| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 14.01.2025 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsüden bugün sizlere seslenirken kamu ihaleleri konusunun neden sürekli gündemimizde olduğunu bir kez daha düşünmenizi istiyorum.
Kamu kaynaklarının etkin ve adil kullanımı hepimizin ortak sorumluluğudur ancak kamu ihalelerinin siyasallaşması meselesi ne yazık ki bu sorumluluğumuzu gölgelemektedir. Bugün burada kamu kaynaklarının belirli çıkar çevrelerinin arka bahçesi hâline getirilmesine karşı durmak ve bu konuda Meclis araştırması açılmasının gereğini vurgulamak için bulunuyoruz.
Değerli milletvekilleri, kamu ihalelerinin siyasallaşması sadece bir yolsuzluk meselesi değil toplumsal adaletin ve kamu düzeninin altını oyan bir tehdittir. İhalelerin adil olmayan biçimlerde belli kişi veya gruplara verilmesi devlet yönetiminde güven krizine yol açmaktadır; halkın kamu kurumlarına olan inancı sarsılmakta, toplumda derin bir adaletsizlik algısı oluşmaktadır. Bugün -bu kürsüde- kamu yararını gözeten bir anlayışı hep beraber ortaya koymak gibi bir sorumluluğumuz var. Kamu ihaleleri, ister yerel yönetimlerde olsun ister merkezî hükûmette olsun, aynı zamanda bir siyasi etik ve siyasetin finansmanı meselesindeki gayriahlaki tutumu ortaya koyan bir durumdur. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik kamu yönetiminde olmazsa olmazdır. Biz sizin şehir hastanelerini niçin yaptığınıza itiraz etmiyoruz, bu şehir hastanelerini hangi şartlarla ihale ettiğinize karşı çıkıyoruz. Biz köprü, otoyol inşa etmenize itiraz etmiyoruz, bu köprü ve otoyolları inşa ederken kimlere ne tür kaynaklar aktardığınızı ve bunların maliyetlerinin uygun olup olmadığını sorguluyoruz. Onun için, gelin bunları hep beraber sorgulayalım. Bu şehir hastanelerinin, bu köprülerin, bu otoyolların, bugün artık Deli Dumrul vergisine dönen ve oradan geçerken insanların kara kara düşündüğü maliyetlerin kimin cebine gittiğini hep beraber oturup değerlendirmek durumundayız. Gerçekten bu havalimanları, bu köprü ve bu otoyollar, evet, bir ihtiyaçtı ama bunlar için bu maliyetlere bu ülkenin katlanması gerekiyor muydu yoksa kimi kamu yöneticileri, kimi müteahhit ve kimi yargı mensupları âdeta birleşerek burada bir çete oluşturup milletin kaynaklarını mı sömürüyor ya da siyasetinizi finanse etmek için burada müteahhitlerle iş birliği yapıp kirli bir para mı ortaya çıkarıyorsunuz? Bu konuda kamuoyunda ciddi bir şüphe varsa sizlere düşen, madem AK PARTİ'siniz, AK PARTİ olduğunuzu belgelemek için bu algıları yıkmak gibi bir mecburiyetiniz var.
Bakın, 1990'dan 2020'ye kadar kadar, otuz yılda Türkiye'nin 230 milyar dolarlık bir kamu ihalesi olmuş; sizin döneminizde, on sekiz yılda 203 milyar 700 milyon dolarlık kamu ihalesi yapılmış. Bunların ne kadarının şeffaf olduğunu, buralarda ne kadar yolsuzluk olduğunu hep beraber oturup konuşmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Dün Beşiktaş Belediyesine bir soruşturma başlattınız; eyvallah, hiç kimse hukuktan vareste değil, herkes hukuka uygun olmak zorunda ama siz burada Beşiktaş Belediyesinin mi bir örgüt kurduğunu düşünüyorsunuz, yoksa Beşiktaş Belediyesine iş yapan şirketin mi bir örgütlü yapı kurduğunu düşünüyorsunuz? Eğer o şirketse, bu şirket tam 330 milyar kamudan ihale aldı; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları var, Elâzığ Belediyesi var, Trabzon'daki kamu idareleri var; sizin yönetiminizde olan birçok şirket var. Eğer bunlar rüşvet vererek kamu ihalesi alıyorsa, peki, sizinkiler sütten çıkmış ak kaşık mı? Niçin bir şey demiyorsunuz?
Bakın, daha birkaç ay önce, Elâzığ İl Başkanımız, tam da sizin bugün "Örgüt kurdu." diye gözaltına aldığınız firmanın Elâzığ Belediyesindeki itfaiye araçlarıyla ilgili alımı cumhuriyet savcılığına suç duyurusu olarak gündeme getirdi, araç kiralama hizmetinin mevzuata aykırı olarak, yakıt dâhil edilerek yapılmasını gündeme taşıdı. Ve yine, aynı dilekçede, teknik şartnamenin alınacak hizmetin maliyetinin belirlenemeyecek kadar belirsiz olarak hazırlanmasına dikkat çekti, teknik şartname ve idari şartname arasında hizmet bedelini etkileyecek farkların bulunmasına işaret etti, yine, ihale süreçlerinde mevzuatın belirlediği sürelere uyulmamasına dikkat çekti. En ilginci, araçların satın alma maliyetinin 3 katına üç yıllık kiralama... Yani, her yıl bir aracı alma maliyetine araç kiralıyorsunuz. Yani, üç yılda bunların toplam 3 katı kadar araç satın alma imkânınız varken siz verdiğiniz bu ihaleyle bu araçların maliyetinin 3 katını üç yılda bu şirkete ödediniz.
Peki, Allah'ınızı severseniz, bu şirket eğer örgütlü bir yapıysa, Beşiktaş Belediyesiyle iş tutuyor da sizin Elâzığ Belediyenizle, sizin diğer kamu idarelerinizle iş hiç tutmuyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun, bitirelim.
BÜLENT KAYA (Devamla) - Yani siz yolsuzluğu yapmayı kendinize helal, başkalarına haram mı göreceksiniz? Onun için, gelin, bu Meclis araştırması komisyonunu kuralım, varsa Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin kamu ihalelerindeki usulsüzlükleri, onları da araştıralım ama kendi görevden aldığınız belediye başkanlarınızın kamu ihalelerine dair usulsüzlükleri hâlâ İçişleri Bakanlığının tozlu raflarında bekliyor.
Ey Adalet ve Kalkınma Partililer, isminiz ak mı kara mı millete gösterme zamanı geldi. Yok, eğer sadece bunu muhalefetin boynunda bir demokrasi sopası olarak tutacaksanız elbette buna müsamaha gösterme imkânımız yok. Gelin, "Hırsız bizim hırsızımızsa sahip çıkarız ama hırsız muhalefette ise ensesine bineriz." demeyin. Bakın, 17-25'in salt hukuki gerekçelerle yapılmadığını ifade etmiştik, siz de salt hukuki gerekçelerle bu işleri yapmıyorsunuz. Gelin, ak olduğunuzu bu milleti ispatlayın diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)