GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ankara Milletvekili Murat Emir, Muş Milletvekili Sezai Temelli ile Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:14.11.2024

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, hiç sataşmadan yapılan bir konuşmadan bu kadar çok yeni şey çıktığına göre, neresinden başlayacağımı şaşırıyorum.

Şimdi, Kürt sanatçılar tabii ki konser yapsın, en ufak sorun yok ama hatırlıyorum bu Genel Kurulda yaptığımız konuşmaları; eğer yapılan bir konserde, Selim Kiraz'ı, Savcı Selim Kiraz'ı öldüren katilleri alkışlatarak bir şey yapılıyorsa... Bunların örnekleri var.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Ya, çarpıtmayın lütfen şimdi Özlem Hanım.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Hiç çarpıtmıyorum.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Şimdi, polemik...

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Hiç çarpıtmıyorum, bakın, çok...

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Çarpıtmayın, ne alakası var benim söylediklerimle bunun?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sezai Bey, hakikat...

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Bakın, ben daha burada 4 sanatçının adını söyledim, siz çarpıtıyorsunuz şu anda, çok rica edeceğim!

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sezai Bey, lütfen, rica ediyorum.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Ben rica ediyorum.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Yani, sonuç olarak, bakınız, buradaki problem şu: Ben bir konuşma yapıyorum, benim yaptığım konuşma size çağrışımlar yaratıyor, cevap verme ihtiyacı duyuyorsunuz; sizin yaptığınız konuşmanın da bende çağrışımları var. Şunu ifade ediyorum: Kürt kardeşlerimiz, Kürt sanatçılar özgürce konser yapıyor ve yapmaya devam etsin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Eğer bir engel varsa, bununla alakalı üzerimize düşen neyse bunu da yapalım.

Kayyumların yolsuzluk yaptığı iddia ediliyorsa bununla ilgili de lütfen savcılar harekete geçsinler. Bu memleketin her kuruşu çok kıymetli. Her kim olursa olsun, kamu adına görev yapan insanların partisi, görevi ne olduğundan bağımsız olarak yaptıkları her işi hukuka uygun yapmaları gerekiyor.

Şimdi, Sayın Çömez ifade ettiler, şunu ifade etmek istiyorum; bakın, günlerdir burada konuşuyoruz, bazen şöyle bir hayal kırıklığına ve ümitsizliğe kapılıyorum: Bir şeyi anlatmak ne kadar zor yani anlatmak yerine böyle yuvarlak cümleler söylesem işim çok rahat olacak eğer ben bu hafta böyle hiçbir şey söylemeden, yuvarlak iki laf söyleyip buradan gitseydim hiç başım ağrımayacaktı. Güzel güzel anlatıyorum -Murat Emir Bey söylüyor, gülüyorlar- efendi efendi anlatıyorum ne olup bittiğini, her anlattığımda kürsüye çıkan herkes: "Özlem Zengin onu dedi." Tamam da bir tane cümle söylemedim, üç gündür herhâlde yüzlerce kelime söyledim yani yüzlerce.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Anlaşılmak ümidiyle bir daha söylüyorum, 18 kere gidilmesinin sebebi şu: Kaymakamlık bu ailenin problemini görmüş, ilgili Bakanlığın il müdürlüğüne yazmış, il müdürlüğü bu aileyi ziyarete gitmiş ve Bakanlık mahkemeye başvurmuş, mahkeme öncelikle bir tedbir kararı vermiş, tedbir kararında demiş ki: "Defaatle git." Bu ziyaretleri, aileyi takip kararını mahkeme vermiş; gitmiş görmemiş, gitmiş görmemiş değil; mahkeme bu ziyaretleri yapma tedbiri koymuş zaten yani görevi bu, ziyaret edecek. Bu ziyareti yapan sosyal hizmetli, sosyal konularla ilgilenen arkadaşımız -tam adını doğru ifade etmemiş olabilirim- sosyal hizmetler uzmanı, evin içerisindeki tabloya bakarak annenin iyi bir anne olduğunu, çocuklarına baktığını, evin temiz olduğunu, çocukların temiz olduğunu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Önemli bir yer, bitiriyorum.

BAŞKAN - Sayın Zengin, iki gündür aynı konuları konuşuyoruz.

Lütfen, tamamlayın artık.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Ama anlaşılmadığı için bir daha söyleyeyim, ben de artık daha söylemeyeceğim; artık anlayan anladığı kadar, dağınık kalabilir artık yani ben her şeyi anlattığımı düşünüyorum.

Sonuçta, Bakanlığın görevlileri bu 18 ziyarette, teraziye koyduklarında... Bu kararı onlar veriyor, biz veremiyoruz, ben veremiyorum, siz veremiyorsunuz çünkü ailenin bir mahremiyeti var. Eğer siz bir aileye müdahalede bulunacaksanız çocuğunu almak, bir yaptırım uygulamak gibi hukuken mevzuat çerçevesinde bir silsilesi var. Bu tedbir kararını uygulamaya devam etmiş yani kontrol amaçlı ziyaretler devam etmiş ama nihayetinde annenin çocuklarla bağının iyi olduğu, çocukların anneyle bağının iyi olduğu, herhangi bir suistimal olmadığı görüldüğü için çocukların evde kalarak Bakanlık tarafından yardım edilmesine karar verilmiş. Rakamları da tekrar aldım, burada tekrar telaffuz etmeyeceğim; azlığı çokluğu ayrı bir mesele ama farklı farklı...

ASU KAYA (Osmaniye) - Lütfen ama telaffuz edin, kamuoyunu bilgilendirin Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Artık ona gerek yok. Aslında daha fazlası var hatta Bakanlığımız biraz evvel...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Biraz evvel Bakan Yardımcımızla konuştum, kamuoyuna yazılı açıklamayı şimdi yapıyorlar, oradan takip edilebilir ne kadar olduğu.

Velhasılıkelam, sonuç böyle. Peki, bu çocuklarımızın ölümüyle ilgili olarak... İşte, bununla ilgili de zaten soruşturma devam ediyor. Yani anne 5 çocuğunu on saat... Leman kapak yapmış yani zannediyoruz ki böyle... Bu anne eğitimli bir anne, lise mezunu, babası öğretmen; lise mezunu genç bir kadından bahsediyoruz. Yani çocuklarına fevkalade güzel isimler koymuş, demek ki edebiyat biliyor, sanat biliyor; koyduğu isimlere baktığınızda bir felsefesi var, bir mantığı var ama bir ihmal var ortada. Şimdi, biz bir konuyu sağlıklı konuşmak yerine bunu buradan alıyoruz... Söylediğim şey çok basit, ben diyorum ki yani bunun sebebi tek ekonomik sebep mi, sadece parasal sebep mi? Bugün İzmir'de bir çocuğumuz daha hayatını kaybetti -bahsettiniz- 13 yaşında bir erkek çocuğu babası tarafından istismara uğramış, babası! Daha çok yeni, Tekirdağ'da Sıla bebek annesinin bıraktığı komşusunun erkek çoçukları tarafından istismara uğradı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Son, gerçekten son.

BAŞKAN - Tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Üstelik anne bunu daha evvel bir kez fark ettiği hâlde, bakın, yine bırakmış.

Şimdi, ben size soruyorum, buradan soruyorum: Allah rızası için bunların sebebi ekonomik sebepler midir, parasal sebepler midir? Çok katmanlı, çok detaylı bir problemle karşı karşıya değil miyiz yani? O yüzden benim ricam, lütfen, burada bunları konuşurken -buradan siz de ifade ettiniz- bakın, buradan kimseye artı siyaset yazmıyor. Gördüğümüz şey annelerin, babaların, ailenin içerisinde bir problem var, problemler yumağı var ve bunları çözmek de hepimizin vazifesi.

Teşekkür ediyorum.