GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:13.11.2024

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, değerli halklarımız ve cezaevlerinde direnen yoldaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.

Hukuksuzluğun doğrudan hukuki araçlar kullanılarak kalıcılaştırıldığı bir dönemdeyiz. Hukuk alanında yaşanan olumsuzluklar içinde kötüye gidişin en büyük mağduru olan, en fazla risk alan meslek grubu avukatlardır. Avukatlık mesleğini niteliksiz bir biçime sokarak yapılamaz hâle getirmek isteyen siyasal iradenin kontrolsüz bir şekilde hukuk fakültesi açması ve avukat sayısının hızla artmasıyla meslekle ilgili sorunlar ilk olarak hukuk fakültelerinde başlamaktadır.

Yeterli ve donanımlı akademik kadronun bulunmadığı hukuk fakültelerinde nicelik artarken nitelik hızla düşürülmektedir. Kütüphanesi, amfisi olmayan hukuk fakültelerine veteriner, ziraatçı, ilahiyatçı, kimyacı gibi uzmanlık alanı hukuk olmayanların "dekan" olarak atanması, bu fakültelere nasıl yaklaştığımız üzerine bizlere fikir vermektedir.

Birçok hukuk fakültesinde akademik içerik, ders verme yetkisine henüz sahip olmayan araştırma görevlileri tarafından verilmektedir. Amaç, yeterli ve nitelikli eğitim almadan yetiştirilen hukuk fakültesi mezunları eliyle yargıyı siyasal iktidarın emrine vermektir. Türkiye'de yargıyı siyasi etkilerden kurtarmadıkça yargıya güveni tesis edemeyiz. Türkiye'de üniversitelerin özerkliğini sağlamadıkça hukuk eğitiminin niteliğini artıramayız.

Yükseköğretim Kurulu verilerine göre, Türkiye'de devlet ve vakıf üniversitelerinden olmak üzere toplam 174 hukuk fakültesi var, buna Kıbrıs dâhil değil tabii ki. Yine YÖK verilerine göre, hukuk fakültelerinin kontenjanı 16 binin üzerinde. Türkiye Barolar Birliği 2023 verilerine göre ise 185.749 avukat var ve bu sayıya her yıl binlerce yeni avukat eklenmekte. Bu binlerce hukuk fakültesi mezununun avukat olabilmesi için hukuk mesleklerine giriş sınavında başarılı olduktan sonra altı ay adliyede, altı ay da en az beş yıllık kıdeme sahip bir avukatın yanında geçirip, toplam bir yıllık staj programını tamamlayıp bir baroya kayıt olması gerekmektedir. Adliyelerde savcılar ve hâkimlerle yapılan staj, genellikle tarafların karşılıklı olarak imza atmalarıyla geçen bir altı ay olmaktadır; sonraki altı ay bir avukatın yanında çalışılarak geçiriliyor ancak birçok avukat adayı bu süreci de verimli bir şekilde tamamlayamıyor. Avukat stajyerlerin bir sosyal güvenceleri yok, çoğu ücret almadan çalışıyor. Resmî olarak veya gerçekte hiçbir ücret almayan stajyerler Türkiye Barolar Birliğinden kredi alabiliyorlar ancak bunun bir süre sonra faiziyle beraber geri ödenmesi gerekiyor. Stajyerlerin zorunlu sağlık sigortası var ancak bunların primleri de düzenli olarak ödenmiyor. Stajyer avukatların devletten herhangi bir ücret almamaları, sigortalarının olmaması büyük bir eksikliktir. Kanuna göre avukatlar bir kamu hizmeti icra ediyorlar. Bu sebeple, eğitimleri süresince sigortalanmalı ve yaşamlarını idame ettirecek miktarda ücret almalıdırlar. Serbest avukat olarak mesleğe atıldıkları aşamada avukatın bir iş adresinin ve maliye kaydının olması gerekiyor. Genç bir avukat tek kuruş para kazanmasa dahi ofis giderlerini, BAĞ-KUR primlerini, muhasebeci giderlerini ve çeşitli vergileri ödemek zorunda kalıyor. Yol, yemek giderleri ve diğer zorunlu harcamaları eklediğimizde ortaya oldukça yüksek bir gider çıkmaktadır. Bu süreçte devletten ya da kayıtlı oldukları barolardan herhangi bir destek alamamaktalar. Bu nedenle birçok avukat resmî olarak mesleğe başlayamıyor yani büro ve maliye kaydı yaptıramıyor, bazıları da büro açıyor ancak BAĞ-KUR primlerini ödeyemiyor.

Öte yandan da devlet kurumlarında avukatlık yapmak isteyenlere yeterli kadro ayrılmadığı gibi, bu kanun teklifi düzenlemesiyle, kamu kurumlarında çalışıp hukuk eğitimi alan memurların staj yapmasının önüne fiilî olarak geçiliyor. Yürürlükteki yasa, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanların avukatlık stajını yapmasına imkân verirken teklif olunan yasa avukatlık stajını yapmak isteyen kamu personelini ücretsiz izin almaya mecbur bırakmaktadır. Ekonominin giderek kötüleştiği, enflasyonun rekorlar kırdığı bu ülkede altı ay yahut bir yıl ücretsiz izne ayrılmaya zorlanmak vicdani değildir. Bu maddeyle getirilmek istenen düzenleme, insanların kazanılmış haklarını ellerinden almak ve yaşamlarını zorlaştırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ONUR DÜŞÜNMEZ (Devamla) - Tamamlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Düşünmez.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Devamla) - Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanların avukatlık stajını görevindeyken yapmaları için verilen imkân aleyhe çevirilmemeli, fiilî olarak staj yapmalarının önüne geçilmemelidir.

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi kararı tam anlamıyla yerine getirilmediğinden bu madde düzenlemesini yeterli bulmuyor, daha kapsamlı bir düzenleme yapılması gerektiğini söylüyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)