| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 19.12.2024 |
FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün 19 Aralık. 19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerinde katledilenleri anarak konuşmama başlamak istiyorum.
19 Aralık 2000'de, F tipi cezaevinde sürmekte olan ölüm oruçlarını sona erdirmek amacıyla 20 cezaevinde yapılan Hayata Dönüş Operasyonu'nda 30 devrimci tutsak katledildi, yüzlerce tutsak diri diri yakıldı. Katliam sanıklarına karşı açılan davalar zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı; unutmadık, unutturmayacağız.
Bugün 19 Aralık. 19 Aralık 1978 tarihinde, Maraş'ta Alevilere yönelik yedi gün boyunca gerçekleşmiş katliamı bir kez daha buradan lanetliyoruz. Yitirdiğimiz canların devridaim olsun. Alevilerin eşitlik, yurttaşlık mücadelesini selamlıyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Bugün 19 Aralık. 19 Aralık 2015 tarihinde, Taybet ana sokağa çıkma yasağı günlerinde evinin önünde keskin nişancı silahıyla katledildi; cenazesi yedi gün, yedi gece sokakta kaldı. Taybet anayı saygıyla anıyorum, bu katliamın arkasında duran ve bu zihniyeti savunanları da lanetliyorum.
Türkiye hakikatlerle yüzleşmediği sürece gerçek anlamda demokrasi ve hukuk devletinden bahsedemeyiz. Bugün cezaevinde binlerce tutsak hakikatin bedelini ödüyor. Cezaevlerinde rehin tuttuğunuz seçilmiş yerel yöneticilerimiz var, Eş Genel Başkanlarımız var, parti yöneticilerimiz var; gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar var; halkların, işçilerin hakkını savunan avukatlar var; insani koşullarda tedavi olmayı bekleyen hasta tutsaklar var. Selam olsun cezaevinde adalet için barış mücadelesi veren yoldaşlarımıza. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Cezaevleri ağzına kadar suçsuz insanlarla dolmuş taşıyor. Suriye'deki Sednaya Hapishanesinden bahsedenler neden Türkiye'deki cezaevlerinin bu durumunu görmezden geliyor? Biz hayatta yitirdiklerimizin ve cezaevinde rehin tuttuğunuz yoldaşlarımızın bıraktığı yerden devam edenleriz. Bizler, 10 Ekimde Ankara Tren Garı'nda tesadüfen kurtulanlarız. Bizler Roboski'de vurulmuş yerde yatan köylüleriz. Bizler "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz." diyen Suruç'ta katlettiğiniz 33 düş yolcusundan geriye kalanlarız. "Nefrete inat, yaşasın hayat!" diye haykıranlarız. Gözleri yollarda her gün bekleyen "Oğlumun kemiklerini arıyorum ve son nefesime kadar Galatasaray Meydanı'na geleceğim." diyen Cumartesi Anneleriyiz. Beyaz tülbentleriyle Kamışlı sınırında "Çocuklarımız ve askerler ölmesin." diyen, nöbet tutan barış anneleriyiz. Bizim kaybettiğimiz canlarımızdan tek farkımız henüz yaşıyor olmamız. Vursanız da öldürseniz de tutuklasanız da hakikatleri haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Pir Sultan'ın dediği gibi bir ölür, bin diriliriz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
İnsan hakları evrenseldir. Bu perspektifle hareket edildiği zaman temel değerlere erişebiliriz. Suriye'de devam eden bu çatışmalar son bulmalı. Rojava'da halkların demokratik yaşam alanlarını gelin, hep birlikte savunalım, Rojava'da sömürü, işgal, istila olursa elbette kurtuluş kavgası da olacaktır. Aylardır Cumhur İttifakı kardeşlikten, barıştan söz ediyor ama bu kavramların içini dolduracak gerekli tutum ve davranışları görmüyoruz; her alanda haksızlıklar, hukuksuzluklar artarak devam ediyor. Hukuk herkese farklı işlememelidir. Siz ne kadar milletvekiliyseniz, siyaset yapıp söz kurabiliyorsanız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Can Atalay da en az sizin kadar siyasetçidir. Bu kişilerin yeri cezaevi değildir. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Belediye seçimlerini kaybediyorsunuz, kayyım yoluyla gasbediyorsunuz; basında iktidarınızı eleştiren haberler çıkıyor, gazetecileri tutukluyorsunuz; sesini yükseltenlere karşı kullandığınız hukuk bir gün sizi de yargılayacak. Hiçbir iktidar sonsuz değildir. Tüm kademelerde liyakate göre değil, iktidarınızı sürdürebilmek üzere hareket ediyorsunuz.
Burada görüşülen bütçe, tutumunuzu yansıtan, sermayeyi koruma, faiz ödeme odaklı bir bütçedir. "Bütçede en büyük pay eğitime ayrılmış." diyorsunuz. Asgari ücretin altında, köle koşullarında çalıştırdığınız ücretli öğretmenlerin kasım ayı ücretlerini "Ödenek yok." gerekçesiyle ödemiyorsunuz. Urfa'da 5 bin ücretli öğretmen mağdur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Şenyaşar.
FERİT ŞENYAŞAR (Devamla) - Burada İYİ Parti ve CHP milletvekilleri bu konuyu gündeme getirdi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ses çıkarmadı, Millî Eğitim Bakanı ses çıkarmadı.
Bütçede öğrencilere bir öğün yemek önerimizi reddettiniz. Bine yakın SMA hastası bebek var. Anne-babaların "Çocuğum yaşasın, yardım edin. Valilik izinli hesaba bağışta bulunun." feryatlarını hiç duymuyor musunuz? Sokaklarda SMA'lı çocukların anne-babaları var. "Çocuğum yaşasın, yardım edin, bağışta bulunun." Bu görüntülere vicdanınız elveriyor mu?
Bu bütçede Audi araba isteyen Diyanete para var ama SMA'lı bebeklerin feryadı için, tedavisi için para yok. Atanmış bakanlar bu kürsüde "Emekliyi, asgari ücretliyi ve çalışanı enflasyona ezdirmedik." şeklinde açıklamalar yaparak halkla açık bir şekilde alay ettiler, sizler de bunları alkışladınız.
Teşekkür ederim. (DEM Parti sıralarından alkışlar)