| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 18.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA AHMET BARAN YAZGAN (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ülkemizin güzide insanları ve değerli Edirneli hemşehrilerim; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İktidarınız garantici bir iktidar ama ne için garantici? Çocukların okulda aç kalmaması için mi? Hayır. Emeklilerin açlık sınırı altında maaş almaması için mi? Hayır. İşçilerin insanca yaşayabilecekleri bir ücret alması için mi? Yine hayır. Halkımızın düzgün beslenebilmesi; eşiyle, dostuyla, ailesiyle, çocuklarıyla dışarıda keyifli vakit geçirebilmesi için mi? Hayır maalesef. Peki, iktidarınız ne için garantici? Biraz sayayım: Halkımızın vergilerini kullandığınız projeleri yaptırdığınız yandaşlar için garanticisiniz, paradan para kazanan eşiniz dostunuz için garanticisiniz, siz cebiniz için garanticisiniz, başka hiçbir şey için değil.
Değerli milletvekilleri, iktidarın ne derece garantici olduğunu göstermek için bazı veriler paylaşmak istiyorum çünkü veriler yalan söylemez. Sayıştayın geçtiğimiz aylarda yayınladığı genel uygunluk bildirimi raporunda hazine garantili borçlara ilişkin önemli veriler vardı. Değerli vekiller, 2023 yılında kur farkı hariç verilen garanti tutarı tam 96 milyar lira. (CHP sıralarından alkışlar) Peki, 2023 yılı içinde sağlanan garantili borçların toplam tutarı ne kadar? Tam 348 milyar lira. Aradaki fark ne? Kur farkı. Faizci bir iktidar görüyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Faizci bunlar, faizci.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - İktidarın öngörüsüz politikaları yüzünden Türk lirası değer kaybederken döviz de değer kazandı. Sonucu, halkın cebinden çıkan 251 milyar lira.
CEVDET AKAY (Karabük) - Toplam 1 trilyon 722 milyar kur farkı gideri var.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Halkımızın ne denli soyulduğunu da anlatmak istiyorum. 2024 yılının yalnızca ilk altı ayında yap-işlet-devret modeliyle yapılan kara yolu projeleri kapsamında tutmayan araç geçiş garantileri yüzünden 36 milyar lira ödendi. 2025 bütçesinde yine aynı modelle yapılan ulaştırma ve sağlık projeleri için de 202 milyar lira ayrıldı. 2017 yılından 2024 yılının sonuna kadar ballı müteahhitlere 187,5 milyar lira ödendi. Aynı dönemde Avrasya Tüneli için sadece 10 milyar lira, şehir hastaneleri için 186 milyar lira ödeme yapıldı. 2025 bütçesinin belki en büyük kalemi bu hazine ödemeleri. İktidarın tek garanticiliği de bu değil.
Değerli vekiller, devletin iç ve dış borçları dolayısıyla 2025 yılındaki faiz yükü 2 trilyon liraya yaklaştı. Bu, 2024 yılına göre yüzde 50,3 artış demek. Yani 2025 yılında ayda ortalama 163,5 milyar, günde 5,5 milyar, saatte 225 milyon, dakikada ortalama 3,5 milyon lira, saniyede 62 bin lira yani bir, iki, üç; 186 bin lira gitti. (CHP sıralarından alkışlar) Ve bu bütçeyle tam 632 milyar lira bir de borçlanma yetkisi alıyorsunuz ve biz bu paranın nereye gideceğiyle ilgili hiçbir şekilde bütçenin içerisinde doğru cevapları bulamıyoruz. İşçiye, emekçiye, emekliye, öğrenciye vermediğiniz, harcamadığınız para gelecek yıl faize ve borçlanmaya gidecek. Faiz giderlerinin millî gelire oranı yüzde 3,2 seviyesinde yani son on iki yılın en yüksek oranı. Bu iktidar işte bu yüzden hem garantici hem faizci bir iktidardır.
Şimdi size bir şey anlatacağım kendi şehrimden ama fıkra değil, Edirne'deki bir projeden bahsedeceğim. İktidarın yıllardır "Ha bitti, ha bitecek." diye oyaladığı hızlı tren projesi kapsamında bir viyadük inşa edildi. Bu viyadük öyle bir yerdeki iki mahallenin tam ortasında. Sosyal medyada gündem oldu, belki görmüşsünüzdür yani görmek isteyen görüyor. Viyadükte iki araç yan yana geçemiyor; ben kendim de denedim, karşıdan gelen bir araba olduğu zaman geçemiyoruz. Vatandaş şikâyet ediyor. Çözümü Edirne Valimiz Sayın Yunus Sezer buluyor. Yolun iki kenarındaki yaya yollarından biri iptal ediliyor -on gün olmuş viyadük yapılalı- yol genişletme çalışmaları başlatılıyor. Tamam, Vali Bey doğru olanı yapmış, vatandaşın derdini çözmüş de şimdi, bu kamu zarar değil midir? Valiler halka hizmet etmek için sizin yanlışlarınızı düzeltme görevlileri midir? Bitmeyen projeler para yutuyor, biten projeler para yutuyor; vallahi sizin ki para yutma iktidarı olmuş.
Edirne tarih kenti olmasının yanında tarımsal üretimle de ön plana çıkıyor ama çiftçilerimiz artık üretimden vazgeçmek üzere. Her fırsatta vurguluyoruz, millî gelirin en az yüzde 1'ini tarımsal destek olarak vermek zorundasınız ancak vermiyorsunuz Sayın Bakan, -burada mısınız, bilmiyorum- resmen yasayı uygulamıyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Bakan yok, gitti.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Keşke burada olsaydı.
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Bakanı bekliyoruz buraya.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Yaptığınız, kelime oyunları; güya destek veriyormuş gibi yapıyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Necmettin Bey, Bakan Bey'i çağırır mısınız?
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Bir haberden bahsetmek istiyorum, Türkiye'nin küresel haber ajansı Anadolu Ajansı yapmış haberi, haberde diyor ki: "Hollanda'nın tarım ürünleri ihracatına ilişkin veriler." Şöyle diyor: "Hollanda'da çiftçiler kırsal kalkınmadan sürdürülebilirliğe, teknolojiden araştırmaya kadar çeşitli alanlarda destekleniyor." Anadolu Ajansı yapıyor, ne kadar manidar değil mi? Çünkü Türkiye'yle ilgili yapamıyor, artık Hollanda'yı yapma gereği duyuyor. (CHP sıralarından alkışlar) Çiftçilerimiz yeterli destek alamıyor, bu yüzden Anadolu Ajansı bir de Japon esnafını haber yapıyor, esnaf da yeterince destek alamıyor. Yine, Anadolu Ajansı'nın haberinden okuyoruz: "Hollanda'nın tarım ürünleri ihracatı 2023'te 135 milyar euro oldu. Hollanda dünyada yenilikçi yaklaşımlara öncülük ediyor." Ülkemizin büyüklüğü Hollanda'nın neredeyse 20 katı. Hollanda'nın ihracatıysa bizim 4 katımız, bizimkisi sadece 35 milyar dolar, dörtte 1'i. Anadolu Ajansı Hollanda'yı öve öve bitiremiyor ama durumla ilgili bir tespitte bulunamıyor, içler acısı.
Değerli vekiller, bir de son günlerde bir "silkeleme" söylemi aldı başını gidiyor. Belediyelerimiz kıskaca alınmaya çalışılıyor, güya belediyelerimiz böylece hizmet edemeyecek, seçimleri kaybedecek. Bu düşüncenin ardında 31 Mart yerel seçimleri yatıyor. Milletimiz sizi öyle bir silkeledi ki hâlâ kendinize gelemediniz, hâlâ; gelemeyeceksiniz de. (CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - 2023 Mayıs mı?
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Evet.
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Silkeledi, evet.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Milletimizin sizi daha büyük silkelemesinden korkuyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Silkele Baran.
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Bakacağız.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Belediyelerimizin borcuna takmışsınız kafayı. Belediyelerimizin borcunu anladık, tamam, borcumuz var, belediyelerimiz de öder. Yalnız, 8 AKP'li belediyeye ait borç 4,5 milyar lira.
CAVİT ARI (Antalya) - Baran Başkanım, AK PARTİ'li belediyelerden kalma borçlar.
MURAT EMİR (Ankara) - Hazine borcu.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Bizim devraldığımız belediyeler de cabası. İktidar, biliyorsunuz, bu sene bir tasarruf genelgesi yayımladı. "Tasarruf" adı altında belediyelerimizin çalışmalarını engellemeye çalışıyorsunuz, şimdi kanıtlayacağım size.
CAVİT ARI (Antalya) - Engelleyemezler Başkanım.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Bizim Edirne Belediyemiz -bakın, ben Edirne Milletvekiliyim, biliyorsunuz- 28 Haziranda Çevre Bakanlığına bir yazı yazmış, demiş ki: "Kadın ve çocukların yararlanması, kurslar açılması, etkinlikler yapılması için bir etkinlik merkezi kiralamak istiyorum." Bakanlık tam altı aydır yanıt vermemiş bu soruya; suspus, yok. Yani yap da demiyor yapma da demiyor; geçiştirelim, çalışmasın belediye. Ya, belediyeleri "tasarruf" adı altında çalıştırmayan bakanlıklara sordum ben "Siz tasarruf yapıyor musunuz?" dedim, yanıt verenlerinkini okuyacağım size.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı "Tasarruf yapmıyorum, ben işimi düzgün yapıyorum." diyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı -isteyenlere verebilirim bu arada- "Tasarruf yapmıyorum, yok bizde tasarruf falan." diyor.
CAVİT ARI (Antalya) - Doğruyu söylemişler.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı "Yapmıyorum." diyor. Millî Eğitim Bakanlığı "Yapmıyorum." diyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı "Yapmıyorum." bile diyemiyor, topu böyle çeviriyor sağa sola, bir cevap veremiyor. Kültür Turizm Bakanlığı "Bir Gelibolu'da Çanakkale Savaşları Müzesini askıya aldım, bir de Kapadokya Alan Başkanlığında bir iki projeyi askıya aldım." demiş.
Peki, sizin iktidarınızın tasarruf anlayışı bizim belediyelerimizi çalıştırmamak mı? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yazgan, lütfen tamamlayın.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Tamam Başkanım.
Bizim belediyelerimizi çalıştırmayarak bir sonraki seçimlerde başarılı olacağınızı falan mı düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz.
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Çalışmaya niyetiniz yok ki zaten.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Zaten çalışmıyorsunuz ki.
AHMET BARAN YAZGAN (Devamla) - Bu iktidar "Sana tasarruf, bana değil." iktidarı. İşte, bu zihniyet yüzünden bu bütçeye kesinlikle ve kesinlikle "hayır" diyoruz.
Saygılar sunuyorum. Sağ olun. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)