| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 19.12.2024 |
BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 16'ncı maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün çocuklarının özel okulda eğitim almasını isteyen ailelere ağır yükler bindiren özel okul ücretlerindeki astronomik artışlardan bahsetmek istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki eğitim bir toplumun kalkınmasında en temel dinamiklerden biridir. Anayasa'mızın 42'nci maddesi eğitim hakkını temel bir hak olarak güvence altına almıştır ancak bugün geldiğimiz noktada maalesef bu hak ekonomik imkânlara bağlı hâle gelmiş hatta birçok aile için ulaşılmaz olmuştur. İstanbul'da bir özel okulun bu yıl 550 bin TL olan ücretini 2025-2026 dönemi için 1 milyon 70 bin TL olarak açıkladığını görüyoruz. Bu, yaklaşık yüzde 95'lik bir artış demektir. Başkent Ankara'da bir lisenin yıllık ücretinin 240 bin TL'den 398 bin TL'ye yükselmesi ise yüzde 66'lık bir artış anlamına geliyor. Orta gelir grubuna hitap eden özel okullarda bile ücret artışları yüzde 70'i aşmıştır. Yani sadece orta sınıf aileler değil, varlıklı aileler de bu artışlar karşısında büyük bir yük altına giriyorlar. Bu rakamlar yalnızca istatistiklerden ibaret değildir, bugün bir özel okulun aylık ücreti asgari ücretin 2-3 katına tekabül ediyor. Bu tablo, yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal adalet açısından da kabul edilemez bir eşitsizliğin yansımasıdır.
Bu astronomik artışlara ek olarak, özellikle öğrencilerin bir eğitim kademesinden diğerine geçişlerinde ortaya çıkan belirsiz fiyat politikaları veliler için ayrı bir sorun hâline geldi. Okullar kademe geçişlerinde ücretleri tamamen serbestçe belirleyebilmekte ve bu durum aileler için öngörülemez mali yükler doğurmaktadır. Örneğin, bir özel okulda ilkokuldan ortaokula ya da ortaokuldan liseye geçişte ücretlerin bir önceki dönemin 2, hatta 3 katına çıktığını görüyoruz. Veliler, kademe geçişleri sırasında bu kadar büyük bir artışı öngöremedikleri için çocuklarının eğitimine devam etme kararlarını tekrar gözden geçirmek zorunda kalıyorlar. Bu da ailelerde ciddi bir ekonomik ve mali baskı yaratıyor.
Aileler çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için uzun vadeli borç yükünün altına girmekte, yaşam kaliteleri giderek düşmektedir. Eğitim için borçlanan aileler sağlık, barınma ve gıda gibi hayati harcamalarından kısmak zorunda kalıyor. Bu durum sadece ekonomik istikrarı tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda aile içindeki huzuru ve psikolojik dengeleri de bozar. Çocuklarını özel okullardan almak zorunda kalan veliler ise derin bir manevi yükün altında kalır. Aileler, haklı olarak bu ücretlerin karşılığında çocuklarının daha iyi bir eğitim almasını bekliyorlar ancak bu beklenti çoğu zaman karşılanamıyor.
Eğitim, yalnızca bireysel yatırım değil, toplumun geleceğine yapılan en önemli yatırımdır. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak devletin temel görevlerinden biridir. Bu vahim tablo karşısında artık harekete geçmek zorundayız. Çözüm üretmek hepimizin sorumluluğudur. Özel okul ücretlerine denetim ve sınır getirilmelidir. Ücret artışları enflasyon oranıyla sınırlandırılmalı, keyfî zamların önüne geçmek için etkili bir kontrol mekanizması ivedilikle kurulmalıdır. Fahiş fiyat artışı yapan okullara ciddi yaptırımlar uygulanması şarttır. İmkânı olmayan başarılı öğrencilerin ailelerine yönelik devlet destek programları hayata geçirilmelidir.
Değerli milletvekilleri, özel okul ücretlerindeki astronomik artışlar ve kademe geçişlerindeki belirsizlikler yalnızca bir ekonomik mesele değil, toplumsal adaleti derinden sarsan bir sorun hâline gelmiştir. Eğitim hakkı parayla ölçülemez. Devlet okullarını güçlendirmek kadar özel okullardaki bu kontrolsüz düzeni denetim altına almak da bizim görevimizdir. Sayın Millî Eğitim Bakanına buradan soruyorum: Eğitimin bu kadar büyük bir ticaret ve rant kapısına dönüşmesinde Bakanlık olarak sizin sorumluluğunuz yok mu? Aileler bu kadar zorlanırken özel okulların kontrolsüz fiyat politikalarına karşı neden sessiz kalıyorsunuz, kafalarına göre fiyat belirleme şansları var mı? Eğitim hakkının ticaretin konusu olmaktan çıkarılması sizin sorumluluğunuzda değil mi? Eğitim bir rant kapısı değil, lüks değil, toplumun geleceğini inşa eden temel taş olmalı. Unutmayalım ki çocuklarımız bu ülkenin yarınlarını inşa edecek en büyük zenginliğimizdir. Onların eğitime olan erişimini güvence altına almak bu milletin geleceğini teminat altına almak demektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Akburak.
BURAK AKBURAK (Devamla) - Buradan hem özel okul ücret politikalarının sıkı şekilde denetlenmesi hem de devlet okullarının güçlendirilmesi için başta Millî Eğitim Bakanı olmak üzere tüm taraflara çağrıda bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)