| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 08.01.2025 |
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Rojin Kabaiş ve Gülistan Doku şahsında aslında tüm kadınların tehdit altındaki yaşam haklarından ve cezasızlıktan, adaletsizlikten beslenen iktidarın politikalarından bahsetmek istiyorum.
Rojin Kabaiş, 2024'te kaybettirilen, katledilen ve şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren 394 kadından yalnızca biriydi. Rojin; hayata bağlı, yaşam sevinci, hayalleri ve geleceğe dair umutları olan, ailesinin desteğiyle üniversite sınavlarına hazırlanmış ve iyi bir dereceyle üniversiteye yerleşmiş genç bir kadındı. Üniversite kayıt süreci boyunca da babası tarafından her anı kameraya çekilen Rojin'in videolarında kendisinin ve babasının yaşadığı gurur ve sevinç hepimizin beynine kazınmış durumda.
Tüm bunlara rağmen işlenen bu cinayete "İntihar vakası." deyip olayı kapatmaya çalışmak, ahlak dışı, vicdan dışı, hukuk dışı bir yaklaşımdır. Adım başı kameralarla dolu olan bir kampüste -ben de o üniversitede okudum ve her yerin nasıl kameralarla donatıldığını çok iyi biliyorum- kayıtlar böyle bir vahşetin gerçeklerini ortaya çıkarmayacaksa o kameralar neden var? Öğrencilerin, akademisyenlerin, orada çalışan herkesin can güvenliği için o kameraların bir işlevi yoksa peki, ne için var, soruyorum.
Sayın milletvekilleri, bu ülkede "şüpheli kadın ölümü" diye acı bir gerçeklik var. Kadınlar yakınları ya da hiç tanımadıkları erkekler tarafından katlediliyorlar ve bu ülkede her gün en az bir kadın katlediliyor. 6284'ü uygulamayanlar, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilenler ise bu cinayetleri can havliyle örtbas etmeye çalışıyorlar; bunu da "Balkondan atladı." "Düştü." "İntihar etti." diyerek cinayetlerin üstünü kapatmaya çalışarak yapıyorlar ve bu sayede katiller ne yazık ki ellerini kollarını sallayarak her gün aramızda dolaşıyorlar.
Hatırlarsanız, beş yıl önce yetkililer tarafından Gülistan Doku için de "İntihar etti." denilmişti ama kadınlar mücadele ederek, devletin toplaması gereken delilleri toplayarak, ortaya çıkararak Gülistan Doku'nun intihar etmediğini, kayıp olduğunu ortaya çıkardı. Şimdi aynı mücadeleyi ne yazık ki Rojin Kabaiş için veriyoruz.
Toplumu böyle bir kaosun içine çeken iktidarınızı ve zihniyetinizi kınıyorum. Kadınlar adına, çocuklar adına ve yakınlarını kaybetmiş aileler adına devlet yetkililerine buradan soruyorum: Devlet cinayetler işlenmeden önce gerekli önlem ve tedbirleri almayacaksa, olaylara dair delilleri toplamayacaksa, cinayet işleyenleri ortaya çıkarıp gereken cezayı vermeyecekse ve karartılan delilleri aydınlatmayıp delil karartanları cezalandırmayacaksa ne için var? Açık ve net bir şekilde görülüyor ki iktidarınızın çıkarlarını ne yazık ki korumak için var. Bu sebeple ülkede inşa edilmek istenen ve temelini şiddet, gasp, talandan alan kayyum rejimini nasıl güçlendirebiliriz diye kafa yoruyorsunuz. Varlığınızı devam ettirebilmek için, saltanatınızı devam ettirebilmek için halkın ve demokrasinin içinde olmadığı ve sadece size hizmet eden bir sistem kurmanız gerekiyordu, bunun için de bulduğunuz reçete şu oldu: Tamamen kadınların toplumdan izole edilmesini sağlamak ve örgütlenmelerine engel olmak. Çünkü örgütlü kadın toplumsallaştırır, çünkü örgütlü kadın tekelleşme arzunuzun karşısında durandır. İşte bu sebeple, kadınlar için güvenli olmayan sokaklar, iş yerleri, sosyal alanlar, okullar yarattınız; tacizciyi, tecavüzcüyü ve katilleri cezasızlıkla ödüllendirip, palazlandırıp sokaklara saldınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Demir lütfen.
NEJLA DEMİR (Devamla) - İşte, bu yarattığınız güvensiz ortamlarla kadınlara yaşam alanlarını dar etmenizin başka bir izahı olamaz ama biz kadınlar mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu karanlığı aydınlığa çıkaracak güç biz kadınlarda mevcut. Sisteminizin dayatmalarına, erk zihniyetinize karşı direnerek inşa etmek istediğiniz bu karanlık ve kaotik sisteminizi değiştireceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)