GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Niğde Engelsiz Yaşam Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde yaşananlara ve çocuklara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:20.11.2024

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında siz özetlediniz, gerçekten böyle bir konuyu duyduktan sonra, böyle bir olayı duyduktan sonra insan "Yıkılsın bu dünya!" diyor. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, insanın cümle kurmakta zorlandığı, insanlığından utandığı bir eşikteyiz; öyle olaylara, öyle yaşanmışlıklara tanıklık ediyoruz. Sanırım bu ülkede hiçbir şeyin sorumluluğunu hissetmiyorsak bile her birimiz bu ülkede henüz kendini koruyamayan çocuklara karşı bir sorumluluk hissetmeliyiz. Bu, insan olmaktan kaynaklı bir sorumluluk olmalı en başta. Tabii ki milletvekili olmak bunu ikinci bir defa daha arttıran bir sorumluluk. Meclisin bu konuda sorumlu davranması gerekiyor.

Ama şunu söyleyelim: Bir öncelik sorunu olduğunu düşünüyorum. Yani bu mesele sıradan, alelade bir mesele değilse burada tercihleri sorgulamalıyız. "Gerçekten çocuğun üstün yararını gözeten, gerçekten çocukları gözeten bir sistem mi var yoksa her gün kıyıcı bir şekilde öyle ya da böyle ya yoksulluktan ya istismardan ya cinayetten bir şekilde çocukları yok eden ya da çocukları suça sürükleyen ama en nihayetinde hayatlarına, yaşamlarına mal olan bir sistem mi var?" sorusunu bence hep beraber önce insan olarak ama sonra da birer milletvekili olarak sorgulamamız gerekiyor. Hiçbirimizin sorumluluktan kaçmayacağı bir dönemdeyiz.

Evet, belki bizim sorumluluğumuz bir ama iktidara da seslenmek istiyoruz: İktidar bundan sorumludur. Yirmi iki yıldır yönetilen bu ülkede, Niğde gibi bir ilde, bir çocuk yuvasında bu oluyorsa kusura bakmayın, bunun sorumluluğunu almak zorundayız. Biz de alalım; vekil olarak, insan olarak, yurttaş olarak, yetişkinler olarak ama iktidar da bunun sorumluluğunu almalı ve gereğini yapmalıdır.

O anlamıyla, öncelikle Aile Bakanının gelmesi ve Meclisi mutlaka bilgilendirmesi gerekiyor. Türkiye'nin dört bir yanından, ülkenin dört bir yanından istismar ve çocuk katliamı haberleri duyuyoruz. Bu Meclise karşı sorumludur Sayın Bakan, gelmeli ve bizleri bilgilendirmelidir.

İkincisi: İnsan Haklarını İnceleme Komisyonumuz var ve onun alt komisyonu var, Çocuk Hakları Alt Komisyonu. Komisyon Başkanına buradan seslenmek istiyorum: Bu Komisyon ne yapıyor? Gerçekten kaç defa toplantı yaptı, kaç çocuk yuvasına götürdü komisyonunu, kaç sevgievini denetledi, kaç yetiştirme yurduna gitti diye sormak zorunda değil miyiz? Cezaevindeki çocukların kaldığı yerlere kaç ziyaret yaptı, kaç tane rapor yayınladılar? Bunu da sorgulamamız gerekiyor. Bu da olmuyor, o zaman nasıl olacak?

Büyük bir kötülüğün, örgütlenmiş bir çürümenin içerisinde, örgütlenmiş bir kokuşmuşluğun içerisinde çocukları, çocukların yaşamını, haklarını ve geleceklerini konuşuyoruz. Bence önce sistemi sorgulamamız gerekiyor, sistemi çocuktan yana nasıl kurarız diye hepimizin buna kafa yorması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Şimdi, Narin cinayetinden sonra bir araştırma komisyonu kuruldu; önerimizdir, bu Komisyonun yapacağı ilk işlerden biri de Niğde'ye gitmek olmalıdır, diğer çocuk yuvalarını denetlemek olmalıdır, buralara habersiz gitmek olmalıdır. Ne yazık ki şöyle bir şey oluyor: Denetime gelenler arıyorlar "Biz denetime geliyoruz." diyorlar -cezaevleri için de böyle- oralar rötuşlanıyor, bütün hazırlıklar yapılıyor, kırmızı halılar seriliyor, yemekler pişiriliyor ve o şekilde ağırlanıyor giden heyetler. Böyle denetim olur mu Sayın Başkan? Böyle denetim olmaz. Denetim dediğiniz gece yarısı, sabahın kör vaktinde habersiz yapılır. Varsa orada bir usulsüzlük, varsa orada bir ihmal, varsa orada kötüye giden bir şey onu bulursunuz, tespit edersiniz, gereğini yaparsınız ama bütün bunların olmadığını görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

Biz soruyoruz: Aile Bakanlığı gerçekten Niğde'yi ve diğer çocuk yuvalarını bir yılda kaç defa denetliyor? Kaç defa müfettiş görevlendiriyor? Bu insanlar işe alınırken psikolojik testlerden, kişilik testlerinden, özel testlerden geçiyorlar mı? Emanet edilen şey çocuk; kendini ifade edemeyecek, savunamayacak çocuklardan bahsediyoruz. Bin defa düşünüp bir kere alacağımız yere nasıl insan alıyoruz, nasıl çalışan alıyoruz? Örneğin bunu sorgulamadan bu vahşet olayı üzerinden yol alabilir miyiz? Bu, belki sadece buz dağının görünen bölümü.

Sayın Çömez'e çok teşekkür ediyorum; araştırmış, bulmuş, duyarlılık göstermiş, üzerine gitmiş, Valiyi bilgilendirmiş. Vali insani bir tutum, vicdani bir tutum sergilemiş, görevinin gereğini yapmış. Peki, bilmediğimiz, hiç haberimiz olmayan yerlerde, yuvalarda neler oluyor? Bunun hepsine bakmamız, hepsini araştırmamız gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ben bütün Meclisi ama en başta da AKP Grubunu bu konuda ortak çalışmaya, söz söylemeye ve sorumluluk almaya davet ediyorum.

Teşekkür ederim.