| Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 28.11.2024 |
ALİ BOZAN (Mersin) - Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, elimde bir Anayasa var. Geçen gün söylemiştim, artık Anayasa'da AKP o kadar çok değişiklik yaptı ki bu Anayasa 1982 Anayasası değil AKP anayasası. Yine Komisyon önergeye "Katılmıyoruz." dedi ama keşke 3 sayfalık dilekçemizi okusaydı çünkü 3 sayfalık dilekçemizde Anayasa'dan ve Anayasa Mahkemesi kararından bahsetmiştik.
Yine, Meclis Başkanlığı tarafından hazırlanan 174 sıra sayılı Kanun Teklifi elimizde. Keşke biraz sonra bu önergeye "hayır" oyu kullanacak olan vekillerin tamamı hazırlanmış bu kitapçığın hepsini okumuş olsaydı. Yine, elimizde iki Anayasa Mahkemesi kararı var, bu teklifin 9'uncu ve 16'ncı maddeleriyle ilgili hazırlanmış. Geçen hafta Komisyonda sürekli elimizde bu iki Anayasa Mahkemesi kararıyla gezdik, üç gündür bu iki Anayasa Mahkemesi kararını iktidar vekillerine anlatmaya çalışıyoruz ama anlamazlıktan geliniyor.
Değerli milletvekilleri, maalesef bu ülkede eşi benzeri görülmemiş bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu eşi benzeri görülmemiş iktidar gerçeği nedir? Hakikati kabul etmeme gerçeğidir. Ortada hukuk var, ortada Anayasa var ama "Hukuk da benim, kral da benim." diyen bir iktidar gerçeği var. Kanun teklifine bakıyoruz: Bu kanun teklifinde 85 milyon yurttaşa dair ne var? Evirdik, çevirdik, baktık, hiçbir şey yok, sadece iktidarın rantı var.
Değerli arkadaşlar, görüştüğümüz teklif 26 madde, yürürlük maddelerini çıkarın, geriye kaldı 24 madde; 24 maddenin yarısı Anayasa Mahkemesinden iptalle gelmiş. Bugüne kadar torba kanun vardı; torba kanunu aldınız, çorba kanun yaptınız ama bugün sayısal çoğunluğunuza güvenerek artık zorba kanun yapıyorsunuz. Bu kanunun adı ne "torba kanun" ne "çorba kanun"dur, bu kanunun adı "zorba kanun" dur, şundan kaynaklı: Çünkü ısrarla, sayısal çoğunluğunuza güvenerek Anayasa'ya aykırı düzenleme yapmaya çalışıyorsunuz.
Bir kez daha ifade edeyim, lütfen Anayasa Mahkemesi kararlarını okuyun. Anayasa Mahkemesi sadece Anayasa madde 104'ten bahsetmiyor, Anayasa madde 123'ten bahsediyor, Anayasa madde 127'den bahsediyor ve bu kararı yazan Anayasa Mahkemesi üyeleri sizin iktidarınız döneminde görevlendirilen üyeler. Anayasa Mahkemesi üyeleri AKP iktidarını o kadar iyi tanıyor ki, o kadar iyi tanıdıkları, o kadar iyi bildikleri için, iptal kararı verirken size tane tane Anayasa madde 123'ü yazmışlar, Anayasa madde 127'yi yazmışlar; bunları yazmışlar ki aynı hatayı bir daha yapmayın. Diyor ki: "Ben iptal ettim, yeniden yasal düzenleme yaparken Anayasa madde 127'ye aykırı yasal düzenleme yapmayın." Anayasa madde 127 ne diyor? "Merkezî iktidar olarak yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkiniz sınırlı ve istisnai bir yetkidir." diyor. Peki, Anayasa Mahkemesi başka ne diyor? Diyor ki: "İdari vesayet yetkisi kural olarak merkezî idareye yerinden yönetim kuruluşları yerine geçerek icrai karar alma yetkisi vermez." Bunu ben demiyorum, Anayasa Mahkemesi diyor, sizin görevlendirdiğiniz Anayasa Mahkemesi üyeleri diyor ama siz ona rağmen hukuk tanımazlıkta, Anayasa tanımazlıkla ısrar etmeye devam ediyorsunuz.
Peki, biz bugün neyi konuşuyoruz bu kanun teklifiyle? Yerel yönetimlerin yetkilerinin sınırlandırılıp imar gibi, ruhsat gibi rant alanı genişleten önemli yetkilerin bakanlıklara devredilmesi zorbalığını konuşuyoruz. Peki, soruyoruz: Kimlere parselleyeceksiniz? Bugüne kadar 5'li çeteye parselleniyordu, bundan sonra yerel çetelere mi parselleyeceksiniz?
Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü konuşmasında dedi ki: "Kimse 'Ben kuralları takmıyorum.' diyemez, Türkiye bir hukuk devletidir." Evet, biz de aynı şeyleri söylüyoruz, kimse hukuktan daha üstün değildir, öyle de olmalıdır ama sizin sözünüz başka, icraatiniz başka. Anayasa Mahkemesi size "Olmaz." diyor, siz iktidar olarak "İllaki olacak." diyorsunuz. Soruyoruz: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)