| Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 28.11.2024 |
MEHMET ATMACA (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 9'uncu madde üzerinde söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, metnin çok kötü olduğunu ifade etmek istiyorum. Mesleği planlama olmayan bir insanın bu metinleri anlaması mümkün değil. Benim mesleğim kısmen yakın olmasına rağmen bile anlamakta zorluk çektim.
İkincisi: Metinden anlaşıldığı kadarıyla artık bundan sonra Bakanlık her yerde plan yapabilecek. Plan yapma işi çok özel bir iştir; şehrin kültürünü, sosyal yapısını, coğrafi durumunu çok iyi bilmeden o kentle ilgili plan yapmak mümkün değildir. Bakanlıktan buralara alanı tanımayan ve bilmeyen insanlar gelecek, hiçbir siyasi sorumluluğu olmayan memurlar tarafından yapılacak planların şehre bir katkı koyması mümkün değildir. Bunun örnekleri de vardır. Örneğin, Bursa'da en merkezî yerde "Doğanbey TOKİ" diye bir proje var, bunun planlamasını yapan Bakanlık ve maalesef, AK PARTİ'li bakanlar tarafından dahi "ucube proje" diye ifade edilmektedir. Bir de Bakanlık 81 ille ilgili planlama yapabilecek bir kadroya sahip midir?
Üç: Bu yasayla birlikte artık, belediyelerin saygınlığı ortadan kalkıyor çünkü plan yapma yetkisi yok. Bir vatandaş belediyeye bir plan yapmak için başvurduğu vakit belediye bunu uygun bulmadığı hâlde üç ay içerisinde onay vermezse aynı vatandaş bu planı Bakanlığa getirip iki ay içerisinde onaylatabiliyor; bu, hakikaten vahim bir durum. Bu yetmezmiş gibi bir de ruhsat verebiliyor, yapı kullanma izni verebiliyor, işletme ruhsatı verebiliyor. O zaman bu belediyeler niye var?
Bir de ben uyarmak isterim: AK PARTİ'nin belediyeleri kaybetme sebeplerinin en önemlilerinden biri imardaki berbatlıklar ve yolsuzluklardır. Şimdi, orada yaşanan bu olumsuzlukları Bakanlık eliyle yapmaya devam edeceksiniz. Zaten "riskli alan" adı altında istediğiniz yeri rezerv alan olarak ilan edip istediğiniz planlarını yapabiliyorsunuz. Kırsal alan, riskli alan gibi bir sürü gerekçeyle zaten bunlar var, şimdi ilaveten, istenilen her alanda plan yapılabilecek anlamına geliyor bu. Ruhsat için bile... Bir vatandaş binasını ruhsata uygun inşa etmiş, eğer belediye iki ay içerisinde yapı kullanma izni vermezse bunu Bakanlık resen verecek. Ya, belediye projesine uygun yapılan bir binaya ruhsat niye vermez? Peki, belediyenin uygun olmadığı için vermediği ruhsatı Bakanlık nasıl verecek? Bakanlığın yapı kullanma izni talep edilen binayla ilgili oraya gidip inceleme yapacak bir kadrosu var mı? Bu hakikaten anlaşılabilir bir durum değil.
Bir başka sıkıntı da kanunların yargıya intikal etmesi durumunda son çıkan kanunun yetkili olduğu yönündeki yaklaşım yanlış. Bu mantıkla, bir zaman sonra Bakanlık birçok alanda imar planı onayında tek yetkili olur, belediyeler komple aradan çıkar. Uygulamaları var, bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı kararıyla alınan yetkiyle birçok şehirde Bakanlık planlar yaptı. Bakın, çok güzel, 3 katlı, 5 katlı evlerden oluşan mahallelerin orta yerine 20 katlı, 30 katlı binalar dikilmiştir; bunların çoğu Bakanlık tarafından yapılan planlarla olmuştur. Bu demektir ki artık belediyelerde yolsuzluklar direkt Bakanlığa gelsin, olay budur; ben buna üzülüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ATMACA (Devamla) - Yine, plan onaylama yetkisi olunca sorumluluklar da Bakanlıkta olmalı ama hiçbir sorumluluğu yok yani tokmak başkasında, davul başkasında.
Bu kanun teklifinden vazgeçilmesi lazım.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)