GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:27.11.2024

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne bakacak olursak tamamı çevre, şehircilik konularıyla alakalı. Beyan edildiği üzere, 26 maddenin de 12 maddesi Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından doğan düzenlemeleri içermekte.

Kalan maddelere baktığımızda, özellikle 4'üncü, 5'inci, 6'ncı, 7'nci maddeler birçok kurumun üzerine yeni yükler bindirecek gibi duruyor. Nedir bunlar? Kamu kurumlarının çok büyük kaynak gerektirdiği için kamulaştırmakta zorlandığı park, belediye hizmet, resmî kurum, yol gibi imarlara sahip olduğu yerlere ait düzenlemeler içeriyor yani vatandaşın imar mevzuatı dolayısıyla çivi çakamadığı, kamunun da kaynak yokluğundan kamulaştıramadığı yerler.

Şimdi, bununla alakalı iki değişiklik sunuyor bize kanun teklifi. Birincisi, başka imarlı yerden trampa, emsal transferi ya da yerinde imar değişikliğiyle aynı yere imar artırımı verilmesi. Bu tip araziler bugün bir sorun mu? Evet, büyük bir sorun ama teklif edilen şekliyle çok başımızı ağrıtacak gibi duruyor. Niye? Şimdi "Başka yerde arazi vereceğiz." desek idarenin elinde bu talebi karşılayacak alan var mı, bunu bilmiyoruz. Belediyeler tasarruf tedbirlerinden dolayı ödenek almakta sıkıntı yaşadığı gibi bir de kamu alacakları yönünde sıkıştırılıyor, aynı dün gece kararnamede gördüğümüz gibi. Şimdi, ellerindeki arazileri satarak kaynak bulmak zorundalar. Böyle bir düzenleme sistemlerini ve planlamalarını altüst edebilir. O zaman "İmarsız yere yerinde imar veririz." diyorlar, o da bambaşka bir keşmekeş çünkü büyükşehirlerde zaten sıkışık bir planlama var. Bunu göz önünde bulundurursak bu değişiklikler belediyeler için ve büyükşehirler için taşınmaz bir yük olacak. Ayrıca, verilen imarın değer artışı yaratması durumunda değer artışının yüzde 90'ını kamuya ödeme de başka bir konu. Birincisi, mal sahibi değeri artışındaki o ödemeyi nasıl yapacak ve haksız kazanç doğması gibi yollara nasıl engel olunacak? "Somut ne öneriyorsunuz?" derseniz, öncelikle damdan düşer gibi bu yükü kamunun sırtına yüklemek yerine, bir yıl veya altı ay için pilot bir bölge belirlenmesi ve uygulamada karşılaşılacak sorunlarla hem kamuya hem de mal sahibine en fazla maliyeti, en fazla yararı sağlayacak şekilde hataların giderilmesi. Bu hâliyle büyük sorunlar yaşanacağını süreç içerisinde göreceğiz.

Bir diğer madde, bu yapı denetimle alakalı düzenleme maddesi, 12'nci madde. Geçen sene ben bunu Komisyonda da belirttim; bizim Tekirdağ Malkara ilçesinde bir inşaat mühendisimiz İdris Karataş, 3 blok 27 daireden oluşan projesinde betonda çatlaklar keşfediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından ruhsatlı laboratuvarın uygun verdiği betonda incelemeler sonucu standartlara uygun olmadığı belirleniyor. Şikâyeti de vatandaşın kendisi yapıyor. Daha sonrasında müteahhit İTÜ'ye başvuruyor, uzman raporu alıyor ve İTÜ diyor ki raporunda: "Bu binaları yıkman lazım kardeşim." Ortaya çıkıyor ki laboratuvar sahte rapor vermiş, beton üreten santralin malı hileli, yapı denetim firması da işin içinde. Suç duyurusunda bulunuyor vatandaş; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü firmayı kapatıyor, müteahhit firmayı kapatıp kilit vuruyor, işe başka firmayla devam ediyor ama belediye hem 1 milyon 58 bin lira para cezası kesiyor hem de adamcağızın çoluğunun çocuğunun rızkıyla yaptığı binayı yıkıyor. Allah muhafaza, daha kötüsü olsa bir depremde orada insanlar da ölebilirdi. O yüzden, bu hatalı işlerin de hem hapis cezası hem de firmalara yükümlülüğü artırması noktasında bu getirilen kanun teklifi geç kalınmış ama desteklediğimiz bir madde. Onu da belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, son olarak Anayasa'mızın 127'nci maddesi, mahallî idarelerin, halkın müşterek ihtiyaçlarını seçilen organlar eliyle yürüten kamu tüzel kişileri olduğu şeklinde açıkça tanımlıyor. Yine, 5393 sayılı Belediye Kanunu, mahallî idarenin ulaşımdan temizliğe, kurtarmadan ambulansa, trafikten turizme, tanıtıma, sosyal yardımdan spora kadar birçok konuyla alakalı yetkilerini artırıyor. Yani gerek yerel yönetimin gerekse merkezî hükûmetin görevi tamamıyla vatandaşa hizmet.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Avşar, lütfen tamamlayın.

CEM AVŞAR (Devamla) - Toparlıyorum.

Yerel yönetimler üzerindeki baskıyı artırmakla, millî iradeyi gasbederek millete hizmet gitmesinin önüne taş koymaya varan girişimler çeşitli siyasal kaygılarla milleti cezalandırmaktır. Bu tür haksız uygulamalara milletin tepkisi sandık tarihi sicilinde çok net bellidir, bunu da en iyi bilecek siyasi parti AK PARTİ'dir. Sayın Cumhurbaşkanının da kullandığı Ece Ayhan'ın "Yalın Ayak" şiirinde olduğu gibi, geriye bakanlar bunu hatırlayacaktır. "Biz tüzüklerle çarpışarak bugünlere geldik kardeşim/Onlar vurdu, biz büyüdük kardeşim."

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)