GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:08.01.2025

BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerin genel sağlık sigortasından faydalanabilmeleri için düzenlemeler içeren bu maddenin iki temel amacı olduğunu görüyoruz. Birincisi, yabancı uyruklu öğrencilerin genel sağlık sigortasından yararlanma başvuru süresi ilk kayıt tarihinden itibaren üç ay yerine, eğitim öğretim yılı başlangıç tarihinden itibaren üç ay olarak yeniden düzenlenmek isteniyor. Özellikle farklı ülkelerden gelen öğrencilerin kayıt süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları dikkate aldığımızda, uygulamada yaşanan bazı sorunları çözme potansiyeline sahip olduğu görülüyor. Burada dikkat edilmesi gereken, bu düzenlemenin ilgili öğrencilere gerçekten kolaylık sağlayıp sağlamayacağı çünkü bu düzenleme sadece mevzuatımızı değil fiilî hayatı da kolaylaştırmalı.

İkincisi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu kararıyla burslandırılan uluslararası öğrencilerin bursluluk statüleri devam ettiği sürece genel sağlık sigortalısı sayılmaları öngörülüyor. Bu tanınan hak, ülkemizin eğitim politikası ve uluslararası prestiji açısından olumlu bir adım ama burada da dikkat etmemiz gereken noktalar var. Özellikle bu primlerin 82'nci maddeye göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırının yüzde 4'ü üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş. Bu durum devlet bütçesi üzerine bir finansman yükü oluşturacaktır. Bu noktada detaylı bir analiz yapılmalı ve alınacak kararların gerekçeleri kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmalı. Eğitimde uluslararası hedefleri olan bir ülke olarak, ülkemize gelen yabancı öğrenciler için destek mekanizmalarını oluşturmak ve geliştirmek önemlidir. Her düzenlemede olduğu gibi bu maddede de iyi niyetle atılan adımların uygulamada sorunlara yol açmaması için dikkatli bir değerlendirme sürecine ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, toplumun geniş bir kesimini doğrudan ilgilendiren bu kanun teklifi vesilesiyle önemli bir eksikliği tekrar gündeme getirmek istiyorum. Ne yazık ki komisyonlarda kanun teklifleri görüşülürken bu tekliflerden doğrudan etkilenecek olan odalar, birlikler ve ilgili kuruluşların görüşlerine başvurulmamış, bu temsilciler toplantılara davet edilmemiş. Demokrasi sadece sandıktan ibaret bir yönetim biçimi değil, demokrasi halkın farklı kesimlerini temsil eden meslek odalarının, esnaf birliklerinin ve diğer ilgili kuruluşların politika yapım süreçlerine dâhil edilmesiyle güçlenir. Gelişmiş demokrasilere baktığımızda, bu kuruluşların yasa yapım süreçlerine katkı sağladığını görmekteyiz. Almanya'da kanun tasarıları üzerinde çalışılırken ilgili odaların ve birliklerin komisyon toplantılarına katılımı yasal bir zorunluluk, Amerika Birleşik Devletlerinde ise bu kuruluşların görüş bildirme ve savunuculuk yapma hakkı anayasal güvence altında. Bu ülkelerde toplumun sesi yasaların şekillenmesine doğrudan etki ediyor.

Tabii, diğer yandan odalarımızı, borsalarımızı, birliklerimizi de mercek altına almak gerekiyor. Birçok STK -sivil toplum kuruluşu- maalesef tabela derneği görünümünde. Son süreçte, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandığında maalesef buradaki sivil toplum kuruluşlarının, TÜRK-İŞ'in ve diğer işçi sendikalarının gerekli hassasiyeti göstermediğini görüyoruz. En acısı ise tabii pandemide yaşandı, birçok sanayici, çiftçi, esnaf zor durumda kaldı, toplumun ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma geldiler fakat bu odalardan çok güçlü bir ses gelmedi; esnaf odaları esnafı, ziraat odaları çiftçiyi, işçi sendikaları emekçiyi, sanayi odaları da sanayiciyi maalesef desteklemedi, sadece devletten beklediler.

Güçlü Türkiye ancak bağımsız, etkin ve toplum yararını esas alan bir sivil yapıyla mümkündür. Odaların, birliklerin ve borsaların toplum yararını gözetecek şekilde hareket etmelerini bekliyor olduğumu belirtmek istiyorum.

Tabii, bu arada görev yapanların da görev süresini tekrar gözden geçirmek lazım. Beş seneliğine, on seneliğine gelmek için yola çıkanlar yirmi beş sene, otuz sene bu görevde kalıyorlar. Benim aklıma gelen bazı örnekler var, bunlardan biri Bursa Esnaf Odası Başkanı. 1971 yılında Lokantacılar Odası Başkanı olmuştu, ben onu 2018 yılında ziyarete gitmiştim, hâlâ Başkandı, Arif Tak'a Allah selamet versin yaşıyorsa. Dolayısıyla bu süreci tekrar gözden geçirmeliyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Akburak.

BURAK AKBURAK (Devamla) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.

Odalar ve borsalar birlikleri başkanlarımızın görev süreleri, esnaf odaları başkanlarımızın görev süreleri tekrar gözden geçirilmeli ve bunlar bir limitlenmeli diye düşünüyorum.

Tekrar konumuza dönmek gerekirse, komisyonlarda görüşülen kanun tekliflerinde bu yapıların temsilcileri mutlaka davet edilmeli ve görüşleri dikkate alınmalıdır. Bunun sadece bir prosedür değil, demokratik katılımın ve toplumsal uzlaşının güçlendirilmesi için bir gereklilik olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)