GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:25.12.2024

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; utanma duygusu nerede kaldı diye soruyorum. Bu kürsüden defalarca çıplak arama meselesini gündem ettik değerli arkadaşlar ve inkâr edildi; Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı defalarca inkâr etti bunu. En son ne oldu? Filistin'le ilgili bir kampanyada gençler İstanbul'da emniyette ve cezaevi girişinde çıplak aramaya uğradılar. Adalet Bakanlığı 3 görevliyi açığa aldı fakat Adalet Bakanı Yılmaz Tunç buraya gelip inkâr etti "Çıplak arama olmamıştır." dedi. O zaman niye görevlileri açığa aldı? İçişleri Bakanına sorduk; kapı duvar, bir cevap yok ve olayı kapatmaya eğilimli bir hâldeler. Bakın, yine arkadaşlarımız da sabahtan beri söylüyorlar; katledilen gazeteciler için protesto gösterisi düzenleyen gazeteciler de aynı akıbete uğradılar, hayâsız bir çıplak arama zulmüne uğradılar, hayâsızca.

Şimdi, bu çıplak arama neden yapılıyor? Her zaman yapılmıyor. Neden yapılıyor? "Sen benim iktidarıma karşı mı çıkarsın? Bana diklenir misin? Sana özel bir muamele ve çıplak arama." Filistin'de de bunu yapıyor, Kürt meselesinde de bunu yapıyor. "Sen mi katledilen gazetecilere karşı bir protesto gösterisi düzenlersin? İşte sana çıplak arama."

Şimdi, değerli arkadaşlar, ben AK PARTİ'li vekillere soruyorum: Ya, bu çıplak arama meselesini defalarca gündeme getiriyoruz, biz utanıyoruz ama sizler utanmıyorsunuz, yaptıranlar utanmıyor. Bu nasıl bir hâldir arkadaşlar ya? Yoksa "Yok." deyin. Bu çıplak arama var, herkes bunu yaşamış, yaşıyor; utanmazca, hayâsızca yapılıyor. "Yok." diyorsanız buyurun gelin "Yok Ömer Bey, haksızsın." deyin. Sayın Özlem Zengin de bana defalarca karşı çıktı ve şu anda kendisi de çok iyi biliyor ki çıplak arama yıllardır bu ülkede var, kendisi de çok iyi biliyor artık. Bize zamanında ha bire karşı çıktı ama şu an tarih onu yalanladı, tarih beni haklı çıkardı; Özlem Zengin haksız çıktı, bunu da itiraf etmeli. Bu ülkede bu hayâsızlık yapılıyor arkadaşlar. Bakın, ben AK PARTİ'li vekillere söylüyorum: Şimdi, yarın öbür gün muhalefete düşersiniz, zayıf duruma düşersiniz, size de çıplak arama yapılabilir. Ben o sırada "Ya, dün bunlar susuyordu, biz 'çıplak arama' dediğimizde bize hakaretler yağdırıp 'terörist; şu, bu' diyorlardı." demem. Sizin uğradınız o mağduriyete, mazlumiyete de karşı çıkarım arkadaşlar. O yüzden "insan hakları" kavramının önemini anlayın. İnsan hakları savunucuları çok değerli şeyler savunur. Bazen taşlanırlar, hakarete uğrarlar ama ilkelerinden sapmazlar. Kime yapılırsa yapılsın, hangi görüşten insana yapılırsa yapılsın, hayâsızca muamelelere karşı çıkarlar ve o sırada taşlanırlar ama Allah'a şükürler olsun, sonunda haklı çıkarlar; tarih onları haklı çıkarır ve işte, burada da biz haklı çıktık arkadaşlar. Şu anda konunun peşini bırakmıyoruz. Bakın, bu gazeteci arkadaşlarımıza yapılanlar ortada. Bu arkadaşlarımız şu anda muhtemelen cezaevinden bizi izliyorlar. "Ya, Ömer Bey, çok haklısın, bu zulme emniyette de uğradık, cezaevinde de uğradık, ne kadar dile getirsen azdır." diyorlar. Evet, biz, bu hayâsızlığı dile getirmeye devam edeceğiz arkadaşlar ve konuşmaya da devam edeceğiz. Adalet Bakanlığına sesleniyorum: Niye bu işi örtbas ediyorsunuz? Niye birilerini açığa aldığınız hâlde buradan, kürsüden gelip yalanlama ihtiyacı hissediyorsunuz? İçişleri Bakanlığına soruyorum: İstanbul Emniyetinde bu hayâsız fiilleri -ki daha önce burada ayrıntısını okumuştum, detaylı bir şekilde okumuştum- niye bunları inkâr yoluna gidiyorsunuz? Devletin bir geleneği var: "İnkâr ederim." Az önce arkadaşlarımız söyledi, Roboski katliamı; Ankara'nın dehlizlerinde kayboldu arkadaşlar, kaybettiniz bu korkunç katliamı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, lütfen tamamlayın.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Çıplak arama meselesi; apaçık haklı olduğumuz ortaya çıktı, hâlâ çıkıp da devlet geleneği olarak kabul etmiyorsunuz. Edin ya! Devlet, millet içindir arkadaşlar. Hayâsızca bu muameleler Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarına yapılıyorsa devlet çıkıp özür dilemelidir, Roboski katliamından da özür dilemelidir, tüm yurttaşlara yaptığı o hayâsız çıplak aramalardan da özür dilemelidir. Ben hayatım boyunca kime yapıldığına bakmadım, ihlal nasıl yapılıyor, kime yapılıyor diye bakmadım; ihlal varsa ona karşı çıktık.

Buradan da tüm milletvekillerine bu konu ders olsun diyorum, bir daha haksızlığa karşı çıkın diyorum; Sayın Özlem Zengin de buradan bunu bilsin ve bir daha haksızlığa ve ihlallere karşı çıksın.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)