| Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 14.01.2025 |
MURAT ALPARSLAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu gök kubbe altında üzerinde en çok konuşulan kavram hiç tereddütsüz adalettir. Adalet, insanlığın varlığıyla beraber başlayan ve temel referansımız olarak hayatımızın her alanında bulunan bir kavramdır. Adalet bize inandığımız değerlerin bir emri, şanlı ecdadımızın bir mirası ve yeni Türkiye Yüzyılı serüvenimizde en önemli temel taşımız ve mihenk taşımızdır. Adaleti biz mülkün temeli olarak kabul eder ve devletin varlık sebebi sayarız. Adaleti biz "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturuyla hem insanın hayatında hem toplumun huzur ve güveninde hem de devletin varlık sebebinde en temel referans olarak alırı. Biz bu medeniyetin tasavvurunu bugünlere taşıyan bir parti olarak ismiyle müsemma, her işimizi sadece hukuk alanında değil, her alandaki icraatımızı, reformumuzu ve eylemlerimizi, söylemlerimizi adalet çerçevesi içerisinde yapmaya özen gösterdik çünkü Konfüçyüs'ün de dediği gibi, adalet bir kutup yıldızı gibi sabit durmakta ve diğer her şey onun etrafında dönmektedir. O sebeple biz, adaleti siyasetimizin, hizmetlerimizin, icraatlarımızın, reformlarımızın referansı ve temel taşı alarak yolumuza devam ediyoruz. Parti olarak kurulduktan sonra da her işimizde bu kavram üzerine tesis ettiğimiz icraatlarla yolumuza devam ettik.
Konuşmalarda birtakım yargısal uygulamalardan, bazı mahkemelerin birtakım kararlarından bahsedildi. Bu aşamada biz de hem siyaset hem de demokrasi tarihimizde yaşanmış bazı hukuki olayları hatırlayarak zihnimizi tazeleyelim istiyorum. Bu ülkede 27 Mayısta bir yargılama tiyatrosu kurularak o kürsülerde karar veren hâkim ve savcıları bu millet hâlâ unutmadı. Yine, 12 Eylül darbesi sonrasında "1 sağdan, 1 soldan" diyerek o gencecik evlatları idama götüren faşizan yargılama ve uygulamalar milletimizin hafızasında hâlâ canlı ve tazedir. Yine, 28 Şubat sürecinde darbecilere, cuntacılara, vesayetçilere karşı boyun eğen ve onların brifingine giderek onların taleplerine hizmet eden yargı mensuplarını da hâlâ unutmadık ve hafızalarımızda. Yine, bu millet ve bu demokrasi tarihi 367 krizi ile başörtü davalarında bu Parlamentonun verdiği kararı "kaosa kalkan eller" diye ifade edip iptal eden yargılama kararlarını da unutmadı. Aynı şekilde, AK PARTİ kurulduktan sonra da bizler hem bizden önceki her türlü vesayet kurumlarıyla mücadele ettiğimiz gibi yargı alanındaki vesayet olaylarıyla da mücadele ettik. Bizim dönemimizde de liderimize okuduğu bir şiirden dolayı hapis cezasının tatbik edildiğini hepimiz biliyoruz. Yine, partimize 2 defa kapatma davası açılmış bir siyasi hareketiz.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Siz de açtınız!
MURAT ALPARSLAN (Devamla) - Yine, sonrasında 367 kriziyle, MİT tırları olayıyla, 17-25 Aralık hukuki darbe süreçleriyle bu yargının bu milletin iradesine nasıl tahakküm etmek istediğini hep beraber yaşadık. İşte, AK PARTİ olarak hem demokrasi üzerindeki hem de adalet üzerindeki vesayeti kaldırmak için pek çok icraata, pek çok reforma, pek çok yeniliğe de imza attık. Nitekim, öncelikle bazı kanunlardaki günün ihtiyaçlarına ve toplumun beklentilerine karşılık gelecek düzenlemeleri bu Meclis olarak hep beraber yaptık. "Geciken yargı adalet değildir." diyerek, belli bir hedef süre koyup yargılamanın hızlanmasına vesile olacak birtakım icraatları hayata geçirdik. Yine, gelişen dijital dünyaya uygunluk sağlamak için SEGBİS'i, UYAP'ı, e-postayı, e-duruşmayı hayata geçirerek yargılama süreçlerini kısaltıp şeffaflığını, erişilebilirliğini artırdık. Yine, yargı reformu strateji belgeleriyle, insan hakları eylem planlarıyla, bireysel başvuruyu Anayasa Mahkemesi düzeyinde sağlayarak bu konulardaki bireysel hak ve birtakım ihlallerin üst derece mahkemelerde denetlemesine imkân sağladık. Kamu Denetçiliğini getirerek idarenin eylemlerinin hukuka uygunluğunun belli bir ölçüde denetimine imkân sağladık ve bunları yaparken hizmet kalitesini artıracak fiziki şartları artırmak için 2002'de 84 olan adalet sarayı sayısını 309'a ulaştırdık, personel sayımızı 26 binden 96 bine çıkardık, 9.300 olan hâkim ve savcı sayımızı 25 bine ulaştırdık ve onların eğitimine, gelişmesine de çok büyük hizmetler yaptık ve bu süreçleri hep beraber Meclisten aldığımız kararlarla bugünlere taşıdık. Ancak gelinen bu noktada adaletin hem fiziki şartlarını hem mevzuatını yapmış olmakla birlikte, bunun uygulayıcılarının da iyi yetişmesi, hukuk devletinin önemli ayağı olan yargının güçlenebilmesi, toplumsal güvenin sağlanması, bireysel hak ve hürriyetlerin de güvence altına alınabilmesi için bu süreçlerin çok daha güçlü yapılmasına imkân sağlayacak düzenlemeler yaptık.
Konuşmalarda Adalet Akademisinin sanki yeni kurulduğundan bahisle cümleler kuruldu ancak bu, 3221 sayılı Kanun'la beraber 1985 yılından beri yapılmaktadır. 2003 yılında Türkiye Adalet Akademisi kurulmuş, daha sonra, 2017'deki Anayasa değişikliğinden sonra uygunluk sebebiyle 2018'de tekrar hâkim, savcı eğitim merkezine dönüşmüş ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 2019'da tekrar Adalet Akademisi kurulmuş ve hizmetlerine devam etmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı işin esasına ve birtakım eksikliklerin, kusurların varlığına değil sadece münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken bir alanın kararnameyle düzenlenmesinden bahisle iptal edilmiştir ve o sebeple, biz de bugün görüştüğümüz kanun teklifinde bu süreci tamamlamak için Meclisi çalıştırıyor ve buradan çıkacak kararla Adalet Akademisinin bir şekilde tekrar günün şartlarına uygun bir hâle getirilmesine imkân sağlayacak adımı atıyoruz.
Bir yıllık verilen süre içerisinde toplumun farklı kesimleriyle, uluslararası birtakım sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapılmış, günün ihtiyaçları doğru keşfedilmiş ve bu kanun metnine dercedilmiştir. Bu kanunda hızlı, adil, güvenilir, tarafsız ve bağımsız bir yargının oluşabilmesi için bunun uygulayıcılarının eğitimlerinin çok iyi yapılması hedef alınmış ve idari, bilimsel, mali özerkliği olan, Adalet Bakanlığıyla ilgili bir kamu tüzel kişiliği olarak Adalet Akademisi kurulmuştur. Burada eğitim verecek hâkim, savcıların kıdemleri beş yıldan sekiz yıla çekilerek daha güçlü bir eğitimin yapılmasına fırsat sağlanmıştır. Hem Başkanlık hem daire başkanlıkları hem de Hukuk Araştırmaları Merkeziyle birlikte Eğitim Kurulu olarak bir tüzel kişilik ihdas edilmiştir ve burada, özellikle, Hukuk Araştırmaları Merkeziyle dünyadaki hukuk gelişmeleri ve adalet alanındaki gelişmeler takip edilerek pek çok yenilikler, reformlar yapılacak ve eğitim kalitesi de buna uygun olarak yapılacaktır. Eğitimle ilgili kararlar Eğitim Kurulu tarafından ortaya çıkarılacak. Bir vizyon ve perspektif ortaya koyacak 18 kişiden oluşan bu Eğitim Kuruluyla, ilk derece mahkemesinden yüksek yargıya, bürokratlara, üniversitelere kadar 18 kişiden müteşekkil bir kurulla süreç yönetilecek, eğitimin kalitesi ve standartları çok daha güçlendirilecektir. Burada, daha önceki mevzuat değişikliğiyle, hâkim, savcı adaylığı yerine hâkim, savcı yardımcılığı getirilerek, hem de eğitimleri iki yıldan üç yıla çıkarılarak çok daha tecrübeli kürsülere çıkmalarının ve bu adaletin tesisine katkı sağlamalarının imkânı aranmaya çalışılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
MURAT ALPARSLAN (Devamla) - Bu süreçte, Adalet Akademisi günün şartlarına uygun, çağın gereklerini yakalamış, eğitim kalitesi objektif standartlara ve uluslararası belge ve raporlara uygun olarak hazırlanmış ve adaletin uygulayıcılarının çok daha donanımlı bir şekilde yetiştirilmesine fırsat verecektir ve nihayetinde Türk milleti adına karar vermeye yetkili hâkim ve savcılarımız donanımlı bir şekilde millete hizmet etmeye devam edeceklerdir.
Ben hem kanun teklifinin hazırlık aşamalarındaki katkılarından dolayı tüm milletvekili arkadaşlarıma, kıymetli bürokratlara hem de Genel Kurul aşamasında katkı sağlayacak her bir vekilimize ve partimize teşekkür ediyor, Adalet Akademimizin milletimize, ülkemize, demokrasimize ve hukuk sistemimize hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)