GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:30
Tarih:10.12.2024

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu şahit olduğum 10'uncu bütçe görüşmeleri. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki -şahitliğini yapabilirim- her bir dönem yargıyla ilgili biz burada konuştuk, her seferinde bir önceki yıldan daha kötü bir tabloyla karşılaştık.

Bakın, bugün Türkiye'de "cumhuriyet" dediğimizde iki kavramı göz önüne almamız lazım; birincisi millî irade, ikincisi adalet. Bu iki kavramın da çok ciddi şekilde yozlaştığını ve yok sayıldığını görüyoruz. Özellikle 2010 ve 2017 referandumları sonrasında yargı tamamen tek bir kişinin eline bağlanmış durumda, bu da ülkemizdeki yargı alanındaki çöküşü getirdi.

Değerli arkadaşlar, bakın, size farklı alanlardaki adaletsizliklerden başlıklar anlatacağım. Bakın, bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü; 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilmiş, altı ay sonra Türkiye olarak biz kabul etmişiz, Resmî Gazete'de yayımlanmış. Ne var orada? Birincisi, yaşam hakkı; ikincisi, düşünceyi açıklama hakkı; üçüncüsü, örgütlenme hakkı; dördüncüsü, protesto hakkı; beşincisi, masumiyet karinesi.

Değerli arkadaşlar, bu hakları saydığımızda biz bunlara uyuyor muyuz? Yaşam hakkı... Ya, bu ülkede insanlar güvenli bir şekilde sokaklarda yürüyebiliyor mu? Çocuklar öldürülüyor, bebekler öldürülüyor, kadınlar öldürülüyor. "Bunda bizim sorumluluğumuz yok." diyemezsiniz. Masumiyet karinesi... Ya, bizim Belediye Başkanımızı hapse atıyorsunuz, değil mi? Yine, orada yazar, der ki: "Bir kimsenin suçluluğu kesin hükümle kanıtlanıncaya kadar masumdur." Elde sopalı abiler, sizi de destekleyen kimseler televizyonlarda çıkıyor, gizlilik olan dosyalarda nasıl sorumluluğu olduğunu, nasıl suçlu olduğunu anlatıyor.

Değerli arkadaşlar, basın özgürlüğü... Ülkede basın özgür mü? Bakın, Anayasa'da yazıyor, değil mi? İnsanlar protesto edebilir, izin almak zorunda değildir bunun için. Sadece geçtiğimiz yıl 197 gösteriye müdahale edildi, çok sayıda kişi gözaltına alındı, 43 etkinlik de iptal edildi. Bakın, bugün Türkiye'deki cezaevlerinde toplam kapasite kaç? Ben size söyleyeyim: 299.042. Yatan kaç? 378.403. Sadece son bir yılda neredeyse 100 bine yakın kişi tutuklu ve hükümlü hâle geldi.

Şimdi, Maliye Bakanının ikinci dönemi yani ikinci Mehmet dönemi; birinci Mehmet Şimşek döneminde de ikinci Mehmet Şimşek döneminde de biz gördük ki işçiyi, emekçiyi, yoksulu, ev kadınını, bu ülkenin dışlanmış kesimlerini önceleyen bir Maliye Bakanı yok. Onun yerine "kamu-özel iş birliği" adı altında hortum düzenini koruyan, destekleyen, faiz lobilerini destekleyen bir Maliye Bakanı var. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, ben size soruyorum: Bakın, göreve geldiğinden beri heyetler hâlinde yurt dışına gidiyor, kalabalık heyetler, niye? Türkiye'ye para getirecek. Tek bir kuruş getirebildi mi arkadaşlar? Bari söyleyin, gezmesin ya, milletin vergisiyle geziyor. Tek bir kuruş getirebildi mi?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Konuyla alakası ne bunun?

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Şu anda bütçeyi konuşuyoruz, konuyla alakası çok açık; bütçeyi, bütçeden harcanan kalemleri konuşuyoruz. Mesela, konuyla alakası olanı söyleyeyim. İzlediğiniz politikalar yüzünden Türkiye'den son beş yılda 60 milyar dolarlık yatırım yurt dışına gitti, yaklaşık 200 bin kişi orada çalışıyor, burada çalışabilirdi, yaklaşık 3 bin tane firma orada kuruldu, niye? Konu, işte tam da bu konuştuğumuz adaletsizlik, hukuksuzluk, eşitsizlik.

Değerli arkadaşlar, bakın, öyle bir düzen oluştu ki ülkede, insanlar geleceğini başka ülkelerde arıyor. Gençlere bugün sorun, tükenmişlik sendromu yaşıyorlar. Bundan bilfiil sorumlusunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Emre.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Ben son söz şunu söylemek istiyorum: İnşallah, bu bütçe, sizin çeyrek yüzyıllık iktidarınızdaki önceki bütçeler gibi yoksulluğun, yolsuzluğun, yasakların öncelendiği bir dönem olmaz diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)