GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:08.01.2025

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, öncelikle tüm yurttaşların yeni yılını kutluyorum ve 2025 yılının barışı ve adaleti tesis ettiğimiz bir yıl olarak geçmesini diliyorum.

Aile sağlığı merkezinde çalışan aile hekimleri, hemşireler ve sağlık emekçileri "eziyet yönetmeliği" adı verdikleri yönetmelik değişikliğine karşı 3'üncü defa iş bırakma eylemi yapıyorlar. Onların grevlerini selamlıyor ve taleplerini destekliyorum.

Peki neden grevde aile hekimleri? Çünkü aynı anda hem 100 hastaya bakmalarını hem bu hastaların takiplerini eksiksiz yerine getirmelerini istiyorsunuz; hem hastanın her istediğini yapmalarını istiyorsunuz hem de ihtiyaçları olan ilaçları yazmamaları konusunda teşvik ediyorsunuz; sonra da hasta memnuniyeti anketinden yüzde 95 ve üzeri puan almalarını bekliyorsunuz. Hekimler, hastaya yararı olmadığını bildiği ilaç ya da tedaviyi uygulamadı diye şikâyet ve ceza alıyor; Sağlık Bakanlığı, kendi yetiştirdiği hekime güvenmiyor bu sistemde. Bu politikalar, kaçınılmaz olarak, zaten vasat olan sağlık sistemini iyice içinden çıkılamaz bir hâle getiriyor. Bu sebeple, yönetmelik değişikliğinin derhâl iptal edilmesi gerekiyor.

Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek için öncelikle ASM'lerin ticarethane mantığından çıkarılması gerekiyor. ASM'lerin giderleri aile hekimleri tarafından devletin verdiği cari giderlerden karşılanıyor. ASM'lere verilen cari gider içindeki elektrik, su, tıbbi malzeme, asgari ücret giderleri enflasyon oranının katbekat üzerinde artarken cari giderlerin memur enflasyonu kadar artışı birçok ASM'de yapılan cari giderleri karşılayamaz hâle getirdi. Birçok aile sağlığı merkezinde hekimler kendi cebinden para harcamak zorunda kalıyor. Diyarbakır'da meslek odalarıyla yaptığım görüşmelerde gündeme gelen sorunlardan biriydi bu konu. Yönetmeliğe göre her mahallede sağlık merkezine ayrılan bir alan olması gerekiyor. Aile hekimleri, atandıkları mahallede Bakanlığa ait bir sağlık kurum binası yoksa ASM açacakları yeri kendileri bulmak zorunda. Diyarbakır, bildiğiniz gibi, depremden en çok etkilenen kentlerden biri; ASM'lerin bulunduğu binaların arasında da depremde hasar görenler oldu ya da konut kiralarının artmış olmasından kaynaklı kiralarını karşılayamadıkları için taşınmak zorunda kaldı ASM'ler. Taşınacak bina bulmakta hekimler zorlanıyor.

Değerli milletvekilleri, ASM açılacak binayı bulmak, boyası badanası, fiziki koşullarını iyileştirmek gerçekten hekimin görevi mi olmalı? Dolayısıyla hekimler bu duruma isyan ediyor, "Bizler hekimiz, esnaf değiliz, hastalarımızın sağlığından başka hiçbir şeyi düşünmek zorunda bırakılmak istemiyoruz." diyorlar ve oldukça da haklılar.

Üzerine konuşmak için söz aldığım 5'inci madde de Aile Hekimliği Kanunu'nda değişiklik teklif ediyor. Düzenlemeyle, aile hekimliğinde mesai sonrası verilecek yeni bazı hizmetleri ile mesai içerisinde verilecek özel amaçlı raporların ücretli hâle getirilmesi öngörülüyor. Buna göre mesai sonrası yabancılara sunulan hizmetler ve Bakanlıkça belirlenecek geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ücretli olacak. Bu maddeye göre, ayrıca, aile sağlığı merkezindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerleyecektir; bunu önlemek gerekiyor. Sanki aile hekimlerinin iş yükleri az gibi bir de bilirkişilerin hazırlaması gereken raporlar da onların yükü olarak bu maddeyle tanımlanıyor; bunun da düzeltilmesi gerekiyor.

Sayın milletvekilleri, dikkat çekmek istediğim bir diğer husus, engelli yurttaşlara sunulan SGK desteklerinin enflasyon karşısında erimesi. Görme engellilerin kullandığı beyaz baston için SGK tarafından yapılan ödeme 32 lira oysa bugün en ucuz beyaz baston 650 liraya satılıyor. Bu ödeneğin derhâl artırılması gerekiyor.

Bir de son olarak atama kurası... Sağlık Bakanlığı 2024 yılı üçüncü dönem ilk defa ve yeniden atama kura sonuçları geçtiğimiz aylarda açıklandı ve bu kura sonucuna göre 2.685 uzman hekim kadrosundan 318'i yani yalnızca yüzde 12'si doldu. Sonuçlarda bir diğer dikkat çeken nokta, 81 ilde açılan kadrolarda 34 ilin hiç tercih edilmemesi. Bu illerin neresi olduğuna baktığımızda özellikle bölge illerini görüyoruz ve deprem bölgesini görüyoruz.

BAŞKAN - Sayın Kaya, tamamlayın lütfen.

ADALET KAYA (Devamla) - Şimdi, size şu tabloyu göstermek istiyorum. Bakın, yapılan atama sonucunda hiç atama yapılmamış iller: Adıyaman, Ağrı, Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Maraş ve Şırnak. Yani şu anda uzman hekim bu illerdeki hastanelerde yok, hekim sayısı sıfır. Hiç başvurulmayan branşlara bakıyoruz; çocuk acil, çocuk cerrahisi, çocuk gastroenterolojisi, çocuk metabolizma hastalıkları gibi branşlar var ve ne yazık ki saray rejiminin rant odaklı sağlık politikaları, performansa dayalı ödeme, kamudaki kışkırtılmış sağlık politikaları, iş yükü, sağlıkta şiddetin artması gibi sebeplerden kaynaklı olarak hekimlerin tamamı ya göç ettiler ya da istifa edip özel hastanelere geçtiler. Bu nedenle, sağlık sisteminde gerçekleşen bu çürümeyi durdurmak için derhâl yeni tedbirler ve önlemler alınmalıdır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)