| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 14.11.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Sayın Başkan değerli milletvekilleri; AKP iktidarının ekonomiyi yönetememe ve sürdürememe hâli, en çok yoksulların ve emekçilerin sofrasını etkilemiştir. Halk, bugün, en temel gıda maddelerine dahi ulaşamamaktadır. Gıda, yalnızca karın doyurmak değildir. Gıda, kaliteli ve sağlıklı yaşam için temel besin öğesidir. Gıda güvencesi, herkesin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için besleyici gıdalara düzenli olarak yeterli ve güvenilir bir şekilde erişebilmesidir.
2023 yılında dünyada gıda fiyatları yüzde 10 düşerken Türkiye'de yüzde 72 artmıştır. Türkiye'de gıda fiyatlarının her geçen gün artmasıyla gıda güvencesi tehlike altına girmiş ve toplumun karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlarından biri hâline gelmiştir. Emekçi ve yoksul kesimler açısından gıda enflasyonunun yüksek olması, insanın en temel hakkı olan beslenme hakkını ortadan kaldırmaktadır. Türkiye halkları âdeta açlıkla sınanmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin 2023 verilerine göre, Türkiye'de yetersiz beslenme yaygınlığı oranı yüzde 2,5'tur. Türkiye'nin 14,8 milyonu yeterli gıdayı tüketememektedir. Sizin TÜİK verileriniz de bile Ekim 2024 döneminde gıda enflasyonu yüzde 48,5 olarak açıklandı. DİSK-AR'ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre emeklilerde ise gıda enflasyonu tam yüzde 67 oldu. İnsanlar en temel gıda maddelerini dahi alamamaktadırlar. İnsanlığın en temel besini olan et, un, yağ, süt, yumurta gibi ürünler fahiş fiyatlara ulaşmıştır. Yumurtanın tanesi bile bugün marketlerde 10 lira civarındadır. Bakın, kış geldi, halkın meyve yeme ihtiyacı var; mandalina, portakal, greyfurt alacak. Ya, buradan AKP sıralarına sesleniyorum: Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Meyve yemek bile artık lüks hâline geldi Türkiye'de. Bakınız, bugün sadece bir görsel paylaşacağım: Karnabaharın kilosu 100 lira, ayvanın 60 lira olmuş.
Peki, çiftçiler ne yapıyor? Üretim sürecinden tüketime kadar çok ciddi ekonomik ve politik sorunlar bulunmaktadır. Türkiye'de gıda enflasyonunun artmasının nedenlerinden biri de tarımsal üretimdeki dışa bağımlılıktır. Tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin önemli bir kısmını oluşturan gübre, ilaç ve mazot gibi girdilerin kahir ekseriyeti dövize endeksli olarak yurt dışından tedarik edilmektedir. Bakınız, Karamanlı bir çiftçimiz ne diyor: "Yaşım 63. 20 yaşından beri kendi arazimi ekip biçiyorum. İlk defa kendimi verdiğim emeğin sahibi olarak göremiyorum."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
HÜSEYİN OLAN (Devamla) - Tamam Başkanım.
Yazıktır, günahtır! "Milletin efendisi" dediğiniz çiftçiyi ne hâle getirdiniz.
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. AKP, insanımızı yoksullaştırmıştır, Türkiye'de yaşayan yurttaşlar büyük bir gıda enflasyonu nedeniyle açlıkla karşı karşıyadır. Meclis yurttaşların sağlıklı ve ucuz gıdaya erişmesi konusunda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve Meclis araştırması komisyonu kurulmalıdır.
Türkiye'de gıda fiyatlarının düşürülmesi, yoksul emekçilerin açlık ve yoksulluk sınırı dikkate alınarak ücretlerinin yeniden düzenlenmesi konusunda politikalar geliştirmek amacıyla Meclis araştırmasının açılması bir zorunluluktur. Bu sebeple biz Saadet Partisinin grup önerisine katılıyoruz.
Genel Kurulu selamlıyorum. (DEM PARTİ ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)