| Konu: | Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, 162 sıra sayılı 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 163 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin birinci tur görüşmelerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 10.12.2024 |
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, Sayın Adalet Bakanının kürsüdeki o talihsiz sözleri olmamış olsa bu konuya tekrar girmeyecektim ama Sayın Adalet Bakanım, emin olun ki sözlerinizin egemen, retçi ve devletin soğuk ve inkârcı yüzünü gösteren eski sözlerden hiçbir farkı yok, sizden öncekiler de böyle diyordu. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
Gözlerinizi kapatmakla yaşananları yok sayamazsınız. Bakın, burada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilmiş 9 sayfalık bir suç duyurusu var.
NAZIM ELMAS (Giresun) - Burada beyanı var, beyanı.
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Sen demlensene biraz, sen arkaya gidip demlensene biraz.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Bakanım, size tek bir şey teklif ediyorum -ben de hazır bulunabilirim- o 9 arkadaşımızı çağırın ve gözlerinin içine bakarak o kürsüde söylediğiniz inkârcı sözleri onlara tekrar edebiliyorsanız ben bütün iddialarımdan vazgeçeceğim.
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Demlen biraz demlen, iyi gelir sana.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla, sizden öncekilerin retçi devlet politikalarını mazlumlara karşı uygulamaktan vazgeçin. Devlet görevinizin bir gereği olarak mazlumların şikâyetlerine lütfen dikkat edin diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Susabilirdiniz, cevap vermeyebilirdiniz, es geçebilirdiniz, bunu kabullenmiyorum ama anlayışla karşılayabilir, sizi anlayabilirdim; binalardan, çiçeklerden, böceklerden, yaptığınız inşaatlardan bahsederek sürenizi doldurabilirdiniz ama keşke o talihsiz sözleri söyleyerek "Böyle bir şey asla olmamıştır." diyerek o gençleri bir kez daha yaralamamış olsaydınız.
Bir diğer tavsiyem, bu gece yastığa başınızı koyarken bu gençlerin sözlerini, iddialarını ve bu 9 sayfalık şikâyet dilekçelerini alın, okuyun, sonra kafanızı sakince yastığa koyun; uyuyabiliyorsanız, vicdanınız rahatsa yine bütün sözlerimi geri alıyorum.
Bir diğer husus, haklı olarak 1961 darbesinden, 1980 darbesinden bahsettiniz ama unuttuğunuz bir şey var; 28 Şubat süreçlerinde dahi temel hak ve hürriyetler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenmemişti. 28 Şubat sürecinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, tamamlayın lütfen.
Son kez açıyorum.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Temmuz 2000 yılında ANASOL-M Hükûmeti adı "memur kararnamesi" olarak bilinen cumhuriyetin temel niteliklerine karşı suç işleyen memurların idari bir kararla ihracını düzenleyen bir düzenleme yaptı. Beğenmediğiniz Necdet Sezer geri gönderdi "Temel hak ve hürriyetler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez." dedi. Siz ne yaptınız? 15 Temmuzdan sonra binlerce insanı kanun hükmünde kararnamelerle suçlu addedip işlerine son verdiniz. 28 Şubatçıların bile yapmadığı sizin iktidarınıza nasip oldu. Çıkın, kanun hükmünde kararnamelerle ihraç ettiğiniz insanların hesabını bu yüce Mecliste verin.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.