GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:25
Tarih:28.11.2024

SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün önümüzde duran Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ilk bakışta teknik düzenlemeler içeriyor gibi görünse de aslında altında merkeziyetçi anlayışı daha da güçlendirme motivasyonu yatan bir düzenleme.

Değerli milletvekilleri, teklifte, yapı denetim sistemini köklü bir değişime zorlayan ve tarafsız denetimi tehlikeye atan yapı denetim kuruluşlarının yapı sahiplerince seçilmesini sağlayan bir düzenleme var. Mevcut sistem nasıl işliyordu? Yapı denetim kuruluşlarının atanması Bakanlık tarafından elektronik olarak yapılıyordu. Böylece sektörde oluşacak ticari bağların önüne geçiliyordu. Yeni teklif ise geçmişte konsensüsle çözülmüş olan bir sorunu yeniden hortlatıyor.

Şimdi, yürütme tarafı diyebilir ki: "Elektronik atama yönteminde 500 metrekarenin altı yapılarda hizmet verecek yapı denetim firması bulamıyorduk." Neden bulamıyordunuz, söyleyeyim: Çünkü hizmet bedelini inşaat maliyetinin yüzde 1,5'u kadar belirlemiştiniz.

Şimdi, düşünün, hiçbir idari, cezai sorumluluğu bulunmayan bir emlakçının yapının satış fiyatı üzerinden yüzde 2 artı 2; yüzde 4 aracılık bedeli aldığı bir denklemde siz cezai yaptırım sorumluluğu yüklediğiniz yapı denetim firmalarına yüzde 1,5'luk bir hizmet bedeli teklif etmiştiniz. Bunu yapamazsınız arkadaşlar.

Şimdi, bu durumu düzelttiniz, yüzde 3,5'e çıkardınız. O zaman yeni bir düzenlemeye demek ki ihtiyaç yok. Sorunu aslında bu şekilde çözmüş oldunuz. Eskiye döndüğünüzde bu düzenlemeyle denetlenecek yapıya ilişkin kararları müteahhitlerin inisiyatifine bırakarak bağımsız denetim anlayışının aslında canına okuyorsunuz.

Teklif, 500 metrekarenin altı ve üstü yapılar olarak iki uygulama getiriyor. 500 metrekarenin altındaki yapılarda müteahhide diyor ki: "Git, şehrindeki denetim firmalarından 1,75 ile 3,50 arasında denetim hizmet bedeli oranlarından teklif al, sana hangisi uyuyorsa tercihini yap." Peki, bu müteahhit, denetim firması tercihini neye göre yapacak sizce? Örneğin, Denizli'de 33 adet yapı denetim firması var; müteahhit kendisine tanınan bu hakla bu firmalardan tek tek fiyat alacak ve bu teklifler arasından, doğal olarak, kendisi için en ekonomik olanını tercih edecek. Bu düzenleme geçmişte yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmasına yol açacak. Meseleyi ticari bir konu hâline getirip güvensizliği de kalitesizliği de beraberinde getirecek. Yine, 500 metrekarenin üzerindeki yapılar için 2 yapı denetim firmasının elektronik atanması gibi bir uygulama var. Bu durumda da yine pazarlık ihtimali artarak denetim mekanizması zayıflamış olacak.

Beş yıldır geçerli olan ve şimdi değiştirilmek istenen bu uygulama için o günlerde Sayın Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki ne demişti, hep beraber hatırlayalım: "Müteahhitler gidiyor, bir firmayla anlaşıyor, parasını vereceği firmayı kendisi seçiyor. Artık öyle bir ahbap çavuş ilişkisi oluşmuş ki kimse denetlemiyor. Paranızla kendinizi denetletecek firmayı tutmanızı artık değiştiriyoruz. Bakanlık bilgisayardan sırayla atama yapacak ve karşınıza çıkaracak; böylece, deprem gerçeğini de fırsata çevirmiş olacağız."

(Uğultular)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, orada imza atan arkadaşlara sesleniyorum: Lütfen, Genel Kurulun çalışmasını da sesimizle engellemeyelim. Lütfen, hatibi saygıyla dinleyelim, uğultuya sebebiyet vermeyelim.

Sayın Silkin Ün, buyurun.

SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Sayın Bakan sözlerinde haklıydı. Peki, şimdi siz ne yapıyorsunuz? O şeffaf denetim mekanizmasını yeniden kaldırıp Sayın Bakanın tabiriyle "ahbap çavuş ilişkisi"ne geri dönüyorsunuz hem de milletin canı pahasına.

Türkiye'de 2.500 yapı denetim firması faaliyet gösteriyor. Bu sektör binlerce mühendise, mimara ve teknik personele istihdam sağlıyor. Bu sektörün işini doğru yapabilmesi, mesleğinin namusunu koruyabilmesi ancak tarafsız düzenlemelerle mümkün olabilir. Denetimsiz bir yapılaşma yarınların enkaza dönüştürülmesi demektir. Bu nedenle, yapı denetim sisteminin bağımsızlığını korumak ve kamu yararını her şeyin üzerinde tutmak zorundayız birlikte arkadaşlar.

Bu teklif sadece anayasal ilkelere değil, halkın can güvenliğine de kastettiği için Gelecek-Saadet Grubu olarak teklife "hayır" oyu vereceğimizi belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.