| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 11.12.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Karayolları Genel Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerinde çalışan işçi personelin sorunları görmezden geliniyor. İşçi personeller aynı işi yapmalarına rağmen iki farklı skala üzerinden ücretlendirmeye tabi tutuluyor. Mart 2023 ile Şubat 2025 dönemini kapsayan 20'nci Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde kademe ve derecesine göre günlük yevmiyeler 15 Temmuz 2005'ten önce işe girenler ve sonra işe girenler olarak ikiye ayrılıyor. Bu tarihten önce girenler 1'inci skalaya, sonra işe girenler 2'nci skalaya tabi tutuluyor. 1'inci skaladakiler günlük 1.868 lira, 2'nci skaladakiler ise 1.307 lira ile 1.400 lira arasında yevmiye alıyorlar. Uygulama böyle olunca toplu iş sözleşmeleri döneminde yüzdelik zamlarda da farklılıklar oluşuyor; aslında adaletsizlik oluşuyor demek daha doğru. Aynı oranda zam alan iki skala arasındaki makas da gittikçe daha da artıyor.
AK PARTİ iktidarı, yirmi yıldan fazla zamandır bu ve buna benzer adaletsiz uygulamalara imza atıyor. Anladık ki ders çıkarmıyorsunuz ama matematik de mi bilmiyorsunuz? Basit bir denklemi bile bozmakta üzerinize yok. Bu insanlar eşit iş yapıyorlar; eşit maaş almaları, eşit skalada olmaları ve eşit zam almaları gerekir. Anayasamızın 55'inci maddesinde yer alan ücretin emeğin karşılığı olduğu ve devletin çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret almaları için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğu hükmünün ihlal edildiği apaçık ortadadır. İşveren, esas sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz. Bu skala ucubesinden acilen vazgeçilmelidir. Önceki dönemlerde de çalışanların bu sorunu defalarca dile getirilmiş ancak bir türlü sonuç alınamamıştır. Daha önce işlemde olan 3'üncü skalanın kaldırılmış olması olumlu bir gelişmedir ancak bu skala meselesi kökten kaldırılmalı, herkes eşit ve adil bir şekilde çalışmalıdır. Açık ve net ifade ediyorum: Sürekli yapılan protokollerle bu durumun üstünü kapatamazsınız. Toplu iş sözleşmesine göre iki ayrı şekilde uygulanan ücret farklılığı derece, kademe ve kıdemle sınırlı olmamakla beraber çalışanlar arasındaki iş verimini de düşürürsünüz, iş barışını ve dolayısıyla iş huzurunu da bozarsınız.
Değerli milletvekilleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bütçesine de konularına da geçen yıldan beri değinen bir milletvekili olarak yap-işlet-devret projelerinin, geçiş garantili yol ve köprülerin akıbetini her seferinde anlatıyoruz ancak iktidar bu konuda kulağını tıkamış durumda. Bunun gerçek yüzünü ise bir gün tarih önünde verdikleri hesapla görecek. Biz İYİ Parti olarak yolsuzluğu, soygun düzenini ve milletimizin sırtına binen projelerin durumunu yine milletimize anlatmak zorundayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllar önce yap-işlet-devret projeleriyle ilgili "Cebimizden beş kuruş para çıkmayacak." demişti. Aslında bir bakıma doğru söylemiş, tabii ki kendi cebinden çıkmadı bu paralar, milletimizin cebinden çıktı.
Garanti ödemelerine 2017-2024 yılları arasında, toplam sekiz yılda 11,8 milyar dolar ödeme yapıldı. 2025 raporunda hedefler başlığından 2025, 2026, 2027 dönemlerinde yapılacak ödemeleri de görebiliyoruz. Üç yıllık dönemde de 7,6 milyar dolar ödeme yapacağız. Toplamda on bir yılda 19,4 milyar dolar milletimizin cebinden çıkacak. Bu rakam güncel kurla 675 milyar Türk lirasına denk geliyor. Birçok kez yolcusuz havaalanlarından, geçiş garantisini sağlayamayan yollardan, fahiş zamlar yapılan köprü ve tünellerden bahsettim ama ne yazık ki geldiğimiz noktada bunların hepsinin milletimize yükü artarak devam ediyor.
"Asrın soygunu" dediğimiz Osmangazi Köprüsü Projesi'nde biri bilinen meşhur köprü olmak üzere 4 tane de bağlantı yolu var. Bu köprüden geçecek olan bir araba, yük aracı ya da ticari taşıt bu 4 yoldan birine de girmiş oluyor ve her yol için ayrı ücret, Osmangazi Köprüsü için ayrı ücret ödüyor. Bu projenin yapım aşamasında ihalelerde defalarca revizyon var. Kaç zeyilname düzenlendiğini AK PARTİ milletvekilleri bile bilmiyordur. 1 köprü ve 4 yoldan oluşan projede "Hangi kısım önce biterse bu süre işletme süresine eklenir." kıstasına göre üç yıl sekiz ay işletme süresi artırılmış oluyor. Hırsızlar için filmlere konu olmuş bir replik vardır, "Yükte hafif, pahada ağır olan çalmak için uygundur." denilir. Bu projede de yapım maliyeti düşük ama getiride yüksek olan köprü önce yapılıyor yani köprü var, yollar yok. Köprü genel projeden üç yıl sekiz ay önce açıldığı için, yollar sonra tamamlanmış da olsa bu yap-işlet-devret projesinin işletimi de üç yıl sekiz ay uzatılmış oluyor. Bu ekstra süre zarfında projeyi yapan firmanın cebine 2,1 milyar dolar para girdi. Yolu olmayan köprüye garanti verdik. "Geçmesek de görmesek de o köprü bizim köprümüz." diyen AK PARTİ iktidarı milletimizin helal paralarını, vergilerini buralara aktardı. Peki, yollar tamamlanıp proje tam anlamıyla hizmet vermeye başlayınca ne oldu biliyor musunuz? Geçiş garantilerinin karşılanmadığı anlaşıldı. Bayram gibi özel günlerde "40 bin araba geçti, bayram dönüşü 70 bin araba geçti." diye reklamlar yapıldı, oysaki genel ortalamada geçiş karşılanmıyordu. Araç geçiş ücretlerinin fahiş fiyatlarla belirlenmesine rağmen dolar kuruna bağlı olan geçiş garantisini karşılamadığı da trajik bir durumdur. 2014 yılında 35 dolar artı KDV olarak başlayan geçiş garantisi bugün dolar enflasyonuyla beraber 51 doları geçmiş durumdadır. Bugün, her araç için yaklaşık 1.900 TL geçiş garantisi ödeniyor. Peki, güncel araç geçiş ücreti nedir? 555 lira yani aradaki 1.345 lira köprüyü belki de hiç görmeyen Anadolu'daki vatandaşımızın cebinden çıkıyor. Özetle, bu ve buna benzer tüm projelerde iktidarın neresinden tutsak elimizde kalıyor. Bu acı tablo milletimizin nasıl bir soygun düzeninde aldatıldığını, vergilerin ve kamu kaynaklarının verimsiz kullanıldığını gözler önüne seriyor.
Çanakkale Köprüsü ve bağlı projelerde de aynı oyunu yapıyorsunuz, "boğazın gerdanı" diye övdüğünüz köprünün açılmasına rağmen şimdi de 56 kilometrelik Kınalı-Tekirdağ arası yol için Çanakkale Köprüsü'nün proje süresini dört yıl uzatıyorsunuz. Köprüye geçiş garantisi tıkır tıkır işliyor, milletimizin cebinden dört yıl fazladan tam 1,7 milyar dolar çıkacak.
Değerli milletvekilleri, tarafımıza gelen yoğun şikâyet üzerine araç muayene ücretlerine de değinmek istiyorum. 2025 yılında zamlanacak muayene ücretleri artık milletimizin canına tak etmiştir. Yeni zamlara göre, traktör, motosiklet ve motorlu bisiklet muayene ücretleri 927 liradan 1.335 liraya yükselecek; otomobil, minibüs, kamyonet, arazi taşıtı, özel amaçlı taşıt ve römorkörler için ücret 1.821 liradan 2.621 liraya yükselecek; otobüs, kamyon ve çekicilerin muayene ücreti ise 2.462 liradan 3.544 liraya çıkacaktır; ticari araçlar bu parayı her yıl ödüyor. Emekliye, memura, asgari ücretli ve sabit gelirli vatandaşlarımıza bu kadar zam verilmezken motorlu taşıtlar vergisine, trafik cezalarına ve araç muayene ücretlerine bu kadar zam gelmesi kabul edilemez. "Emeklinin, memurun, asgari ücretlinin arabayla ne işi var?" diyorsanız o da sizin ayıbınız. Bu ülkede işçinin, emekçinin, memurun, çiftçinin velhasıl tüm insanlarımızın refah içinde yaşamaya hakkı vardır. Bu hakkı gasbeden ise tüm yanlış politikalarıyla AK PARTİ iktidarıdır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye internet hızı açısından dünya ülkeleri arasında 59'uncu sıradadır. Bu sıralama dünya kentleri üzerinden değerlendirildiğinde Ankara 84, İstanbul 89'uncu sırada yer almaktadır. İstanbul'da ve Ankara'da ülkemizin internet kalitesinin de altında hizmet alıyoruz. Zayıf internet ağı kullanmamıza ve yavaş olmasına rağmen bir de Avrupa'dan daha pahalı internet kullandığımızı ne kullanıcılara anlatabilirsiniz ne de gençlerimize. İnternet altyapılarımızı güçlendirmeli, veri indirme ve veri yükleme hızlarımızın özellikle yükseltilmesi gerekmektedir. Tüm bu konuştuğumuz eksiklikler, aksaklıklar, milletin sırtına bindirilen yüke karşın yandaşın cebinin dolduğu ihaleler iktidarın yüzünü bir an olsun kızartmıyorsa söylenecek sözümüz yok.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)