GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Üniversite bütçelerinin oylamalarına, Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Millî Eğitim Bakanlığına yönelik eleştirilere, cumhuriyetle ilgili söylenenlere ve altıncı turdaki bütçelere ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:35
Tarih:15.12.2024

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; uzun bir gün, daha da devam edecek.

Şimdi, öncelikle söyleyeceklerimden, asli söyleyeceklerimden önce bir yöntem olarak -herhâlde hiçbirimizin, hiçbir grubun itirazı olmayacaktır- üniversitelerimizin bütçelerinin oylamasıyla ilgili olarak ortak bir çözüm bulalım çünkü önümüzde iki saat yirmi dakikalık bir oylama bizi bekliyor. Buna bir formülü bir dahaki bütçeye kadar, Allah izin verirse, muhakkak bunu...

CAVİT ARI (Antalya) - Geçen yıl da aynı şey konuşuldu ya.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Her sene değil, ben şahsen ilk kez söylüyorum.

Buna muhakkak bir çözüm bulmamız lazım zamanımızı daha efektif kullanmak için. Bu bütçeden sonra oturalım, bunu hep beraber konuşalım ve nasıl yapacağımıza karar verelim. Eğer kanun değişikliği gerekiyorsa da bir kanun değişikliği yapalım; zamanımız kıymetli.

CAVİT ARI (Antalya) - Her bütçede aynı şey konuşuluyor.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Her bütçede... Ben şahsen Genel Kurulda ilk kez ifade edildiğini görüyorum Sayın Milletvekili. Ben karnımdan konuşmuyorum, ilk defa...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Kendi kendime oturduğum yerde konuşmuyorum; bakın, kürsüden, buradan, grubum adına bunu öneriyorum, ciddi bir öneride bulunuyorum; katılırsanız Grup Başkan Vekiliniz muhakkak bir kanaat belirtecektir.

Şimdi, burada yapılanlar bir ritüel midir, bir oyundan mı ibarettir? Bence bir oyun değil, sahici bir iş yapıyoruz eğer biz bu bütçeyi geçiremezsek bu demektir ki bu bahsettiğimiz kurumların hiçbirinde çalışanlar ücretini alamayacak, okullarda hiçbir faaliyet olmayacak. Yaptığımız işe ciddiyetle anlam atfetmek lazım; bu bir ritüel değil, hakiki bir iş yapıyoruz. Burada yapılan bütün konuşmaların ben ciddiyetle yapıldığına inanmak istiyorum; burası bir şov yeri değil. Kaldı ki...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bu yüzden 11.00'de bomboştu salon.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Vekilim, lütfen laf atmazsanız sevinirim.

Şimdi, aynı zamanda şunu ifade etmek isterim: Sayın bakanlarımız, yaptıkları işte bir tarafıyla görevlerini ifa ederken diğer tarafıyla da siyaset yapıyorlar, yapmaları da gerekir zaten yani yaptığımız her iş bir şekilde siyasete dönüşüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sanki, sayın bakanlar hiç siyaset yapmayacakmış ve yapmamaları gerekiyormuş gibi bir hava, eda oluşuyor. Bu, bence, siyasetin değerini aşağıya çekmektir; siyaset önemli bir iştir. Türkiye'de gördüğünüz bütün problemler siyasetle çözülmüştür. Sizin, şimdi konuşurken küçümsediğiniz o başörtüsü meselesi, işte siyasetle çözülmüştür. Biliyor musunuz, sizi de artık "Evet, bu konuda problem kalmadı." noktasına getiren şey de siyasetin gücüdür. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eğer siyaset olmasaydı bu ülkede neler, neler yaşandı...

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Siyaset demedik, siyasi şov dedik.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - İşte, biraz evvel Sayın Bakan, kürsüden Anayasa Mahkemesinden yola çıkarak metinler okudu, bu ülkede çok dramatik şeyler yaşandı ve bazı arkadaşlarımız -hadi biraz atıf yapayım Sezen Aksu'ya- "Yaşandı bitti saygısızca." falan diyerek anlatıyorlar; hayır, bu yaşanıp gidenler çok dramatikti, bizlerin hayatıydı ve hiçbir şey asla ve kata...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Biz de FETÖ'den çok çektik.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Siz FETÖ'den hiç çekmediniz, ben size uzunca anlatırım, niye çekmediğinizi anlatırım.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - "Yaşandı gitti." denmiyor işte, af dilemekle de olmuyor.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Dinle, dinle!

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Rahatsız mı oldun?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, şöyle bağlayacağım...

Valla biz rahatsız olmuyoruz, siz rahatsız oluyorsunuz, son dakikaya kadar FETÖ'yü savundunuz.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Başkanım, size söylemedim.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Son dakikaya kadar, darbe gelene kadar savundunuz.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Koalisyon ortağınız, koalisyon ortağınız!

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Yargıyı teslim ettiniz.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Cumhurbaşkanının itirafı var ya "Ne istediler de vermedik?" diyor.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Evet, son cümlem şu olacaktır değerli arkadaşlarım: Şimdi, Millî Eğitim Bakanlığıyla yaptığınız eleştirilere baktığımız zaman çok savruk bir şekilde bu tarikatlardan, şunlardan bahsediyorsunuz. Şimdi, Türkiye'de pek çok farklı STK var; pek çok yaşam tarzının içerisinde, her yaşam tarzının içerisinde örgütlenmeler var. O sebeple bu örgütlenmelerin de ayrı ayrı talepleri var, onların oluşturduğu beklentiler var. Şimdi, buradan baktığımda şunu söylemem lazım: Bunlarla alakalı kriter ne olacaktır? Kriter hukuk olacaktır...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Sayın Zengin, buyurun, son defa açıyorum.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Bizim savunacağımız ilke hukuk olacaktır yani böyle toptancı, götürü usulle lafları ortaya söylemek yerine; kim, nerede, nasıl yanlış yapıyorsa, hukuk devletine aykırı olarak yapılan her ne iş varsa -hani arka tarafta da söylüyoruz ya, konuşurken biraz evvel arkadaşlarımız da söylediler- somut olaylar üzerinden...

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Kısa süre sonra da onlardan bir darbe alırsınız.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - ...somut yaptırımlar ve somut olması gerekenler üzerinden konuşmamız lazım. Bu genel ifadelerin hiçbir şekilde kimseye bir faydası olmadığını söylemek isterim.

Bir de tabii, cumhuriyetle ilgili söylediğiniz bir şey var, diyorsunuz: "Sizin cumhuriyet, bizim cumhuriyet." Bilmem farkında mısınız ama bu cumhuriyet hepimizin cumhuriyeti, bu ülke hepimizin ülkesi, bu Anayasa'da yazan ilkelerin hepsi hepimizin ilkeleri ve bu ilkeler çerçevesinde burada oturuyoruz; bu ilkeler çerçevesinde şu anda bu hakkımızı, bütçe yapma hakkımızı, bu iradeyi kullanıyoruz. Neyin içerisinde olduğumuzu, nereden, Anayasa’nın hangi maddelerinden feyz aldığımızı, ayaklarımızın nereye bastığını asla unutmadan bu işleri yapmak lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Son cümle Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Zengin, son cümleniz.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Millî Eğitim Bakanlığımıza, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza, hem Bakanlara hem de bütün ekip arkadaşlarının her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tüm çalışanlarıyla beraber bütçeleri hayırlı olsun.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)