| Konu: | Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 20.11.2024 |
ALİYE COŞAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde söz almış bulunmaktayım.
Yirmi iki yıllık AKP iktidarında kanun hazırlama ve yapma tekniği olarak torba kanun yöntemini öğrendik. Birbirinden farklı düzenlenmesi gereken ve kendi içinde değerlendirilmesi gereken ve tali komisyonlarda da görüşülmesi gereken kanun teklifleri "torba kanun" adı altında karşımıza çıkıyor. Meclisi devre dışı bırakan torba kanun uygulamalarını kabul etmiyoruz.
Anayasa Mahkemesinin kararlarına uymayan kanun teklifleriyle karşı karşıya kalmaktayız. Bu kararlara rağmen aynı düzenlemeler devam etmektedir, maalesef komisyonlarda bile tüm itirazlarımıza rağmen geri adım atılmamaktadır. Anayasa'ya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak sizde alışkanlık hâline geldi. Hukukun Üstünlüğü Endeksi'ne göre Türkiye çok gerilerdedir. Yargıya güvenin her geçen gün azaldığı günlerden geçmekteyiz. Bu kadar hukuksuzlukların yaşandığı bir dönemde Adalet Bakanının "Türkiye bir hukuk devletidir." söyleminin artık bu toplumda bir karşılığı yoktur, milletimizi de kandırmaktan vazgeçin artık.
Yirmi iki yıllık AKP iktidarının nefret söylemlerine, kutuplaştıran ve ötekileştiren siyasetine karşı 31 Mart seçimlerinde halk gereken cevabı verdi. 31 Mart zaferini kabullenmeyen AKP iktidarı ilk olarak belediyelerimizin hizmet vermesini engellemek için "tasarruf tedbirleri" adı altında bir genelge gönderdi. Kamuda tasarruf tedbirleri çıkardınız ancak buna uymayan da sizlersiniz. Saray harcamalarında, makam araçlarında ve diğer harcamalarda tasarruf tedbirlerinizden eser yok. Tasarruf tedbirleri yetmedi, ardından, SGK ve vergi borçları nedeniyle belediyelerimize haciz işlemi uyguladılar. AKP'li belediyelerden gelen borçlardan dahi Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri sorumlu tuttular. Belediyelerimizin hizmet etmemesi için elinizden geleni yaptınız ama belediyelerimiz tüm engellemelerinize rağmen hizmetlerine devam etmektedir. Durmadınız, belediyelere hukuksuz ve haksız bir şekilde kayyum atamaları yaptınız. Seçimle kazanamadığınız belediyeleri kayyumla ele geçirmeye çalıştınız. Yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalıştınız, milletin iradesine darbe yaptınız. Önce Esenyurt, sonra Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine de kayyum atayarak hukuksuz bir sürece devam ettiniz. Mardin Belediyesine 3'üncü kez kayyum atanmasıyla AKP kendi rekorunu kırdı. Esenyurt halkının iradesiyle Belediye Başkanı oluncaya kadar hakkında hiçbir soruşturma olmamış Esenyurt Belediye Başkanımız akademisyen Ahmet Özer, hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınıp tutuklandı, Esenyurt Belediyesine kayyum atandı. Hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan Belediye Başkanımızın tutuklama kararına yaptığımız itiraz da maalesef yine hukuksuz bir şekilde reddedildi. Milletin iradesi gasbedildi. Bu kayyum atamaları demokrasiye saldırıdır. Seçilmiş Meclis üyelerinin dahi görevlerinin yaptırılmadığı ve belediyeye alınmadığı bu kayyumcu zihniyetle mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Seçilmişlerin yerine atanmışları getirerek siyaseti dizayn etmeye çalışanlar unutmasınlar ki halk bunlara 31 Martta hesabını nasıl sorduysa önümüzdeki seçimde de bu hukuksuz uygulamaların hesabını soracaktır. Belediye Başkanımız Ahmet Özer görevinin başına dönünceye kadar Esenyurt Belediyemizi yalnız bırakmayacağız, demokrasi nöbetine devam edeceğiz. Halkın seçme ve seçilme hakkının gasbedilmesine müsaade etmeyeceğiz. Halkın iradesine yapılan kayyum atamalarına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)