına geliyor; Kürt halkına düşmanlık yapmak anlamına geliyor. "Kürt halkının düşmanısınız." dedik ve bir kez daha bunu söylüyoruz, Siirt halkı sizi seçmedi, onun yerine kayyım atadınız, seçtiğinin yerine kayyım atadınız ve Siirt halkı bunun cevabını size bir kez daha verecek, bunu göreceksiniz. Kürt halkının siyasi iradesini gasbediyorsunuz her kayyım atadığınızda; halkın zenginliklerini, belediyelerin arazi ve mallarını talan ediyorsunuz, yandaş şirketlere peşkeş çekiyorsunuz, her kayyım atadığınızda bunu yapıyorsunuz. 2016'dan 2025'e kadar dokuz yıllık bir dönem sizin tarihinize kayyımlar rejimi olarak yazıldı, kayyımlar rejimi olarak. Bunu tarih yazacak ve her seferinde sizin önünüze bir utanç sayfası olarak çıkacak.

Bir harita göstereceğim size, bu haritayı da hiç unutmayın. Bakın, bu 1925 Şark Islahat Planı'nın uygulandığı illerin haritası; kırmızı iller, Şark Islahat Planı, 1925.

Bu harita umumi müfettişliklerin uygulandığı illerin haritası, 1927-1935.

Bu harita 1987'den 2002'ye kadar OHAL valiliğinin, OHAL sisteminin uygulandığı illerin haritası, bu kırmızılar.

Bu kırmızılar ne biliyor musunuz? Sizin kayyım atadığınız, 2016'dan bugüne kadar kayyım atadığınız illerin haritası, aynı harita; Şark Islahat Planı'ndan bugüne kadar zihniyetinizde en ufak bir değişiklik olmadı. Kürt'e düşmanlıkta en ufak bir değişiklik olmadı. İşte, yaptığınız bu, yaptığınızın tarihselliği bu esas itibarıyla ve size bir kez daha şunu söylemek istiyorum: Bu zihniyetle devam ettiğinizde toplumsal barışı sağlayamazsınız, toplumsal eşitliği sağlayamazsınız, toplumsal adaleti sağlayamazsınız; bunun utancıyla yaşamaya devam edeceksiniz.

Size bir kez daha şunu da hatırlatmak istiyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarına: Bölücüsünüz, bölücü. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Çok açıkça söylüyorum, sizin iktidarınız bu ülkeyi bölmeye çalışıyor hem de bu kayyımları atayarak bunu yapıyor. İkili hukuku uyguluyorsunuz, düşman hukuku uyguluyorsunuz. Kürtlere, o bölgede yaşayanlara, Kürt coğrafyasında, kürdistan coğrafyasındaki insanlara diyorsunuz ki: "Siz seçimlere katılıp seçebilirsiniz ama yönetemezsiniz, yönetemezsiniz." diyorsunuz, "Seçilenler yönetemez." diyorsunuz. "Ancak bize biat edenler, bizim istediklerimizi seçenler yönetebilir." diyorsunuz. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bölücü bir iktidarsınız, ayrımcı bir iktidarsınız ve bölücü bir rejimi kurumsallaştırmaya çalışıyorsunuz, kayyımlar rejimini kurumsallaştırmanıza izin vermeyeceğiz. Bunu bir kez daha net olarak vurgulayayım.

Bakın, biz alışmayacağız dedik bu kayyım atamalarınıza, dokuz yıldır alışmadık ve alışmıyoruz; kanıksamıyoruz, asla kanıksamadık. Öfkemizi büyütüyorsunuz. Öfkemizi biz büyütürken demokratik siyasete olan bağlılığımızla büyütüyoruz bu öfkeyi. Ne demek mi istiyorum? Bakın, 2016'da kayyımları atadınız, 2019 yerel seçimlerinde cevabını verdik. 2019 yılından sonra kayyımları atadınız, 2024 yılındaki seçimleri, kayyım atadığınız yerleri kazanarak size cevabını verdik. Halk size boyun eğmedi, baskılarınız karşısında diz çökmedi, size biat etmedi; eşit olma hakkını, özgür olma hakkını kazanmak için mücadelesini sürdürdü ve sürdürecek, asla boyun eğmeyecek ve şimdi bir kez daha söyleyeyim: Ben 2023 seçimlerinden önce siz kayyımları atarken yine bu kürsüden size bunu söylemiştim ve söylediğimi yaşadınız, 2024 yerel seçimlerinde 78 belediyeyi kazandık. Şimdi neyi söylüyorum size? Öfkemizi biriktiriyoruz, demokratik siyasete olan kararlılığımızı büyütüyoruz ama bunları yaparken sizin kayyım atadığınız her yerde ve bundan sonra kayyım atayacağınız her yerde de sandıkta Kürt halkı, bölgede yaşayan bütün insanlar, Arap halkı, Türk halkı sizin bu kayyımcı zihniyetinize cevabı verecek ve bu kayyımcı zihniyetin faturası size çok ağır olacak, çok ağır olacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Devamla) - Son defa uyarıyorum sizi: Bunu yapmayın, kayyım atamalarına son verin; kayyım atama zihniyetinden uzaklaşın eğer gerçekten toplumsal barışı, iç barışı inşa etmek istiyorsak hep birlikte yoksa biz mücadelemizi sürdürmeyi tabii ki biliriz.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)